GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:80
Tarih:09.03.2017

İBRAHİM HALİL FIRAT (Adıyaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP grup önerisi üzerine söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi, Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, biz AK PARTİ olarak, AK PARTİ Hükûmeti olarak ülkemize ve milletimize zarar verenlere karşı mücadelemizi kararlı bir şekilde devam ettiriyoruz. Bu, FETÖ terör örgütü olabilir, PKK terör örgütü olabilir, DHKP-C olabilir, DEAŞ olabilir. Biz, tüm bu terör örgütlerine karşı mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. Devletin içine çöreklenen bu yapılarla en büyük mücadeleyi AK PARTİ olarak bizler veriyoruz, bunların kökleri kuruyuncaya kadar da bu mücadeleye devam edeceğiz. Devletin tüm kurumlarına sızan bu örgütle -yaklaşık kırk senedir devam eden bu sızmalarla- iktidar muhalefet demeden birlikte mücadele etmemiz gerekiyor.

Değerli arkadaşlar, AK PARTİ iktidara geldikten sonra, biz öncelikle yargı vesayetini ortadan kaldırmak adına, üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü savunarak bunun için birtakım değişiklikler yapmaya gittik. Tabii, daha öncesinde, biliyorsunuz, 1960 darbesinde, 1971 muhtırasında, aynı şekilde 1980 darbesinde, 28 Şubat sürecinde yapılan hukuksuzlukları ortadan kaldırmak adına da biz bu mücadeleyi verdik. En önemli husus, biliyorsunuz, 2007'de Cumhurbaşkanlığı seçiminde burada yine bir hukuk garabetiyle karşı karşıya kaldık. Anayasa'nın ilgili maddesini bir hukukçu olarak defalarca okumama rağmen toplantı yeter sayısının 367 olduğu kanaati hiçbir şekilde bende oluşmadı ve birçok hukukçuda da aynı şekilde bu oluşmamıştır. Daha sonra Anayasa Mahkemesine giderek, Anayasa Mahkemesinin jet hızıyla vermiş olduğu kararla bu 367 garabetini tescillemiş oldular. Ama biz 2010 referandumuyla birlikte 2010 yılında bir Anayasa değişiklik paketi getirdik. Burada gene dediğim gibi biz üstünlerin değil, hukukun üstünlüğünü savunarak HSYK'nın yapısında da birtakım değişikliklere gitmek istedik.

Burada, değişiklik paketinde, yargının tam bağımsız ve tarafsız olması için getirdiğimiz teklifte ilk derece mahkemelerinden, 7 adli yargıdan, 3 de idari yargıdan seçilecek hâkimlerin... Her hâkim ve savcının 1 adaya oy vermesini istemiştik. Bununla amacımız, tam bağımsız ve tarafsız yargıyı oluşturmaktı, yargının bir kesimin veya bir örgütün eline geçmesini engellemekti. Ancak hatırlayın, 2010 yılındaki bu teklifimize karşı Anayasa Mahkemesine gidilerek bizim bu teklifimiz iptal edilmiş ve Anayasa Mahkemesi bunun üzerine liste usulünü getirmiştir ve bu liste usulüyle yargıdaki çöreklenmeler devam etmeye başlamıştır. Biz, yargıdaki bu çöreklenmeleri, HSYK'nın yapısındaki bu şeyleri ortadan kaldırmak adına, bugünlerde, 16 Nisanda 16 Nisan referandumuyla yine bu yapıyı değiştirmek adına, millet adına karar veren yargının tam bağımsız ve tarafsız olması adına birtakım çalışmalar yapıyoruz. Bu hâliyle bu örgütün eline geçen ve... 17-25 Aralık operasyonuyla, biliyorsunuz, bir yargı darbesi yapılmış, milletin iradesine engel olmak adına, milletin seçmiş olduğu Hükûmeti ortadan kaldırmak adına 17-25 Aralık operasyonu yapılmıştı. Burada tamamen bir yargı darbesi vardı. "Hükûmeti nasıl ortadan kaldırabiliriz? Milletin seçmiş olduğu milletin iradesini nasıl ortadan kaldırabiliriz?" bunun hesabı yapılmıştı. Ancak o zaman tamamen sanki bir yolsuzluk operasyonuymuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Bizim bu yargı darbesine karşı o zaman da, şimdi de hep birlikte karşı koymamız gerekiyordu. Çünkü burada milletin seçmiş olduğu Hükûmeti, milletin iradesini sahte delillerle, kumpaslarla yok etmeye çalıştılar ancak Hükûmetimizin ve milletimizin kararlı duruşuyla, Allah'a şükürler olsun, bu yargı darbesini ortadan kaldırdık, bertaraf ettik.

