| Konu: | Araplarla ilgili geliştirilen nefret söylemleri ve Arapçaya karşı takınılan ötekileştirici yaklaşımlara ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 23.05.2017 |
MEHMET ALİ ASLAN (Batman) - Sayın Başkan ve Sayın Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tabii, bugün Çerkez soykırımı ve sürgününün 153'üncü yıl dönümü. Kendilerine de Çerkezce "..."(x) yani "merhaba" diyoruz. Dün, kendileri, Kayseri'de Kafkas dernekleri öncülüğünde 3 bin kişilik bir yürüyüş gerçekleştirdi. Çerkez soykırımı ve sürgününün tanınmasını istiyorlar, ana dilde eğitim haklarını istiyorlar, yine ana dillerinde radyo ve televizyon istiyorlar. Tabii ki bütün ana dillere bu haklar verilmeli. Allah'ın verdiği bir haktır, kul kuldan esirgeyemez. Yine, kendilerine Çerkezce "..."(x) yani "Yolunuz aydın olsun." diyorum.
Bugün, maalesef, 20 Mayıs 2016 dokunulmazlıkların kaldırılması, sivil, siyasi ve Meclis darbesinin 1'inci yıl dönümündeyiz. Bu vesileyle de rehin tutulan, başta Eş Genel Başkanlarımız Sayın Selahattin Demirtaş, Sayın Figen Yüksekdağ ve bütün vekillerimizi onların nezdinde selamlıyorum.
Türkiye'de yaklaşık yüzde 10 Arap nüfusu vardır -ama gerek iktidar gerek ana muhalefet de buna maalesef dâhil oldu- son zamanlarda Araplara ve Arapçaya karşı ötekileştirici eylemlerde bulunuyorlar, nefret söylemlerinde bulunuyorlar. Geçtiğimiz günlerde Adana ve Mersin'de Arapça tabelalar indirilmişti ve ben bunu dile getirmiştim. AKP ve MHP belediyeleri bunu yapmıştı demiştim çünkü Kırıkhan'da AKP'li belediye görüntü kirliliği yapıyor dolayısıyla kaldırdıklarını söylemişlerdi. Maalesef, Hatay Büyükşehir Belediyesi de yani ana muhalefet partisi CHP'li belediye de buna dâhil oldu, onlar da Arapça tabelaları indirdi.
Yine, çok ilginçtir ki bir dönem milletvekilliği yapmış, 24'üncü Dönem MHP Kocaeli Milletvekili Twitter'ında maalesef şunu söyleyebilmiştir: "Arap toplumunun aslında ne kadar ikiyüzlü, ne kadar ilkesiz, ne kadar rezil olduğunu bu fotoğraftan anlayabilirsiniz." demiş, milletvekilliği yapmış biri. Dünyada yaşayan 500 milyon Arap'a hakarettir. Tabii, Peygamberimiz (ASV)'ın dilinin de Arapça olduğunu unutmayalım, son kitap Kur'an-ı Kerim'in de dilinin Arapça olduğunu unutmayalım. Yani biz kardeşleşmeyi böyle mi sağlayacağız? Maalesef bu büyük bir yanlış yoldur, bundan bir an önce çıkılması gerekiyor.
Bakın, Kuveyt'e gitmiştim, oradaki Türkiyeli iş adamları oranın sermayesini Türkiye'ye çekebilmek için değil kırk dereden su getirmek, dört yüz dereden su getirmeye çalışıyorlar. Oradan buraya yönlendirme yapmaya çalışıyorlar ama burada iktidarıyla, ana muhalefetiyle, muhalefetiyle Arapça diline ve Araplara karşı eylem ve söylemlerde sorunlar yaşanmaktadır. Peki, burada yaptığınızı, Türkiye'de yaptığınızı Arap ülkelerinde savunabiliyor musunuz, gidip sermayeyi çağırdığınızda "Biz sizin tabelalarınızı indiriyoruz, biz Arap toplumuna hakaret ediyoruz." diyebiliyor musunuz? Hayır. Dolayısıyla, bu yanlış yoldan bir an önce dönülmeli, özür dilenmeli, öz eleştiri verilmelidir. Biz kayyumlar döneminde de gördük, sadece Arapça değil, Kürtçe tabelalar, Süryanice tabelalar, Ermenice tabelalar yine indirilmişti. Böyle bir kardeşlik anlayışı olamaz.
Bakın, Hazreti Muhammed (ASV) bununla ilgili ne buyurmuş: "Irkçılık yapan, ırkçılık için savaşan ve ırkçılık uğrunda ölen bizden değildir." Yine "Kavmiyetçilik davasına kalkan, onu yaymaya çalışan, bu dava yolunda mücadeleye girişen bizden değildir." diye buyurmuş. Burada "Arap'ın Arap olmayana üstünlüğü yoktur." diye buyurmuş. Yine "Arap olmayanın da Arap olana üstünlüğü yoktur, üstünlük ancak kötü iş yapmamaktadır." buyurmuş. Dolayısıyla bu yapılanlar da kötü işlerdir. Kimse kendi ırkını, kimse kendi nesebini, soyunu başka soylara, neseplere, kavimlere karşı silah olarak kullanamaz ve diğerini küçültücü ifadelerde bulunamaz.
Teşekkür ediyorum; sağ olun. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Aslan