GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:77
Tarih:02.03.2017

BERDAN ÖZTÜRK (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; grubum adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Vekili bulunduğum Ağrı Belediyesine, hepinizin bildiği gibi, dün kayyum atandı. Belediye Eş Başkanımız Sırrı Sakık, siyasi bir darbeyle görevinden alınarak yerine AKP'nin bürokratı olan atanmış bir vali görevlendirdiler. Adını bile ağzıma almaktan imtina ettiğim bu zatımuhterem, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda, Ağrı belediye başkanlığı görevini halkımızın teveccühüne mazhar olacak şekilde yapacağını beyan ettikten sonra "Halkımızın layık olduğu hizmetleri yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Hemen yarın Ağrı'nın sokakları buna şahit olacak." diyerek, pişkinliğin nadide örneklerinden birini sergileyerek hem ahlaki hem de demokratik düzeyini de orta yere koymuş oldu. Şimdi bu zata şunu sormak gerekmiyor mu: Halkın tek bir oyunu bile almadan nasıl oluyor da Ağrılıların teveccühüne mazhar olacaksın? Halkın layık olduğu hizmetleri devletin bütün imkânları elindeyken niye yapmadın? Kayyum olarak atanan zatın valisi olduğu kent, yaşam kalitesi açısından 81 il arasında 79'uncu sırada yer almaktadır. Halkın yarısından fazlasının işsiz olarak tespit edildiği, sosyoekonomik düzeyin en düşük olduğu 16 ilden biriyken bu hizmetleri neden yapmadı da şimdi hizmet maşuku kesilmiş? Bir de Ağrı'nın sokaklarını kendine şahit kılmaya çalışıyor...

Siyasi bir darbeyle görevden uzaklaştırdığınız, gasbettiğiniz belediye başkanlarımız göreve geldiklerinden bu yana bakın neler yapmış:

Ağrı Belediyesi sadece 2016 yılı içerisinde toplam 7.330 metre yeni su hattı çekmiş, 650 su şebekesini değiştirmiş, 740 adet su şebekesi arızasını gidermiştir. Çimlendirme, ağaçlandırma ve çiçek ekimiyle Ağrı'nın çehresini değiştirmiştir. 45 bin metrekare sıcak asfalt yol çalışması yapılmış, üst geçitler inşa etmiş, Tahir Elçi Meydanı'yla kentin demokrasi tarihini simgeleştirmiştir. Hava kirliliğiyle bilinen Ağrı'da 6.500 baca temizliği yapılmıştır. Belediyede kentte bir ilk olarak oluşturulan Kadın Politikaları Merkezi ile kadınların kamusal hayata katılımı için önemli çalışmalara başlanmış; kadın semt pazarı ve tekstil atölyesi kurulmuştur. Halkın en önemli besin kaynağı olan ekmeği en ucuz maliyetle halka ulaştırmış, kentin toplu taşıma sorununu çözmüştür.

Burada ancak bir kısmı belirtilebilen bu hizmetler halkın takdirini kazanmış, sosyal belediyecilik anlayışını Ağrı'ya getiren belediyelerden memnuniyet düzeyi AKP'li belediyelerle kıyaslanamayacak düzeyde artmıştır. Tutuklama ve kayyum uygulamalarıyla HDP, DBP yöneticileri üzerinden, bu hizmetlerden memnuniyetini açıkça ifade eden halka hangi yüzle hizmetten söz ediyorsunuz? Düzeysizlikte sınır tanımayan yaranmacı, yanaşmacı elit bürokratlardan medet uman devlet aklına ne demeli? Göreve geldiği günde yüzde 75'i bitmiş hastanesini bile şu an bitiremeyen bir bürokratın eline kalmış AKP'nin vay hâline!

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Parlamentoya girdiğimiz günden bu yana siyasi anlayışımızın temel ilkesi olan demokratik siyaset ilkesini her zaman ve her yerde savunageldik. Demokratik siyasetteki ısrarımız nedeniyledir ki halkımız gerek yerel seçimlerde gerekse de merkezî seçimlerde teveccüh göstermiş, bizlere olan inancını ve güvenini bizleri seçerek göstermiştir.

Kendini devletin sahibi olarak gören egemen anlayış seçimler yoluyla kazanılmış haklarımızı devletin bütün baskı ve zor aygıtlarını harekete geçirerek gasbetme yoluna tevessül etmiştir. Seçildikleri yerlerde halkın kahir ekseriyetinin oylarıyla seçilmiş 13 milletvekili arkadaşımız zindanlara tıkıldı. Binlerce parti yöneticimiz ve üyemiz tutuklandı. Parti binalarımız basıldı, saldırılara uğradı. Çukur medya eliyle algı operasyonları yürütüldü. Seçimlerden, millî iradeden, sandıktan bu kadar söz eden bir siyasi partinin darbeci bir anlayışla sandığı tekmeleyerek, seçilmiş olmayı hiçe sayarak, demokrasi katliamı yaparak Türkiye'deki darbeler tarihine rahmet okutan bir yerde durması AKP'nin alametifarikasıdır.

