| Konu: | İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkcü'ye, yerinden sarf ettiği bir ifadesi nedeniyle kınama cezası verilmesi üzerine konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 06.06.2017 |
Buyurun, size söz veriyorum.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Bu, savunma değil. Ben onunla ilgili önce söz alsaydım o zaman yani çok ani bir şey yaptınız. Önceki sözü de değerlendirdiniz herhâlde.
BAŞKAN -Buyurun, buyurun siz. Artık savunma olarak verdik.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Ben onu savunmak olarak yapamam yani onu kendisi yapar. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Savunma olarak konuşamaz ama Sayın Başkan.
BAŞKAN - O zaman savunma yapmayacaksınız... Ben size ayrıca söz vereyim dedim, siz "Bitirin." dediniz.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Ama böyle bir şey yapacağınızı düşünerek demedim.
BAŞKAN - Ben...
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) - Oyla, oyla Başkan...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biraz evvel söylenen sözü de şey yapın. Bir hanımefendi milletvekiline "Oyna" diyor.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Evet.
Biraz önce söylenen sözü duydunuz mu?
BAŞKAN - Duymadım.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - "Oyna, oyna..."
BAŞKAN - "Oylayın, oylayın." dedi efendim.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Tamam, peki.
Şimdi, Sayın Başkan, siz gerçekten tarafsız bir şekilde yönetmek durumundasınız ve...
BAŞKAN - Muhakkak.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - ...aynı şekilde tutanak elinizde varsa burada olan şeyleri ben de okuyorum, siz de okuyorsunuz. Şimdi, ben, vekilimiz adına burada savunma yapmak durumunda olamam, kendisi kendisini savunabilir ancak ben, daha öncesinde zaten söz alıp bunun söylenmeyecek bir şey olduğunu ve düzeltilebilir bir şey olduğunu ifade etmek istiyordum. Ama bunun öncesinde söylenen "O zaman samanlığa gidin." sözü, aynı şekilde, söylenmeyecek bir sözdür. Ertuğrul Kürkcü, Kızıldere'de arkadaşlarını kaybetmiş -Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna ve başka arkadaşlarını- ve oradan sağ kurtulmuş birisidir. Bu sözün, "O zaman samanlığa gidin." sözünün ne ifade ettiğini herkes bilmektedir. Şimdi, bu kışkırtıcı sözün arkasından ve burada yazan... Aslında tutanaklara öyle geçmiş ama sözün tamamını sarf etmedi. Yani gerçekten ağzından kaçan bir şeydi ve gerçekten toplamaya gayret etti ve sustu tamamını, "i" ve "r" harflerini söylemeden. Ama ne olursa olsun, ne olursa olsun, evet, söylenmeyecek bir sözdü ve buradan sarf edilmemesi gerekiyordu. Siz, maalesef hemen kapattınız ve arkasından, burada bu sıralara yürüyen milletvekillerinin ettikleri sözler de asla kabul edilebilir sözler değildi aynı şekilde ama hep böyle yapılıyor, onlar tutanağa geçmiyorlar ve aynı hakaretler, aynı küfürler buradaki erkek milletvekilleri tarafından burada havada uçuştu, söylendi ve sarf edildi.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Hayır, öyle bir şey olmadı.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Ben o nedenle bütün milletvekillerinin ama kadın milletvekillerinin değil...
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Küfür falan olmadı o arada, ne küfrü ya, tutanaklara öyle geçsin diye öyle bir şey söylüyorsunuz.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - ...erkek milletvekillerinin özellikle -evet Nurettin Bey, maalesef böyle- yüzümüze baka baka, burada bu sözleri zaman zaman ağızlarından kaçırdıklarını görüyorum; bu, kabul edilebilir bir şey değil. Yani zaten cinsiyetçi ve ağza alınmaz laflar ediliyor. Bunun ağır bir şey olduğunu düşünüyorum. Ben bunu düzeltmek için söz almak istemiştim burada. Kalkıp hemen bunu oylamaya sunmanız, bu şekilde davranmanız, bence, buranın genel kültürüne çok uygun bir şey değil. Burası çok usturuplu laflar edilen bir Meclis olsa gerçekten... Bu laf sadece... Üstelik, dediğim gibi, sonunu söylememeye gayret edip toparlayan, yanımda olduğu için fark ettiğim ve kendisini de uyardığım arkadaşımız, bu sözü mutlaka geri alırdı. Aslında kendisi de nezaketle davranan bir insandır, bu şekilde davranmaz ve bunu düzeltirdi. Ben de onun yerine aynı şekilde bunu bu anlamda düzeltebilirim.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - O nedenle, böyle bir şeye kalkışılmamasını rica ediyorum sizden.
Dediğim gibi, herhâlde Adnan Bey'in de bunu kabul edeceğini yani kendi söylediği sözün de aslında ne kadar derin bir yaraya parmak basan bir şey olduğunu ve ne kadar sarf edilmez bir şey olduğunu da bir an için düşünmesini temenni ederim. Yani arkadaşlarını orada kaybetmiş, uzun yıllar cezaevinde yatmış bir insana kalkıp da bu şekilde bir suçlamada bulunulması ve böyle bir tabirle hitap edilmesi de aynı şekilde uygun olmayan bir şeydir ve sonrasındaki milletvekillerinin yaptıkları da aynı şekilde. Maalesef, siz içeri gittiğiniz için onları işitmediniz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kerestecioğlu.
Tabii, ben başta, size söz veririm dedim ama "sonra" deyince öyle araya kaynadı. Muhakkak ki söz verecektim ben size.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Hayır, ben, ne yapacağınızı bu kadar...
BAŞKAN - Yalnız şunu ifade edeyim: Bazı beyanlar vardır ki ne olursa olsun -bakın tutanaklara geçmiş- bunları siz de kabul etmezsiniz biz de etmeyiz, mümkün değildir.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Ama yanlış da geçmiş çünkü tamamlamadı o lafı.
BAŞKAN - Dolayısıyla, bunu burada, bakın, oluş hâliyle ben okuyamadım siz de okumadınız, okuyamadınız.
Bu nedenle, İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkcü'ye kınama cezası verilmesini Genel Kurula teklif ediyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.