En son olarak da bu paralel FETÖ terör örgütü, 15 Temmuz darbe gecesinde burada yine milletin iradesini, Hükûmeti ortadan kaldırmak üzere milletin silahlarıyla, tanklarıyla, toplarıyla millete saldırarak bu Hükûmeti ortadan kaldırmaya çalışmışlardı.

Yine, aynı şekilde, bizim milletimiz, aziz milletimiz, bu darbe girişimine karşı büyük bir şuurla bedenini, gövdesini, vücudunu bu tankların, topların altına koyarak "Bu darbe girişimine engel olacağız, biz milletvekillerimize, Hükûmetimize vermiş olduğumuz bu iradeye, irademize sahip çıkacağız." demişlerdi. Aynı şekilde buna, bu haince, kalleşçe ve alçakça yapılan darbe girişimine karşı, iktidarıyla muhalefetiyle biz burada, Türkiye Büyük Millet Meclisi sıralarında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız Sayın İsmail Kahraman'ın Başkanlığında hep birlikte "Dur." dedik ve bu darbeyi ortadan kaldırdık. Allah'a şükürler olsun, milletimizin, aziz milletimizin bu kararlı duruşuyla birlikte 15 Temmuz darbe girişimini de ortadan kaldırdık. Bu darbe girişiminden sonra, yine bu AK PARTİ Hükûmetini ortadan kaldırmak, Hükûmetin, milletin iradesini ortadan kaldırmak için "Acaba ekonomiyi nasıl zayıflatabiliriz?" çabaları içerisine girdiler. Hamdolsun bunları da gerçekleştiremediler ve biz bunları savuşturduk.

15 Temmuz darbe girişimi gecesi... Aynı şekilde, Sayın Adalet Bakanımızın, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın girişimleriyle adli yargıda 2.158 hâkim, 1.275 savcı; idari yargıda da 743 hâkim olmak üzere, toplam 4.176 hâkim ve savcı bu FETÖ terör örgütlenmesi sebebiyle görevden uzaklaştırılmışlardır.

Sayın milletvekilleri, işte, hukukun üstünlüğünü savunmak adına, bu üstünlerin hukukunu, yargı vesayetini ortadan kaldırmak adına Milliyetçi Hareket Partisiyle birlikte biz, bir Anayasa paketi hazırladık. Bu Anayasa paketinde biz yargının bağımsızlığı yanına yargının tarafsızlığını da ekleyerek yargının tamamen bağımsız ve tarafsız olarak hiç kimseden, hiçbir zümreden, hiçbir örgütten emir ve talimat almadan çalışmasını sağlamak adına 16 Nisan referandumunda Anayasa değişiklik teklifimizi götürüyoruz. Bununla birlikte, biliyorsunuz, HSYK'da, daha öncesinde hâkim ve savcıların ilk derece mahkemelerindeki seçilmelerinde o örgütün liste yöntemiyle vermiş olduğu kararlara karşı çıkmak adına, yine HSYK'daki yapılanmayı değiştirmek istiyoruz. Aynı şekilde, Anayasa Mahkemesinin yapısında değişiklik yapmaya gidiyoruz. Aynı şekilde, askerî mahkemeleri ortadan kaldırarak biz yargı birliğini oluşturmaya çalışıyoruz çünkü daha öncesinde, biliyorsunuz, askerlerin askerî mahkemelerde yargılanması veya sivillerin adli veya idari mahkemelerde yargılanması gibi bir durum söz konusuydu. Biz, 16 Nisan referandumuna götürdüğümüz Anayasa teklifiyle, Allah'ın izniyle, aziz milletimizin vereceği "evet" kararıyla yargının tam bağımsız ve tarafsız bir şekilde çalışmasını sağlamaya çalışacağız.

Bunun için bizim muhalefete de çağrımız şudur: Eğer yargının tam bağımsız ve tarafsız olarak çalışmasını istiyorsak, hukukun üstünlüğünü savunuyorsak, üstünlerin hukukundan çok hukukun üstünlüğüne geçiş yapmak istiyorsak 16 Nisan referandumunda biz bütün aziz milletimizin "evet" oylarıyla sandıkları doldurmasını istiyoruz. Bunun için bu yargı bağımsızlığını savunuyoruz ve sizlerin de cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi içerisinde yer alan bu yargıyla ilgili değişikliklere de "evet" oyunu vermenizi bekliyoruz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)