Konu: | Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın yaptığı açıklaması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 80 |
Tarih: | 09.03.2017 |
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; uyarı, milletvekillerinin birbirlerine karşı görevi. Toplumun dikkatini çekmek, toplumu tartışmaya davet etmek bizim işimiz. Her uyarıya "kışkırtma" veya "tehdit" diye yanıt verecekseniz biz birbirimize hiçbir şey diyemeyiz.
Bakın, ben size ne diyorum: Bilmiyorum, gördünüz mü bu haberi, diyor ki: "Operasyon güçlerine yardımda isteksiz davranan unsurlar gözetim altına alınacak..." vesaire. Şimdi, "Operasyon güçlerine destekte isteksiz davranan unsurlar..." ne demek? Mesela mahallemde operasyon yapılsa işi gücü bırakıp operasyonun peşinde mi koşacağım? Böyle bir şey yok, yurttaşların böyle bir görevi yok. Yurttaşlara onlara ait, onların üstünde olmayan görevler yüklemek ve bu görevleri yerine getirmedikleri gerekçesiyle hepsinin derdest edileceğine, suçlanacaklarına, gözaltına alınacaklarına, cezalandırılacaklarına ve bu cezalandırılma işleri sırasında merhamet edilmeyeceğine dair böyle ibarelerle dolu bir hukuk devleti genelgesi olabilir mi? Osmanlı Devleti'nin fermanlarında bile bu tür ifadeleri bulamazsınız. O yüzden, şimdi biz şu soruyla karşı karşıyayız: Hakikaten, Kürt halkının milyonlarca yaşadığı bir bölgede bu tür "Yardımda isteksiz davrandı.", "Bana haber vermedi." vesaire gerekçesiyle insanlara karşı yaptırım uygulanacak ise eğer bunun nerede biteceğini biliyoruz 1990'lardan. Bütün bunlardan ötürü özür dilemedik mi? Bu tür komisyonlar kuruldu, bir tanesinin başına da siz geçmediniz mi? Buralardan geçip gelmedik mi buraya? Şimdi, yeniden 1990'lara değil 1930'lara iade oluyoruz, farkında mısınız? Buna dikkat çekmek istiyorum. (HDP sıralarından alkışlar)