GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:106
Tarih:14.06.2017

LEZGİN BOTAN (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, AKP birçok defa hem seçim arifesindeki çalışmalarında hem kendi programına bizzat yazdığı YÖK'le alakalı ifadeleri unutmuşa benziyor. Yani bugünkü AKP'ye mi inanalım, geçmişte kendi programında "YÖK'ü kesinlikle kaldıracağız." diyen AKP'ye mi inanalım?

FEVZİ ŞANVERDİ (Hatay) - AKP değil AK PARTİ.

LEZGİN BOTAN (Devamla) - AKP.

FEVZİ ŞANVERDİ (Hatay) - AKP değil AK PARTİ.

LEZGİN BOTAN (Devamla) - Veya A-KA-P diyelim.

FEVZİ ŞANVERDİ (Hatay) - AK PARTİ.

LEZGİN BOTAN (Devamla) - Evet, netice itibarıyla şu şu; ona takılmayın.

FEVZİ ŞANVERDİ (Hatay) - AK PARTİ.

LEZGİN BOTAN (Devamla) - YÖK'ü kaldıracağınıza dair söz verdiniz. Bakın, Sayın Profesör şu an karşımda duruyor. Bizzat yazdınız programınıza ama ne zaman AKP iktidara geldiyse ve ne zaman AKP devlet kurumlarının hepsini ele geçirdikten sonra bu YÖK öyle bir şirin oldu ki, YÖK'ün öyle bir ipine sarıldınız ki YÖK şimdi yere göğe sığdırılamıyor. Niye? Dün kötüydü, 2002'de kötüydü. 2007'de, 2010'da kötü olan bu kurumun, bu darbe artığının, bu darbenin üretmiş olduğu en zalim kurumun, yıllarca öğretim görevlilerinin hayatlarını zindan eden bu kurumun şimdi ipine sarıldınız. Bu getirilen yasalara bakıyoruz ki onun alt birimleriyle YÖK'cükler oluşturuyorsunuz; yani YÖK'ü daha çok kurumsallaştıran, daha çok derinleştiren, daha çok ilahlaştıran, olağanüstü imkân ve olanaklar sağlayan alt mekanizmalarını da oluşturuyorsunuz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Vesayete karşı olduğunuzu söylediniz yıllarca, yurttaşı böyle kandırdınız, oyları aldınız; şimdi, gerek 1960 darbesinin gerek 12 Eylül darbesinin ve gerek sonraki postmodern darbelerin üretmiş olduğu bütün kurumlara, sizler muktedir olduktan sonra, bizzat bunlara sarıldınız.

50/d düzenlemesi resmen birçok akademisyenin hayatını zehir etti. Bunun en son örneği de Mehmet Fatih; genç bir öğretim görevlisiydi ve intihar etmek zorunda kaldı. Bu düzenlemeyle birlikte aslında bu düzenlemeyi getiren zihniyet, iktidar olarak da siz bunun vebali altındasınız ve bunun katilisiniz.

Diğer birkaç konu var -buna zamanım yok- değinmek istiyorum. Değerli arkadaşlar, AKP politikaları giderek toplumu kutuplaştırıyor, giderek düşmanlaştırıyor. Sizin ırkçı, ayrımcı yaklaşımlarınız, diliniz, farkında olarak veya olmayarak toplumda ciddi bir kin ve nefreti yaygınlaştırdı. Öyle ki Nallıhan'da dün ve önceki gün Kürt işçileri linç edildi ve orada kolluk bunu gözlüyor, müdahale etmiyor. Sonraki gün, işte, 3'üncü kattan atılan bir yurttaş, bir işçi, Kürt işçisi şu an hastanede can çekişiyor. Diğer 2'si linç ediliyor; kafaları, elleri kırılıyor; arkasından, sonraki gün Sayın Vali orayı ziyaret ediyor, pişkin pişkin yararlılarla, işte, "Ya, aslında mevcut kolluk müdahale edecekti ama yetersiz kaldığı için..." Oysaki, bakın, biz en ufak bir etkinlik yaptığımız zaman, en demokratik hakkımızı kullandığımız zaman hemen binlerce polis... Bakın, siz Yüksel'de 2 memur işini geri istediği için ordu gönderdiniz oraya, defalarca orayı ve oradaki esnafı gaza boğdunuz. Bu ırkçılığa, bu ayrımcılığa sebep olan vali, emniyet amiri, oradaki kolluk eğer soruşturulmazsa, eğer incelemeye tabi tutulmazsa, eğer gereği yapılmazsa demek ki AKP ırkçıdır, ayrımcıdır, bu ırkçılığın ve ayrımcılığın arkasındadır. Bunu reddediyoruz.

Diğer bir taraftan, Van Valisi üç gün önce seçim bölgem olan Gevaş'ta "Emniyete bir saldırı oldu." diye bir saat sonra açıklama yapıyor, "Saldırıyı yapan teröristler yakalandı." diyor. Baktık ki bu adamlar gariban insanlar, ot toplamaya gitmiş ve korkunç işkencelerden geçirilmişler. Şimdi de o 4 kişi serbest bırakıldı, evlerine gitti. Bu vali derhâl ve derhâl Van'dan alınmalıdır, bu vali hakkında inceleme başlatılmalıdır. Bir vali durup dururken Emniyetin gazıyla kendi yurttaşlarına hem işkence ettirecek hem zalimlik yapacak hem de arkasından terörist ilan edecek. O yurttaşlar şimdi evlerinde ama ağır, korkunç işkencelerden geçirildiler. Bu zalimliğe son verin, bu zalimliğin arkasında durmayın, mütedeyyin insanlarsınız. Siz eşitlik, siz adalet getirmek üzere güya 2002'de yola çıktınız ama şu an geldiğiniz yer, geldiğiniz nokta zalimliktir...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LEZGİN BOTAN (Devamla) - ...adaletsizliktir, eşitsizliktir, ayrımcılıktır ve o valiyi protesto ediyorum.

Teşekkür ediyorum Başkan. (HDP sıralarından alkışlar)