| Konu: | 5 Haziran Dünya Çevre Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 06.06.2017 |
MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nüzü kutlar, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.
5 Haziran, çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek, halkın katılımını geliştirmek ve politik ilgiyi artırmak üzere tüm dünyada çeşitli etkinliklerle Dünya Çevre Günü olarak kutlanmaktadır. 1950'li yıllarda teknolojinin gelişmesi ve sanayileşmenin var olan kaynakların kullanımını artırmasıyla çevre kirlilikleri dünya yüzünde oluşmaya başladı.
5 Haziran 1972'de İsveç'in başkenti Stockholm'de 133 ülkenin katılımıyla Birleşmiş Milletler tarafından "İnsan Çevresi Konferansı" adı altında bir konferans düzenlendi, 5 Haziran tarihinin Dünya Çevre Günü olması kabul edildi ve çevre sorunlarının tüm insanlığı tehdit eden bir sorun hâline geldiği ve insanlığın bu ortak sorununa ancak koordineli bir iş birliğiyle çözüm getirilebileceği vurgulandı.
Canlı yaşam için hayati öneme sahip olan çevresel değerlerin korunması sadece bir güne, bir haftaya indirgenemeyecek kadar önemli bir konudur. 5 Haziran Dünya Çevre Günü bizler için çevresel duyarlılığın gelişmesi konusunda bir hatırlatma niteliğinde olmakta, bizler çevrenin ve doğal kaynakların korunarak gelecek nesillere aktarılmasını tüm süreçlerimizde bütün politika alanlarımıza yansıtmaktayız. Bugün, tüm dünya küresel ısınma, çölleşme, kuraklık, temiz içme suyuna erişememe gibi insanlığın geleceğini tehdit eden çevre sorunlarına karşı büyük bir mücadele vermektedir. Bizler de Türkiye olarak bu küresel mücadelede üzerimize düşen görevi uluslararası anlaşmalara katılım sağlayarak, ulusal politikalarımızla da mevzuatımızla da çevresel değerlerin korunması amacıyla gerekli düzenlemeleri yaparak en iyi şekilde gerçekleştirmeye çaba gösteriyoruz.
Temiz bir çevreden bütün insanların sorumlu olduğundan hareketle, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, özel sektör, belediyelerimiz, halkımızla birlikte çevre kirliliğinin önlenmesi, doğal kaynakların korunması amacıyla atık su arıtma tesisleri projelerinden yeşil alanların artırılması çalışmalarına, entegre katı atık yönetiminden sahil temizliği ve çevre eğitimi projelerine kadar birçok alanda çok çeşitli çalışmaları hep birlikte gerçekleştiriyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son yıllarda bu iş birliği ve sinerjiyle ülke genelinde katı atık düzenli depolama sahalarının sayısı artırılarak, 2003'ten önce 15 iken, 2016 yılı itibarıyla bu rakam 81 ilimizi kapsadı.
Katı atıkların vahşi olarak depolandığı ve çevre, halk sağlığı bakımından tehdit oluşturan alanları rehabilite ederek doğaya kazandırdık.
24 düzenli çöp depolama sahasında oluşan metan gazından 155 megavat kapasiteli elektrik enerji üretimini şu anda gerçekleştiriyoruz.
Evsel nitelikli atık su arıtma tesislerini destekledik ve sayılarını artırdık. 2002 yılında yüzde 35 olan atık su arıtma tesisi hizmeti, 2016 itibarıyla yüzde 79,7'ye ulaştı.
Kentlerimizde hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla temiz yakıt kullanımını yaygınlaştırdık ve egzoz gazı kirliliğine mâni olmak için temiz yakıt ve bakımlı araç kullanımını teşvik ettik. Bugün itibarıyla bütün illerimizde günün yirmi dört saatinde hava kirliliğini izleme ağı oluşturduk, deniz kirliliğinin izlenmesi için de benzer bir izleme sistemi kurduk.
İklim değişikliğiyle mücadelede ülke olarak yerimizi aldık ve Paris Konferansı'nda yüzde 21 sera gazı emisyonu azaltımı taahhüdünde bulunduk. Gerçi bugünlerde ABD Başkanının yapmış olduğu hareket doğrusu bu maddeyi belki sıkıntıya sokacaktır ama biz üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
Küresel iklim değişikliği ve erozyonla mücadele için ormanlık alanların korunması ve genişletilmesine yönelik çalışmalarda yılda ortalama 400 bin hektar alanı ağaçlandırdık, bu sayede ülkemizin dünyada orman alanlarını artıran ülkeler arasına girmesini sağladık.
Yenilenebilir Enerji Kanunu'yla enerji temininde dışa bağımlı olan ülkemizin kendi yerel enerji kaynaklarının kullanımını teşvik ettik; güneş, rüzgâr, hidrolik enerji potansiyelinin özel sektör eliyle yatırıma dönüştürülmesini destekledik.
Türkiye'yi, çevre dostu uygulamalarla gelecek kuşakların da ihtiyaçlarını gözeterek sağlanacak sürdürülebilir kalkınma anlayışıyla, yaşam kalitesinin artırıldığı, biyolojik çeşitliliğin korunduğu, doğal kaynakların sürdürülebilir kalkınma yaklaşımıyla yönetildiği, doğal kaynaklardan herkesin adil biçimde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Devamla) - ...yararlanmasını sağlayacak çevre yönetim sistemlerinin oluştuğu, herkes için sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını gözeten bir ülke yapma hedefiyle hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Aydın.