Somut örnek mi istiyorsunuz? 2015 Ağustos tarihinden bugüne kadar DBP'den seçilmiş 83 belediye eş başkanı garabet bir hukuk anlayışıyla rehin alınmış, Eylül 2016 tarihinden itibaren ise 85 DBP'li belediyeye kayyum atanarak seçme ve seçilme iradesine devlet ipoteği konulmuştur. Alın size şahane bir millî irade örneği, muhteşem bir demokrasi deneyimi! Şimdi de utanmadan, sıkılmadan bu deneyimi dışarıya ihraç etmeye çalışıyorsunuz. Kayyum atamalarında "Halka hizmet etmiyorlardı, oraya buraya para aktarıyorlardı." diyerek kurduğunuz komployu basitleştirmeye çalışıyorsunuz o kadar.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kayyum atamalarını basit ve sıradan bir el değiştirme olarak terör retoriğiyle topluma sunan anlayışı ifşa etmek bizim boynumuzun borcudur. Kayyum atamaları AKP'nin hem Kürt halkıyla hem de demokrasiyle kurduğu bağı göstermesi açısından turnusol kâğıdı niteliğindedir. Atamaların arka planına gizlenen tarihsellik ve kolonyalist zihniyet anlaşılmadan AKP'nin geçirdiği derin ideolojik dönüşüm de anlaşılamaz. Resmî ideolojinin sahibi olan devlet aygıtıyla Hükûmeti elinde tutan siyasal iktidarın özellikle Kürt halkının kazanımlarının gasbedilmesi noktasındaki uzlaşmacılığı ve bunun üzerinden geliştirdiği ittifaklar bir bütünsellik içerisinde resmî ideolojinin yeniden revizyonudur. Bu revizyon, toplumsal bir dönüşüme tabi tutularak muhafazakâr bir ton tutturulmaya çalışılmaktadır. Devlet aygıtının Kürt halkıyla kurduğu kolonyalist bağ, millî iradenin yılmaz savunucusu ve bekçisi olan AKP'nin de Kürtlerle kurmak istediği bağın ta kendisidir. Öyle olmasaydı resmî ve merkezî vesayetin gerekliliğini yerine getirme noktasında bu kadar heveskâr davranılmazdı, bu heveskârlığı da millî iradenin tecellisi adına görevden alıp kayyum atamaya kadar vardırılmazdı.

AKP Hükûmetinin, millî irade üzerinden gerçekleştirdiği demokrasi gasbına meşruluk kazandırmaya çalıştığını bu şekilde görebiliriz. AKP'nin, Kürt halkının kazanımlarına dönük her saldırısı tarihsel devlet aklının bir yansımasıdır. Kayyum atamaları da devletin kolonyalist aklının AKP eliyle yeniden güncellendiği ve yeni resmî ideolojinin birebir yansımasıdır.

AKP'li yetkililere ve kurmaylara bir çift lafım daha olacak: Devleti ele geçirmek başka bir şeydir, yönetmek daha başka bir şey. İktidar şu anda devleti yönetemez bir hâldedir. Yaşadığınız bu yönetememe krizi en çok sizlerin başını ağrıtacaktır. Biz yine de burada olacağız ve yine demokratik siyaseti savunmaya devam edeceğiz.

Kayyum uygulamaları konusunda da birkaç örnek verip konuşmamı bu şekilde sonlandırmak istiyorum. Bu uygulamalar da aslında kayyumların anlayışını, bakış açısını, zihniyetini açıkça ortaya koyacaktır.

Bakın, atandıkları günden beri kadın düşmanlıklarını açık, net bir şekilde bizlere göstermişlerdir. Neyle göstermişlerdir? Kadın merkezleri, eğitimevleri ve kadın merkezleri bünyesindeki yaşam merkezlerini Van'da, Şırnak'ta, Batman'da ve Diyarbakır'da kapatarak bize göstermişlerdir.

Kürt diline karşı düşmanlıklarını nasıl göstermişlerdir? Diyarbakır'daki kreşleri kapatarak, "Zarokistan" adındaki kreşi kapatarak aslında Kürt diline karşı tahammülsüzlüklerini bir kez daha bizlere göstermişlerdir. Bununla da yetinmemişler, olayı kültür sanat kurumlarını kapatmaya kadar götürmüşlerdir. Bununla da yetinmemiş, anıtlara saldırılar düzenlenmiş, anıtlar yıkılmıştır. Roboski anıtını yerle bir etmişlerdir; daha acısı yüreğimizde tazeyken. Bununla da yetinilmemiş, barışı, demokrasiyi, özgürlüğü, eşitliği hayatı boyunca savunan Orhan Doğan gibi bir siyasetçinin anıtına bile tahammül gösterilmeyerek anıt yerle bir edilmiştir. Yerine ne konulacak?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BERDAN ÖZTÜRK (Devamla) - Yerine MOBESE konulacak.

Bu anlayış, bu düşünce faşist bir anlayıştır, kadın düşmanlığını gösteren bir anlayıştır. Size bir kez daha tarihsel uyarıda bulunmak istiyorum.

BAŞKAN - Sayın Öztürk, bir dakika veriyorum, lütfen tamamlayın.

BERDAN ÖZTÜRK (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Bu uygulamalar da bize göstermektedir ki bu anlayış sorunları çözmek yerine daha çok derinleştirmektedir. Bu açıdan da bunların önüne geçebilmemiz, önleyebilmemiz, engelleyebilmemiz gerekmektedir. Aksi takdirde, kayyum atamaları daha çok kutuplaşmaya yol açacak ve hepimizin başı daha çok ağrımaya devam edecektir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Öztürk.