| Konu: | İran'da gerçekleştirilen terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dilediğine, Türkiye'nin Orta Doğu'da kirli çıkar arayışlarına karşı bütün mezheplerden, dinlerden insanların barışı ve selameti için uluslararası politika sürdüren bir ülke olduğuna ve Abdurrahim Karakoç'un vefatının 5'inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 07.06.2017 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, teşekkürler.
İran'da bugün gerçekleştirilen terör saldırısı neticesinde, şu ana kadar edindiğimiz bilgiler 12 kişinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda yaralı olduğu yolunda. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum, İran halkına başsağlığı diliyorum.
Bundan bir süre önce, Mısır'da Kıptiler benzeri şekilde bir saldırıya uğramışlardı. Orta Doğu coğrafyasında, Suriye'de bir iç savaş bir soluklanma evresi yaşıyor, inşallah barış sağlanır, çok kan aktı. Irak'ta kan akmaya devam ediyor, Yemen de aynı şekilde. Esasen, bu coğrafyada din ve mezhep örtüsü altında uluslararası güçlerin kanlı çıkar arayışları söz konusudur. Maalesef, bölgedeki bazı güçler de mezhep ve din mobilizasyonu çerçevesinde, bu karanlık çıkar arayışlarına ve Orta Doğu'nun istikrarsızlaştırma çalışmalarına rüzgâr veriyorlar. Bu ülkelerde yaşayan herkes bilmelidir ki bu coğrafyada, Orta Doğu coğrafyasında barışın ve huzurun teminatı ancak oradaki insanların barış ve kardeşliği üzerinden geçer. Dolayısıyla akıl doğrultusunda davranmak, uluslararası güçlerin oyuncağı olmamak, din ve mezhep eksenli kışkırtmalara gelmemek son derece önemli. Bugün Katar'ın yaşadığı olay, ambargo meselesi de bu genel senaryonun bir parçasıdır. Olayları genel resmin içerisinde görüp mütalaa etmek bize daha doğru bir fikir verir. Dolayısıyla Katar'a uygulanan ambargo -geçmişte de benzeri ambargolar yapılmıştır- buradaki...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Açıyorum efendim, tamamlayın.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - ...güç mücadelesi çerçevesindeki stratejilerin ve yine uluslararası birtakım güç merkezlerinin yaklaşımları çerçevesinde yaşanan bir olaydır. Türkiye, Orta Doğu'da bu kirli çıkar arayışlarına karşı bütün Orta Doğu halklarının, bütün mezheplerden, dinlerden insanların barışı ve selameti için bir uluslararası politikayı sürdüren ülkedir. Bunu doğru ve tutarlı bir şekilde görmekte ve içeriden bakarken de buradaki gelişmelere karşı Türkiye'nin sergilediği tavrı, içerideki siyasi mücadelenin rekabetçi bir unsuru olarak değerlendirmemekte fayda vardır.
Rahmetli Abdürrahim Karakoç'un vefatının 5'inci yıl dönümü. "Mektup yazdım Hasan'a, ha Hasan'a ha sana." demişti. Onun yazdığı mektuplar hâlen okunuyor. Şiirlerini hepimiz biliyoruz, toplumsal meseleler, siyasal meseleler onun ironik ve aynı zamanda gönül diliyle ifade edilmişti: "Ellerin yurdunda çiçek açarken/Bizim ile kar geliyor gardaşım./ Kimler çizmiş bu hududu gönlüme?/ Dar geliyor, dar geliyor gardaşım." diyen şairimiz şimdi ebedî âlemde ama şiirleri yaşamaya devam ediyor. Allah'tan rahmet diliyorum.
Osmanlı'dan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen toparlayın.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, teşekkürler.
Osmanlı da bizim cumhuriyet de bizim Selçuklu da bizim.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bir görsek, bir görsek!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Bütün bu tarihî geçmişi siyasal kavgaların konusu yapmamak ama bilimsel araştırmaların da önünü açarak sonuna kadar tartışılmasını o usuller çerçevesinde, tarihsel metodoloji çerçevesinde yapmak doğru bir tavırdır.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Kadın erkek ayrı iftarlar veriyorsunuz artık.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Türkiye iki yüz yıldır esasen bu tarihsel tartışmaları ve kavgaları yapıyor; buradan çıkalım, hep beraber çıkalım. "Kim ne yapıyor?" buna ilişkin eleştirileri dile getirirken bu tarihe yönelik kavgadan çıkmayı esas alan bir siyasal aklı da ifade edelim.
Teşekkürler.