GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 5 Haziran Dünya Çevre Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:102
Tarih:07.06.2017

MUSTAFA ILICALI (Erzurum) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Bu önemli konuda bana da konuşma imkânı verdiği için Başkanımıza teşekkür ediyorum.

Bildiğiniz gibi 5 Haziran Dünya Çevre Günü. Bu hafta Mecliste benden önce de Bursa Milletvekili Sayın Muhammet Müfit Aydın Bey konuyu gündeme getirdi.

Bu arada, tabii, bugün yine ramazanımızın önemli bir günü. Ramazan ayı hepimiz için bereketli olsun, hayırlı olsun.

Geçmişten bugüne kadar kaybettiğimiz şehitlere Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize şifalar diliyorum. Bir hemşehrimi, gazi Abubekir Durmuş kardeşimi az önce GATA'da ziyaret ettim. Allah şifalar versin, bizlere de güç kuvvet versin ki inşallah en kısa zamanda tamamen üstesinden gelelim, terörün kökünü kazıyalım.

Bu arada, tekrar, bu güzel günde Meclisimizin, gündem dışı konuşmalardan sonra da hem iktidar hem muhalefet olarak güzel bir çalışma ortamı oluşturmasını diliyorum.

5 Haziran, 1972 yılında Stockholm'de Birleşmiş Milletler adına yapılan bir toplantıda 133 ülkenin katılımıyla oy birliğiyle Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir. Amacı nedir? Çevre sorunlarına dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak, siyaseti konunun içine çekmek ve bu manada önemli çalışmalar yapmak, akademik çalışmalar yapmak, yasal düzenlemeler yapmak. Bunun için de her yıl düzenleniyor. Ama amaç sadece bir gün olarak hatırlamak değil, burada farkındalık oluşturduğumuzu hissettirmek.

Bildiğimiz gibi çevremiz, toprağımız, suyumuz, havamız değişik nedenlerden dolayı kirleniyor. Bundan dolayı da burada yaşayan insanlar büyük ölçüde zarar görüyor. Hava kirliliğinin insan üzerindeki zararları: Çok sayıda önemli hastalığa yol açıyor -burada doktor milletvekillerimiz var- kalp hastalıkları, solunum enfeksiyonları gibi hastalıklara yol açıyor. Ne yapacağız? Teknoloji ilerliyor, nüfus artıyor, insanların ihtiyaçları her geçen gün artıyor. Bunları yaparken bu doğaya zarar vermemek, toprağımızı korumak, suyumuzu kirletmemek, zaten çok az olan su kaynaklarını en iyi şekilde kullanmamız gerekiyor. Havayı kirletme manasında, emisyonların hava kirliliği üzerindeki etkisini azaltmak için neler yapılabilir? Buna ait çevre projeleri hazırlamak, çevreyi korumak gerekiyor.

Bakın, şimdi, buradan size bazı önemli rakamlar okuyacağım. Elli yılda tropik ormanların ve doğal otlak alanlarının yok olması pahasına tarım alanları 1,4 milyar hektardan 1,5 milyar hektara ulaştı. Her yıl 50 bin kilometrekare toprak erozyonla kaybediliyor ve Avrupa'da her bir saatte 11 hektar tarım alanı binalarla örtülerek kullanılmaz hâle getiriliyor. Çöpe atılan gıda, bugün dünya çapında yetersiz beslenen 842 milyon insana yetecek miktarda.

Yine, şöyle bakıyoruz, sera gazı açısından -hava kirliliğinde çok önemli- 2012 yılında toplam sera gazı emisyonu 194 milyon ton iken 2015 yılı sera gazı emisyon envanteri sonuçlarına göre toplam sera gazı emisyonu, karbondioksit eş değeri olarak 475 milyon ton olarak hesaplanmış.

2015 yılı emisyonlarında karbondioksit eş değeri olarak en büyük pay yüzde 71,6'yla enerji kaynaklı. Burada da biraz trafiğe dayalı -kendi konumla ilgili değerlere geçecek olursak- trafikten dolayı karbondioksit değeri emisyonlarına baktığımız zaman, en büyük emisyon payının yüzde 91,97'yle kara yolundan, yüzde 5,49 hava yolundan, yüzde 1,8 deniz yolundan, binde 74 de demir yolundan kaynaklandığı görülmektedir. Kara yolundan kaynaklı karbondioksit emisyonun yüzde 77,6'sı dizel yakıttan, yüzde 9'u benzinden, yüzde 12'si LPG'den kaynaklanmaktadır. Burada yapılması gereken iş, ulaşım alanında toplu ulaşımı teşvik etmek, bireysel ulaşımdan uzaklaştırmak, elektrikli araçların kullanılmasını teşvik etmek.

Yine, trafik sıkışıklığının bir olumsuz sonucu olarak da gürültü kirliliği meydana geliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ILICALI (Devamla) - Bir dakika verebilir misiniz Başkanım.

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın Sayın Ilıcalı.

MUSTAFA ILICALI (Devamla) - Bizim, üniversitede, milletvekilliğimden önce, ölçtüğümüz, İstanbul'dan bazı değerler size vermek istiyorum. Şu anda yönetmeliğimiz var, çevre yönetmeliğimiz. Bakın, normal yönetmelik değeri mavi. Burada, diğer, tramvay ve kara yolu geçişinde oluşan gürültü değerlerini görüyoruz desibel olarak, normal değerlerin çok üzerinde. Bu gürültünün işitme kaybında çok çok olumsuz etkisi var. Dolayısıyla gürültünün önlenmesi için gürültü bariyerlerinin yapılması lazım çevre yönetmeliğine uygun olarak. Hava kirliliğinin düşürülmesi manasında elektrikli araçların yapılması lazım. İşte, tabii, bütün bunları, bu kadar çok şeyi beş dakikada, on dakikada anlatmak zor.

Sonuç olarak da diyorum ki gelecek nesillere iyi bir çevre bırakmalıyız. Çevrenin kirlenmesini önlemek için üzerimize düşen görevleri mutlaka yapmalıyız. Sadece bir hafta boyunca değil, her gün bu bilinçte olmamız lazım. Şunu da bilmemiz lazım ki herkesin, tüm insanların sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı vardır. Bu hakkı vermek için de siyasetçiler olarak, akademisyenler olarak gerekli çalışmaları yapalım. İnsan, ömrü boyunca, yetmiş seksen yılda çevreyi kirlettiğini göremiyor.

Gelecek nesiller için iyi bir çevre bırakma bilinciyle bu çalışmaları yapmamız gerektiğini söylüyor, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. Güzel bir çalışma günü diliyorum. (AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)