| Konu: | Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 13.06.2017 |
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yine bu vesileyle gecenin bu saatinde Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, söz konusu madde organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler, endüstri, teknoloji geliştirme bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinde yer alan binaların emlak vergisinden muafiyetini düzenliyor. Bu, aslında, hizmet açısından son derece önemli olan yerel yönetimlerin önemli gelir kaynaklarından birinden mahrum bırakılmaları anlamına geliyor ve yine AKP'nin sermayeye karşılıksız peşkeşlerinden birini teşkil ediyor.
Değerli arkadaşlar, belediyeler derken aslında biz hep şunu söyledik: Bir ülke yerelden yönetilmelidir, yerel kendisiyle ilgili kararları vermelidir çünkü halka en yakın organlardır. Ancak ben bu vesileyle 84 belediyemize atanan kayyumların bazı icraatlarından bahsetmek istiyorum. Önemli bulduğumuz belediyeler... Maalesef halkın iradesi yok sayılarak 84 belediyemize kayyum atandı.
Değerli arkadaşlar, kayyumların bazı uygulamalarını sizinle paylaşmak isterim. Kayyumların ilk geldiklerinde -AKP'nin kadın düşmanı politikalarından olsa gerek- ilk yaptıkları, kadın kurumlarını kapatmak oldu. Sadece bir ilde değil, tüm il ve ilçelerde, kayyumların tüm il ve ilçelerde kadın kurumları kapatıldı.
Yine, dil ve kültür kurumları... Değerli arkadaşlar, yeri geldiğinde "Bu ülkede hepimiz kardeşiz Kürdüyle, Türküyle." diyoruz ama dile yönelik eğitim çalışmaları yapan dil kurumları tamamen kapatıldı kayyumlar tarafından, aynı zamanda kültür, tiyatro çalışmalarını yürüten kurumlar da kapatıldı. Hatta kayyumlar hızını alamadı, sanki oradaki halkın oyunu almış, güvenini almış, kazanmış kişilermiş gibi kalktılar belediyelerin ismini, Kürtçe olan, çok dilli olan, Kürtçe, Türkçe, yeri geldiğinde Arapça olan isimlerini kaldırmaya kalktılar.
Bakın, değerli arkadaşlar, Sur tarihî değerleriyle çok önemliydi. Dört Ayaklı Minare önüne gidip "Sur'un bedenlerine, ayaklarına kurşunlar gelmesin." diye açıklama yaparken katledilen Diyarbakır Baro Başkanımız Sayın Tahir Elçi'nin ismi... Van Çatak Belediyesi "Tahir Elçi" isminde bir park açtı. Değerli arkadaşlar, atanan kayyum Van Çatak Belediyesindeki "Tahir Elçi" ismini değiştirdi. Sadece bu mu? 12 yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz'ın Mardin Kızıltepe Belediyesi tarafından kurulmuş olan heykeli yıkıldı. Yine, demokrasi kahramanı olarak... Aslında şimdiki uygulamaların bir tekrarını yaşadığımız 1994 yılında Orhan Doğan'ın ensesinden tutularak bu Meclisten çıkarılması hafızamıza işlemiş, o fotoğraf hepimizi derinden üzmüştü. Değerli arkadaşlar, Cizre doğumluydu Orhan Doğan. Orhan Doğan'ın adına bir park vardı Cizre ilçesinde, kayyum Orhan Doğan ismini kaldırdı. Roboski anıtı; insanlar, uçaklardan bombalanan Roboskili insanlar, 33 gencimiz katledilmişti, unutulmaması gereken bir hatıraydı, hatta hesabı dahi sorulmadı ama Diyarbakır Büyükşehir Belediyemiz Roboski anıtı dikmişti, gelen kayyum Roboski anıtını kaldırdı, yıktırdı.
Değerli arkadaşlar, bunlar, kayyumların uygulamalarıdır. Kayyumlara şunu hatırlatmak isterim: Yahu, oralar size ait değil, oralar halkın gerçek temsilcileri olan sahiplerine aittir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Ve oralar -yerde bulsanız dahi "Bu kimindir?" diye sormanız lazım- halkın emanetiydi diye hatırlatıyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Toğrul.