GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hakkâri ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:103
Tarih:08.06.2017

NİHAT AKDOĞAN (Hakkâri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

İki yüz on yedi gündür tutsak edilen Eş Genel Başkanlarımız Sayın Selahattin Demirtaş, Sayın Figen Yüksekdağ, DBP Eş Genel Başkanımız Sayın Sebahat Tuncel; Grup Başkan Vekillerimiz İdris Baluken, Çağlar Demirel; milletvekili arkadaşlarımız Selma Irmak, Abdullah Zeydan, Ferhat Encu, Besime Konca, Burcu Çelik; parti sözcümüz Ayhan Bilgen; Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Sayın Bekir Kaya; belediye eş başkanlarımıza, yönetici arkadaşlarıma en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Değerli arkadaşlar, sadece sizler tutsak değilsiniz, toplum da bugün rehine alınmış durumda. Demokratik siyaset alanı bugün yerle yeksan olmuş, mutlu ve huzurlu olan kimse yok. Toplum alabildiğine kutuplaşmış, herkes kendi mahallesine kapanmış durumda. Bütün bunlar yetmezmiş gibi yeni alanlara da saldırılmaktadır. Bunların başında da yıkılan, yerle bir edilen şehirler; AKP için bunlar yeterli görünmüyor. Bu sefer şehirleri, tarihî eserlerini taşımakla, statülerini düşürmekle ülkenin gerçek gündeminin önüne getiriyorlar. Daha önce de gündeme getirdikleri Hakkâri ve Şırnak illerinin statülerinin düşürülmesi girişimi tekrar gündeme alınmış. Hakkâri'ye karşı kinini, öfkesini gizlemeden "Kim burayı, nasıl şehir yaptı?" diye öfkesini ortaya koymaktadır.

Bizler, Sayın AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanına şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Hakkâri'yi şehir yapan yedi bin yıllık tarihidir. Milattan önce 6'ncı yüzyıla kadar Urartuların, ondan sonra Medlerin, Perslerin, Büyük İskender'in, sırasıyla Sasanilerin, Müslüman Arapların, Romalıların, Bizanslıların, Selçukluların, İlhanlıların, Karakoyunluların, Akkoyunluların ve Safevilerin egemenliğine giren Hakkâri, bugün büyük bir övgüyle, özlemle andığınız, marşlarıyla övündüğünüz Osmanlı Devleti'nin hâkimiyetine 1536'da Sultan Süleyman döneminde girmiştir.

1847 yılına kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalan Hakkâri özerk bir statüdeydi. Hakkâri, beyleri tarafından yönetilmiştir. Cumhuriyet Dönemi'yle birlikte 1924 yılında il statüsüne sahip olan Hakkâri doksan yıldır il olarak yoluna devam etmektedir.

Hakkâri'nin tarihine ve kültürüne bu vicdansızca saldırının nedenini elbette bizler biliyoruz. Türkiye'de kaç tane ilimiz bu kadar büyük medeniyetlerle tanışmış, kültür harmanlamasını yaşamış, tarihsel misyonunu hep devam ettirmiştir? Dolayısıyla, Hakkâri yirmi yıl önce değil, yedi bin yıl önce şehir olmuştur.

Bunu, bugün, TOKİ anlayışıyla hareket edenler anlamayabilir ama Hakkâri'nin bilim insanlarından, yetiştirdiği âlimlerinden birkaç tanesini sizinle paylaşayım: Selahaddin Eyyubi'nin meşhur danışmanı ve komutanı İsa Mestub el-Hakkâri, 7 ciltlik tefsir sahibi İslam El Hakkâri, meşhur İslam tarihi yazarı Abdurrahman Rahmi El Hakkâri ve diğerlerini de sizler tanıyorsunuz, Ahmedi Hani, Feqiye Teyran, Mela Huseyne Bateyi, Şeyh Ubeydullah, bunlar sadece birkaç tane. Bugün bile, siz bunlara karşı çıkarken bile Kudüs'te "Hakkâri"nin adı geçmektedir, Hakkâri bu kimliğini devam ettirmektedir.

Bugün tarihî şehirleri terk edip viraneye çevirme günü değildir. Tarihî şehirler abat edilmeli. Hiçbir Hakkârili Yüksekova'nın il yapılmasına asla karşı değildir. Yüksekova "Gever" adıyla il olsun, Hakkâri de il olarak kalmalı; aynı durum Şırnak, Cizre için de geçerlidir. Bugün yakılıp yıkılan bütün ilçeler aslında il statüsüne alınıp onlar yeniden özgünlüklerine göre hızla inşa edilmelidir. Var olan düzeni yıkmanın hiçbir anlamı yok. Bütün siyasi partilerin Hakkâri ve Şırnak için söylemiş oldukları sözleri vardır, bugün bu sözlerin tutulma günüdür.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NİHAT AKDOĞAN (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Akdoğan.

NİHAT AKDOĞAN (Devamla) - Hakkâri zulme karşı boyun eğmez, bunu özellikle AKP'ye söylemek isterim. En son 16 Nisan Anayasa referandumunda bunu net olarak ortaya koydu.

Dolayısıyla, 1930'ların intikamcı anlayışıyla şehirlerimize yaklaşılmamalıdır. O gün yapılanlar eğer tutmuş olsaydı bugün buna gerek kalmazdı. Bu nedenle bu konuda ısrarcı olmanın hiçbir faydası olmayacak. Halkın onuruyla, şerefiyle, geleceğiyle oynanmamalıdır. "Sizler şehir yaşamına uygun değilsiniz." anlayışı beraberinde büyük kırılmaları getirecektir. Bugün sadece şehir merkezi değil, nüfus cüzdanları dahi değişecek. Binlerce yıllık isim olan "Hakkâri" isminin yerine asla Hakkâri'yle bağı olmayan "Çölemerik" isminin bile verilmesi de sizleri bu utançtan kurtaramayacaktır, "Hakkâri"nin diğer adı "Colemerg"tir. Bir kez daha belirtmek istiyorum, Hakkâri il olarak kalsın, Yüksekova da yoluna il olarak devam etmeli.

Beni dinlediğiniz için hepinize saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akdoğan.