GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 1 Mart Adana Erkek Öğrenci Yurduna yapılan bombalı saldırıda şehit olan Mustafa Erol'un ölümünün 38'inci yıl dönümüne ve 1-7 Mart Yeşilay Haftası ile Deprem Haftası'na ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:76
Tarih:01.03.2017

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

1 Mart 1979 tarihinde Mustafa Erol, Çapa'da bulunan Adana Erkek Öğrenci Yurdunun inşaatında işçi olarak çalışıyordu. Sabahın erken saatlerinde Adana Öğrenci Yurduna yapılan bombalı ve silahlı baskın sonrasında bulunduğu odaya atılan bombanın patlaması sonucu şehit olmuştur. Karlı bir kış gününde dava arkadaşlarının omuzlarında, para bulunamadığı için, battaniyeye sarılı olarak gömülmüştür. Şehadetinin 38'inci yılında ülkücü şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum.

Sayın Başkan, 1-7 Mart Yeşilay Haftası. Maalesef, toplumumuzda aile bağlarında hızlı bir yozlaşma var. Bunun getirdiği belki bir sıkıntı olarak insan ilişkilerinin bozulması, aile bağlarının zayıflaması sonucu çocuklarımız yanlış alışkanlıklara itiliyorlar. Ülkemizde tütün, alkol, uyuşturucu madde, sentetik madde bağımlılığı çok hızlı bir şekilde artıyor, çok küçük yaşlarda bu bağımlılığın pençesine çocuklarımızın düştüğünü görüyoruz. Bu, toplumumuzda giderek büyüyen önemli bir sorundur. Bu anlamda, tabii, Yeşilay'ın çalışmaları son derece önemli. Bunun temelinde de, bu bağımlılıkların temelinde de -en fazla- aile ortamında bulunamayan sevgi sorunu en önemli nedenlerden bir tanesi. Sevginin boşluğunu çocuklar zehirle doldurmak durumunda kalıyor. Tabii, bu, toplumda ciddi bir asayiş sorununa da yol açıyor çünkü mesela sentetik uyuşturucu kullanan çocukların çıkardığı sorunlar var. Gençliğimiz hızlı bir şekilde tahrip oluyor. Bununla çok daha etkili bir şekilde mücadele edilmesi gerekir. Bu vesileyle ben bunu hatırlatmak istedim.

Yeşilay Derneğimizin de çeşitli etkinlikleri var. Bu etkinliklerin de daha etkili bir şekilde yapılmasının bağımlılıkla mücadelede önemli olduğunu düşünüyorum.

Yine, diğer bir husus: Bu hafta deprem haftası.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta, ek sürenizi veriyorum.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Türkiye'nin, maalesef, coğrafi yapısı ve iklim özellikleri itibarıyla doğal afetlere çok açık olduğunu biliyoruz. Ancak, şunu da biliyoruz ki deprem değil, bina öldürmektedir. 1999 yılında yaşadığımız o feci depremden, yüzyılın depreminden sonra aslında yönetmeliklerde, kanunlarda, mevzuatta yapılan ciddi ölçüdeki değişikliklerle depremle mücadelede yapılaşmanın denetimine ilişkin ciddi faaliyetlerin yapıldığını biliyoruz, mevzuatların çıkarıldığını biliyoruz. Ancak, bunlarda da son dönemde yapılaşmada denetimsizliğin hâkim olduğunu, buralarda da bir bozulmanın, yozlaşmanın olduğunu maalesef müşahede ediyoruz. Dolayısıyla, hem yapılaşmada hem de şehirleşmede denetimlerin daha iyi yapılması, imar rantı uğruna şehirlerimizin veya binalarımızın tahrip edilmemesi gerekmektedir. Bu imar rantı meselesi, benim sıklıkla ifade ettiğim bir meseledir. Yani, Türkiye ekonomisini ciddi sıkıntıya soktuğu gibi şehirleşme, kentleşme açısından da ciddi zararlar vermektedir. Bu anlamda da bu hafta vesilesiyle bir farkındalık oluşması gerektiğini düşünüyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

Teşekkür ederim.