| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 23.02.2017 |
MURAT ALPARSLAN (Ankara) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
HDP'nin grup önerisinde birtakım tutuklamaların haksızlığından, usulsüzlüğünden bahsedilerek belli isimler ve nihayetinde tamamı üzerinde bir Meclis araştırması istenmektedir.
İşin doğrusu, tatsız bir konuyu konuştuğumuz muhakkak. Milletin iradesinin tecelligâhı olan Mecliste milletvekillerinin bir şekilde terörle iltisakının, terörle itham edilmesinin, belki bu anlamda gözaltına alınmasının ve tutuklanmasının bir şekilde, bu çatı altında bulunan, tüm milletin iradesini temsil ettiğine inanan vekilleri rahatsız ettiği muhakkak bir gerçek. Gönül arzu ederdi ki milletin temsilcileri olan ve onların iradesinin asli savunucuları olarak Mecliste bulunan her bir arkadaşımız demokratik hukuk çerçevesi içerisinde yasama faaliyetlerini yapabilsin. Ancak, maalesef, içimizi acıtan, canımızı yakan pek çok hadise karşısında tüm yaşananlar kamuoyunun gözleri önünde cereyan etmiştir.
Bu süreç, bu safahat, aylar önce belki de her birimizin işte "Dokunulmazlıklar kaldırılsın." demesiyle başlayan ve "hodri meydan"lara dönüşen bir adımdan sonra, usulüne uygun olarak devam etmiş, fezlekelerin Meclis Başkanlığına gelmesi, sonrasında Anayasa Komisyonu ve nihayetinde Genel Kurul safahatından sonra tamamlanmıştır. Güçler ayrılığını ifade ettiğimiz ve bunu her fırsatta dillendirdiğimiz bir düzende yargının dokunulmazlıkları kalkan vekillerle ilgili tasarrufu da kendi bağımsız ve tarafsız yetkisi ve hakkı çerçevesinde gerçekleşmiştir. Bu anlamda, mahkûmiyet sonrası kesinleşen kararın yine Anayasa'nın 76, 83 ve 84'üncü maddeleri gereğince Meclis Genel Kurulunda oluşturulan, önceden belirlenen gündeme uygun olarak Meclis Başkan Vekilliğince okunması suretiyle de bu süreç tamamlanmıştır. Yapılan tüm işlemlerin belirtilen çerçevede ve demokratik hukuk çerçevesinin kuralları mucibince Anayasa'ya, yasalara, usule uygun olarak yapıldığı herkesçe malumdur.
Nihayetinde, bu yapılanların hukuk çerçevesinden alınarak bir başka noktaya, özellikle bir darbe planına evrilmesi ve bu anlamda iktidar partisinin, partimizin darbe yapmak gibi bir zihniyetle bu hukuk sürecini işlettiği konusundaki iddiaların kabulü de mümkün değildir. Kurulduğundan itibaren millet iradesini, millet egemenliğini her şeyin üzerinde gören ve bu anlamda millet iradesine ve egemenliğine musallat olan her türlü vesayetle mücadele ederek bir bir onları kaldıran bir siyasi iradenin hem kendisinden evvelki darbelere karşı tutumu hem de kendi döneminde darbelerle yaptığı mücadele çok açık, nettir. O sebeple, bir siyasi mühendislik olarak bu sürecin kullanıldığı kabul edilemez. AK PARTİ, her daim darbelerle olan mücadelesini yapmış ve yapmaya da devam edecektir.
Bu toprakların, bu coğrafyanın yaşadığı belki de en kanlı, en vahşi, en kalleş bir darbe teşebbüsüne, bir işgal teşebbüsüne de bu millet, maalesef, 15 Temmuzda şahit olmuş ve yine, bu millet kendi iradesini, egemenliğini bu vesayete bırakmayarak bu taarruzu da tarumar etmiş ve engellemiştir. Önümüzdeki süreçte, inşallah millet iradesini ve egemenliğini daha da tescillemek, tahkim etmek ve kuvvetlendirmek anlamında bir Anayasa değişikliği süreci devam etmektedir. Temennimiz, bu sürecin de bu iradenin güçlenmesine katkı sağlayacak bir şekilde kabulle nihayetleneceği şeklindedir. Biz bu temennilerimizi her fırsatta dillendiriyoruz ve bu konudaki gayretlerimizi ortaya koyuyoruz.
Bu sebeple, HDP'nin bu konudaki iddialarını kabul etmediğimizi beyan ederek aleyhinde olduğumuzu belirtiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)