| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 23.02.2017 |
KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, aziz milletimiz; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
AKP Hükûmeti on beş yılda yakınlarını ve yandaşlarını zenginleştirmede rekor kırarken birçok değerlerimizi de bir bir bu ülkede kaybettik. TEKEL, TELEKOM, SEKA, Sümerbank, elektrik santrallerini çarpık özelleştirmelerle bir bir satıp yok ettiniz. Hep günü kurtarma telaşınız sürdü gitti ama günü de kurtaramadınız. İş kazalarında yüzlerce insan ölürken siz "fıtrat", "kader" dediniz. 12 Eylülün dahi yapamadığını AKP iktidarıyla gerçekleştirdiniz. 12 Eylülde 127 akademisyen ihraç edilirken siz bugün 4.811 akademisyenin üniversiteyle bağını kopardınız. 150'den fazla gazeteciyi hapse attınız. "Hayır." diyeni terörist ilan ettiniz, ötekileştirdiniz. Oysa, teröristlerle aynı masaya oturup pazarlık yapanlar sizlerdiniz. Yine, şehit polislerin çocuklarının tüm eğitim masraflarını karşılayan, Atatürk ve cumhuriyet sevdalısı Müjdat Gezen Sanat Merkezi kundaklandı ama siz bir "Geçmiş olsun." dahi diyemediniz.
Gelinen noktada, köylüyü, küçük esnafı, sanatkârı borçlarını ödeyemez hâle getirdiniz, sonra borç yapılandırdınız. İktidarınızla en çok değer kaybettirdiğiniz Türk lirasının itibarını dolar karşısında koruyamadınız. Kepenk kapatan esnafı, işsizi, traktörüne mazot alamayan çiftçiyi, emekliyi yok sayıp iktidarınıza yakın iş çevrelerinin borçlarını sıfırladınız.
Dünya biliyor ki yolsuzluk dünyalığınız ama yoksulluğu ve pahalılığı bir türlü gündeme almıyorsunuz. Kendi yarattığınız yoksullara yaptığınız sosyal yardımlarla övünme aymazlığından da geri durmuyorsunuz.
Yat sahibine ÖTV'siz mazot, yabancıya KDV'siz iş yeri ve konut verirken çiftçiye, üreticiye ÖTV'siz, KDV'siz mazotu çok gördünüz. Türk tarımına ve çiftçisine yüz elli dört yıldır hizmet eden, tabelasında "Türkiye Cumhuriyeti" ibaresi bulunan Ziraat Bankasını, yüz yetmiş yedi yıldır Türkiye'nin haberleşme merkezi PTT'yi, Eti Madeni, ÇAYKUR'u ve daha birçok önemli değerimizi, cumhuriyetin kazanımı kurumları aziz milletimize sormadan Varlık Fonu'na devrettiniz.
Torba yasaları, göstermelik hukuksuz düzenlemelerle emekliye, çiftçiye, esnafa süslü laflarla tanıttınız. Gazi Meclisi itibarsızlaştırmak için her türlü yolu denediniz. Sivil toplum örgütlerini yok sayıp görüş almadan, halkı boş, reform niteliği taşımayan düzenlemelerle kandırıyorsunuz. "İstisna", "destek", "vergi indirimi", "kolaylık" diyor, bu halkı hâlâ kandırmaya devam ediyorsunuz, karşılığında başkanlık istiyorsunuz; biz de halkımız da "Hayır." diyoruz.
"Türkiye'de her şey millî ve her şey yerli olacak." diyordunuz. Sayın milletvekilleri, ekonomide yaşananlar ise bambaşka şeyler söylüyor. Ne millîliğimiz ne de yerliliğimiz kaldı. Türkiye Cumhuriyeti pazarlıklar ülkesi değildir. Bu halk, köylüsünün 95 kuruşa sattığı buğdayın ekmek olarak karşısına 5 liraya çıktığını unutmuyor ve biliyor. Ülkemizde yok ettiğiniz değerleri de unutmuyor; millî değerlerini biliyor, birlikte yaşama kültürünü biliyor, cumhuriyeti ve kazanımlarını biliyor, size de gereken cevabı "hayır"la veriyor.
Değerli milletvekilleri, on beş senedir istikrar arayan AKP iktidarı deyince aklımıza gelen, atanamayan öğretmenler, ziraat mühendisleri ve çeşitli branştaki mühendisler, veteriner hekimler, sağlık çalışanları, kadro bekleyen taşeron işçiler; Hükûmete güvenip, istifa edip atanmayan astsubaylar, uzman erbaşlar on beş yılda AKP Hükûmetinin yarattığı işsizler ordusundan bir bölümü. Ne yazık ki hep yapmadıklarınızı, mağdur ettiklerinizi konuşuyoruz. Eğitim sistemi denince akla gelen atanmayan 450 bin öğretmen varken, Sayın Bakan "Yirmi yıl boyunca hiç atama yapılmayacak bölümler var." diyor. Peki, bu bölümlerde okuyanlar ne olacak? Akılcı düşünmeye, sorgulamaya karşısınız, felsefe öğretmenlerinin atamasını da yapmıyorsunuz, oysa ihtiyaç duymadığınız felsefenin ta kendisi budur.
Bu yok saydığınız tüm kesimler ülkemizi normalleştirme adına size ve haksız uygulamalarınıza "Hayır." diyor ve "Hayır." diyecektir diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)