| Konu: | Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 13.06.2017 |
İMAM TAŞÇIER (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sanayinin Gelişmesi ve Üretimin Desteklenmesi Kanunu Tasarısı'nın 4'üncü maddesi hakkında Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunmaktayım.
Sanayicilerin önünü açmak ve gelişmekte olan ya da az gelişmiş olan bölgelerde, illerde yatırımın yapılabilmesi için teşvik edici düzenlemeler yapmak için önce güven ve huzur ortamının sağlanması gerekmektedir. Huzur ve güven ortamı olmadan sermaye yatırım yapmaz. Sermaye ürkektir, risk almaz, risk almaktan kaçınır. Güven tesis edilebilmesi için ise de Kürt sorununun kalıcı olarak çözülmesi gerekir veya çözme yolunda güven ortamının oluşması lazım, adımların atılması gerekir. Bunun için de önce OHAL kaldırılarak demokratik bir ortamın yaratılması, yasal ve anayasal düzenlemelerin, değişikliklerin hemen yapılması gerekmektedir. Siyaset normalleştirilerek Eş Genel Başkanlarımız Sayın Selahattin Demirtaş ve Sayın Figen Yüksekdağ'la beraber vekillerimiz hemen serbest bırakılmalı, seçilmiş belediye başkanlarımızın, görevlerine bir an önce iade edilmesi gerekmektedir.
Bu şekilde demokratik bir iklim yaratılmaya çalışılırsa ancak sanayi gelişir, üretimin desteklenmesi verimliliği artırır.
Doğum yerim olan ve aynı zamanda seçim bölgem olan Diyarbakır, cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda sosyoekonomik sıralamada ilk 5'te iken bugün tüm iller sıralamasında ancak 67'nci olabilmektedir Sayın Bakanım.
Diyarbakır Organize Sanayi'de toplamda 300 iş yeri bulunmaktadır. Çalışanların sayısı 6 bindir. Düşünün, 1 milyon 600 bin nüfusu olan Diyarbakır Organize Sanayide toplam 6 bin civarında insan çalışmaktadır. Batıda ise sadece bir fabrikada, bir tesiste 10 binin üzerinde çalışan insan vardır.
Yapılan her değişiklik, kürdistan illerine sanayicilerin yatırım yapabilmesi ve teşvik etmek amaçlı olsa bile sanayicilerin bölgede bu şekilde yatırım yapması çok zordur.
Demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü konusunda atılacak adımların yanı sıra, teşvikle beraber, devlet, büyük yatırımlar yapmalı, fabrikalar kurmalı ki işveren ya da sermaye de güvenle yatırımlarını yapabilmelidir.
Sayın milletvekilleri, AKP, iktidara gelmeden önce yani 2002 yılında Diyarbakır'da gayrisafi millî hasıla 2.200 dolardı, 2016 yılında ise 5 bin-5.500 dolar arasında. Bu miktar biraz artmış görünse dahi, Türkiye'de Diyarbakır yine o tarihte sosyoekonomik sıralamada 41'inci sırada iken 2016'da 63'üncü sırada yer almaktadır. Bu da ülkenin bulunmuş olduğu huzur, barış ortamının kürdistan illerinde sanayileşmeye nasıl bir etki ettiğini göstermektedir. Çözüm sürecinin olduğu 2013 yılında Diyarbakır'daki işletmeler, 240 milyon dolar ihracat yaparken 2016 yılında ancak 170 milyon dolar ihracat yapabilmiştir. Sayıda yükselme yerine düşüş meydana gelmiştir hâlbuki Diyarbakır'daki sanayicilerin hedefleri 400 bin dolar idi, bu son 2016 yılı için. Diyarbakır'ın istihdam ve ihracat sıralamalarında yine çok çok geri durumda olduğunu görülmektedir.
Çözüm sürecinin olduğu, toplumsal barışın sağlandığı ve çatışmasız ortamın tesis edildiği yıllarda Diyarbakır'dan Almanya, İsviçre ve Hollanda gibi ülkelere 1990'lı yıllarda yine bu sıkıyönetim ve olağanüstü hâllerden dolayı kaçıp giden, yerleşen Kürtler geri dönüş yapmış, oraya yatırım yapmak istemişlerse dahi şimdi güven ortamı olmadığı için de bunlar yatırımlarından vazgeçmiştir. Bugün Diyarbakır'ın nüfusunun, çok genç nüfus...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Taşçıer, 1'inci maddenin başında bir açıklama yapmıştım, önergelerle ilgili konuşmalarda ek süre vermeyeceğimi ifade etmiştim. O nedenle ek süre veremiyorum.
İMAM TAŞÇIER (Devamla) - Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Taşçıer.