GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 16 Mart İstanbul Üniversitesinde yaşanan bombalı ve silahlı saldırının 39'uncu, Halepçe katliamının 29'uncu yıl dönümlerine, "Nevroz"u kutladığına ve 21 Martın tatil yapılması gerektiğine, "hayır" çalışması yürüten ya da "Nevroz" için kutlama yapmak isteyenlere karşı uygulanan gözaltılara Meclisin ses vermesi gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:83
Tarih:16.03.2017

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Bugün 16 Mart ve maalesef, aslında hep katliamları anıyoruz ve bundan yorulduk. Umuyorum bir gün sadece başarılarımızı, yaptığımız iyi şeyleri andığımız günlere ulaşırız.

16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesinde bombalı ve silahlı saldırı sonucu 7 üniversite öğrencisi katledildi ve 41 öğrenci de yaralandı ve o saldırının davası cezasızlıkla hâlâ aslında derinlerde, dehlizlerde saklı duruyor.

Aynı şekilde bugün Halepçe katliamının da yıl dönümü maalesef ve bu Enfal operasyonuyla, altı yıl süren Enfal operasyonuyla başlayan sürecin sonu Halepçe katliamı ve etkileri de yıllarca sürdü. O gazın, gazdan zehirlenenlerde daha sonra etkileri de yıllarca sürdü. Aslında, Halepçe katliamı için "Orta Doğu'nun Hiroşiması'dır." demek mümkün. Katliamdan sonra İslam İşbirliği Teşkilatının 53 ülkesi toplandı ve onlar da sessiz kaldılar bu duruma. Zaten kimyasal gazlar da aslında Batı'dan temin edilmişti.

Şimdi, bugün Kürdistan bayrağını Türkiye'de göndere çeken Adalet ve Kalkınma Partisi gerçekten samimi ise Halepçe soykırımını da Norveç, İsveç, İngiltere gibi tanımalıdır ve bütün partiler de aslında bu katliamı kınamalı ve bununla ilgili bir karar almalıdır tıpkı Srebrenitsa, Hocalı gibi katliamlara gösterilen duyarlılıkla diye düşünüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum Sayın Kerestecioğlu.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Bir başka önemli nokta, evet biz "Nevroz"u kutlamak istiyoruz. Bu bir kardeşlik bayramıdır ve bugün onlarca hatta yüzlerceye varan üyemiz aslında sadece "Nevroz" kutlamalarında tertip komitesi başkanı olup işte, çalışmalar yürüttükleri için gözaltına alınıyorlar. Bu galiba bir başka fırsat da doğuruyor iktidar için; aynı zamanda, referandum sürecinde de bu kampanyayı yürütecek arkadaşlarımızın gözaltında olması onların çalışmalarını engelleyecektir.

Şimdi, "Nevroz" gerçekten 21 Martta ve coşkuyla kutlanacaksa o zaman 21 Martın da tatil yapılması gerekir; bununla ilgili de bir teklifimiz söz konusudur. Bütün bu gözaltılara, haksız uygulamalara bir an önce son verilmelidir çünkü ben, hakikaten hangi birini sayacağımı, ele alacağımı şaşırdım yani, bugün 100'den fazla arkadaşımız gözaltına alındı, sadece bugünden bahsediyorum. O nedenle, aynı zamanda size de sormak istiyorum. Yani, demokrasinin bir merkezi olması gereken bu Meclisin de "hayır" çalışması yürüten ya da "Nevroz" için kutlama yapmak isteyen, barışçıl gösteriler yapmak isteyen insanlara karşı uygulanan bu gözaltılara karşı bir ses vermenizi rica ediyoruz. Yani, buradan bir ses çıkması gerekir, aksi takdirde adil bir çalışma olamaz bu. "Nevroz"a bile engel getiriliyorsa ya da iki seçenek konulmuş "evet", "hayır" denirken "hayır"a engel getiriliyorsa o zaman buradan adil hiçbir şey çıkamaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayınız Sayın Kerestecioğlu.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Buna da Meclisin ve Meclis Başkanı olarak sizin bir ses vermenizi rica ediyoruz. Partimize özellikle bu kadar sessiz kalınmasını da anlayamıyoruz çünkü evet, biz Türkiye'de milyonlarca insandan oy almış bir partiyiz; tutuklu vekillerimizi şimdi bir kenara bıraktık, gözaltına alınan diğer arkadaşlarımıza bakıyoruz bir yandan da. Yani, gerçekten bunun adı demokrasiyse böyle bir şey asla kabul edilemez. O zaman bunun adı demokrasi değildir, biz bu rejimin adını değiştirelim.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kerestecioğlu.