GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:94
Tarih:18.05.2017

İMAM TAŞÇIER (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, konuşmaya başlamadan önce, Sayın Eş Genel Başkanlarımız Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ; grup başkan vekillerimiz Sayın İdris Baluken, Çağlar Demirel; milletvekili arkadaşlarımız Selma Irmak, Gülser Yıldırım, Ferhat Encu, Abdullah Zeydan, Burcu Çelik ve de seçilmiş tüm belediye başkanlarımızı saygıyla selamlayarak konuşmama başlamak istiyorum.

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'yle ilgili söz almış bulunmaktayım. Bununla ilgili sözlerimi Genel Kurulla paylaşacağım.

Bilindiği gibi, insan haklarının, demokrasinin kurumsallaştığı ülkelerde, çağdaş, ileri demokratik medeniyet seviyesine ulaşmış toplumlarda bu tür borç ve borçlanma sorunlarının olmadığı veya çok az olduğu görülmektedir. Türkiye'de ekonomik durumun iyileştirilmesi, bu tür borçlanma ve borçların tekrar yapılandırılmaması için önce ülkede demokrasinin olması şarttır. Demokrasinin olmadığı hiçbir ülke gelişemez, ileri medeniyet seviyesine ulaşamaz. Türkiye'ye demokrasinin gelebilmesi için Kürt sorununun çözülmesi gerekir. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye'ye demokrasi gelmez. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana Kürt sorunu kangrene dönüşmüş ve çözümü konusunda dönem dönem ufak adımlar atılmış olsa bile hâlen sorun çözülmemiştir. Bilindiği gibi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kürtler kendi coğrafyalarında özerk bir yapıya sahiptiler ve kendi ana dilleriyle, günün şartlarına göre, eğitimlerini yapmaktaydılar. Bugün ise yüz yıl öncesinin de gerisine düşmüş durumdayız. Kürtler kendi ana dilleriyle eğitimlerini yapamamaktadırlar. Türkiye'de 20-25 milyon civarında Kürt yaşıyor olmasına rağmen şu anda ana dilleriyle eğitimden mahrumdurlar ki bu, dünyada "Bütün milletlerin ana dilleri kendilerine ana sütü kadar haktır." cümlesini de hepimiz biliyoruz.

Aynı zamanda, Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 12 iken, Kürtlerin yaşadığı 23 ilde işsizlik oranı yüzde 22'nin üstündedir. Bu da Kürt sorunu çözülmediği zaman ekonomik alanda da atılımların olamayacağını, işsizliğin devam edeceğini gösteriyor.

OHAL ilan edildikten hemen sonra bu Meclis Genel Kurulunda açıklanan şuydu: "Biz kendimize inanıyoruz, OHAL'i çok kısa sürede kaldıracağız." Bunun sözü verilmişti. Bugün, Sayın Cumhurbaşkanı, TÜSİAD'ta yaptığı konuşmada OHAL'in daha da sürebileceğini vurguluyor.

Bilindiği gibi, OHAL olağanüstü koşullarda yaşamaktır. Burada demokrasi, insan hakları ve benzeri durumlar kanun hükmünde kararnamelerle yönetiliyor ve askıya alınıyor. Hele hele 7 Hazirandan bu yana süregelen baskılar OHAL'le daha fazla katmerleşmiş ve Kürtçe ana dille eğitim yapan özel okullar kapatılmış, gazeteler kapatılmış, radyo ve televizyonlar kapatılmış, günden güne de Kürtçe ana dille eğitim almak isteyen ve geliştirmek isteyen bütün kurumların kapısına kilit vurulmuştur. En basit örnek, 1990'lı yılların o baskılarında İstanbul'da kurulan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayınız, mikrofonunuzu açıyorum.

İMAM TAŞÇIER (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

İstanbul'da kurulan Kürt Enstitüsü yirmi beş yıllık bir çalışmadan sonra bugün kapalı ve diğer Kürt kurumları kapalıdır. Tekrarlıyorum, demokrasi olmayan ülkelerde -ve Kürt sorununun çözülmediği Türkiye'ye de demokrasi gelmesi imkânsız- ekonomik alanda gelişmeler olmayacaktır ve bunun en basit örneği de dünyanın bazı ülkelerinde vardır. Ana dille eğitim veren ve birden fazla resmî dili olan ülkelere baktığımız zaman Asya, Avrupa ve Afrika'da, Macaristan'da birden fazla dil resmî dil, Hindistan'da 15'in üzerinde resmî dil ve Güney Afrika'da yine bu kadar, 15 tane resmî dil varken 25 milyon Kürt'ün yaşadığı Türkiye'de maalesef kendi dilimizi bu Meclis çatısı altında dahi hiç konuşamıyoruz.

Teşekkür ediyorum beni dinlediğiniz için.

Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)