| Konu: | 28 Şubat kararlarının 20'nci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 01.03.2017 |
HÜDA KAYA (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, normalde bu gündem dışını tabii daha önceden talep etmiştim ve dün için istemiştim fakat bugüne aksayınca... Dün de 28 Şubat üzerine yoğun görüşmeler, konuşmalar yaptık fakat bugün gündem dışımı yine farklı bir perspektifle beş dakika da olsa değerlendirmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, AKP iktidarının üzerinden geçen on beş yılın sonunda bugün başörtülü kadın kamu çalışanlarımız var, başörtülü polisimiz var, askerimiz var ama kendimize bir soralım: Mutlu muyuz? Kazananlar başörtülüler mi oldu, Müslümanlar mı oldu? Maalesef koca bir "hayır" diyebiliriz ancak buna. Başörtüsü özgürlüğü gerçekleşti, evet ama vicdanımızı, erdemliliğimizi, adaletimizi ve buna benzer pek çok insani değerlerimizi kaybetmekle karşı karşıya kaldık. Peki, biz nerede hata yaptık değerli arkadaşlar, nerede kaybettik? Oysa biz diyorduk ki: Herkes için adalet, başörtüye özgürlük. İlkelerimize sahip çıkamadık değerli arkadaşlar. Başörtüsü özgür oldu ama "herkes için adalet" ilkesi unutuldu. Bugün başörtülü polis, asker var ama biz başörtüsü özgürlüğü tüm kamu çalışanları tarafından yaşanabilsin diye isterken başörtülü polisler masum sivil insanlara saldırsın, haksızca muamelede bulunsun, ellerine kelepçe vursun diye istememiştik. Bir Müslüman kadın olarak "herkes için adalet"ten vazgeçen kardeşlerim adına kahredici ve büyük bir üzüntü duyuyorum. Hani bizler rahmetli Rachel Corrie'nin dediği gibi şunu diyorduk yıllardır "Zalim bizdense ben bizden değilim." diyorduk, bunu profillerimizde paylaşıyorduk. Hani biz şehadet yıl dönümünü 23 Şubatta geçirdiğimiz sevgili şehidimiz Metin Yüksel'in dediği gibi "Hakkı savunmak en büyük adalettir, ibadettir." diyorduk ama bu sene onun şehadet yıldönümünü bile kutlayamadınız, farkında mısınız? Çünkü sebeplerini biliyorsunuz.
28 Şubat Parlamentosunda Merve Kavakcı olayı nasıl bir utanç sayfası olarak yerini aldıysa, bugün, bu Parlamentoda Figen Yüksekdağ olayı da bir utanç olarak yerini almıştır değerli arkadaşlar.
SAİT YÜCE (Isparta) - Alakası yok.
HÜDA KAYA (Devamla) - Merve Kavakcı vatandaşlıktan çıkarılmıştı, Figen Yüksekdağ önce hapsedildi, sonra vekilliği elinden alındı. "Merve Kavakcı'nın adını ağzınıza almayın." dedi dün değerli arkadaşımız ama hiç hoş olmadı bu söz. O günlerde Değerli Kavakcı arkadaşımızın da bizlerin de yanında bulunan, bizim mücadelemizi destekleyenler arasında çok farklı inançlardan, ideolojilerden pek çok insan vardı. Bugün, o insanların bir kısmı farklı kulvarlarda diye biz vefasız olamayız. Bu desteği, bu geçmişi, bu hukuku unutmamalıyız değerli arkadaşlar.
PYD'nin adını ağzına alanlar teröristmiş. Sevgili arkadaşlar, AKP iktidarında -daha çok yeni, hafızalarımızda- Türk Silahlı Kuvvetleriyle iş birliği yaparak Süleyman Şah'ın türbesini Eşme'ye taşırken, bu iktidarın en tepesindekiler ve pek çok bürokrat PYD'ye teşekkür etmişti.
Değerli arkadaşlar, bizlerin buram buram özgürlüğe ihtiyacımız olduğu günlerde bizim düşüncemizde, inancımızda olmasalar bile pek çok insan yanımızda oldu, hatta, şöyle ki: Kendi camiamızdan nice bildiklerimiz vardı ki onların engellemelerine rağmen, biz kadınlar mücadelemizi gerçekleştirmiştik. Üniversitelerde hatta imam-hatiplerde abdestli namazlı bildiğimiz nice hocalarımız vardı ki, başörtülü kadınlarımız en fazla...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HÜDA KAYA (Devamla) - ...kraldan fazla kralcı olan bu insanlardan zulüm gördüler ve sınıflardan atıldılar.
Bir dakika...
BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.
Buyurun.
HÜDA KAYA (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Evet, işte, dün başörtülülere kan kusturan bu sahtekâr insanlar bugün hem iktidarın, üniversitelerin her çeşit yönetimin köşebaşlarına yerleşmişler, en fazla 28 Şubat mağduriyeti yapanlar, ahkâm kesenlerin bunlar olduğunu görüyoruz. Aynen, dün Merve Kavakcı bu Meclisten kovulurken onu yalnız bırakan, bugün siyasette veya başka alanlarda 28 Şubat rantını devşiren erkekler gibi.
2005'te Sayın Merve Kavakcı ile Cenevre'de Birleşmiş Milletlerde Türkiye'de yaşanan inanç ve yaşam tarzına yönelik yapılan ihlallerle ilgili bir konuşma yapmıştık. O günkü zihniyet de bize demişti ki: "Türkiye'yi siz gâvurlara şikâyet ediyorsunuz. Siz Türkiye'ye düşmanlık yapıyorsunuz." Aynı zihniyet bugün de devam ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HÜDA KAYA (Devamla) - Bugünkü ihlalleri de anlattığımızda yine "Bizi dışarıya şikâyet ediyorsunuz." diyorlar.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Herkes için adaletin gerçekleşmesini bütün kalbimle diliyorum.
Sağ olun. (HDP sıralarından alkışlar)