Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 73 |
Tarih: | 22.02.2017 |
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 6'ncı maddesi üzerinde grubumun vermiş olduğu önerge üzerine söz almış bulunmaktayım.
Değerli milletvekilleri, kuşkusuz emekçi sınıfları her türlü sosyal güvenceden yoksun bırakmayı hedefleyen neoliberal politikalar 1980'li yıllardan beridir gündemimizdedir. O dönemden bu yana işbaşına gelen bütün siyasal iktidarlar işçi haklarını gözetmeyen, sermaye sahipleriyle ittifak hâlinde emekçilerin kazanımlarına yönelik derin saldırılarda bulunmuştur. Ancak hiçbir iktidar döneminde çalışanların kazanılmış hakları on beşinci yılına giren AKP iktidarları döneminde olduğu kadar gasba maruz kalmamıştır. AKP iktidarı hazırladığı kanun tasarılarıyla, teklifleriyle sosyal hakların esamesinin okunmadığı çalışma ortamları yaratmanın yanı sıra işçileri çalıştırmak adına âdeta 19'uncu yüzyılın sömürü düzenine götürmektedir. Bunun yakın tarihteki en vahşi örneğine Soma'da tanık olduk. Sene başında 2016 yılı raporunu açıklayan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi geçtiğimiz sene en az 1.970 işçinin iş cinayetine kurban gittiğini açıkladı ve rapora göre OHAL'in ilanıyla beraber iş cinayetlerinde yüzde 10'a yakın bir artış olmuştur.
Değerli milletvekilleri, iş cinayeti karnesi bu denli ciddi boyutlara ulaşan devlet, işçilerin haklarını güvence altına alacak sosyal politikalar geliştirmek yerine her gün, tıpkı tartıştığımız bu kanun teklifinde olduğu gibi emek sömürüsünü derinleştirmeye devam etmektedir. Bu kanun teklifi bu derinleşmeyi kuvvetlendirmekte ve içinde bulunduğumuz ekonomik krizden sermaye sahiplerinin zarar görmemesi için uğraşmaktadır.
Değerli milletvekilleri, Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeleri yalnızca iki gün sürmüştür. Bu kadar kapsamlı ve farklı ihtisas alanlarının konusu olan maddelerin bu kadar kısa sürede görüşülmesi, gerekli çalışmaların yapılması, ilgili kurumların görüşlerinin alınması zaten mümkün değilken ikinci günün sonunda kanun teklifine, bazıları 3 sayfa uzunluğunda olmak üzere, toplam 9 yeni madde eklenmiştir. Bu da Komisyona, AKP'nin alelacele yasalaştırma mantığının dayatılıyor olmasının en açık örneğidir.
Esnaf Ahilik Sandığı gibi oldukça önemli ve uzun düzenlemelerin başlı başına kanunlaşması ve kendi içerisinde maddelere ayrılması gerekirken hem sayfalarca süren tek bir madde olarak düzenlenmesi hem de yine bir torba kanun teklifinin içine yerleştirilmesi AKP'nin yasama anlayışının göstergesidir. 3 sayfa boyunca açıklanmaya çalışılan tek bir maddenin kaliteli bir yasama çalışması olamayacağı aşikârdır. Komisyondaki görüşmeler, muhalefetin eleştirileri, önerileri hiçbir şekilde dikkate alınmadan ilerlemiş, yayınlanan kanun hükmünde kararnamelerle zaten işlevi sorgulanan Komisyon çalışmalarının amacı ve yöntemi bir kez daha sorgulanır hâle gelmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekonominin borçlanmaya dayalı finansman yapısı ile iç tüketime dayanan harcama yapısı değişmeden mevcut yapısal sorunlar hep devam edecek ve döngüsel krizler yaşanmaya devam edecektir. Tam da referandum öncesi, seçim yatırımı olduğu çok açık olan bu düzenlemenin toplumun çok küçük bir kesimine rahatlama getirmesinden başka bir sonucu olmayacaktır.
İstihdama yeterli kaynak ayırmadan, asgari ücreti tamamen vergi dışı bırakmadan, sürekli artan dolaylı vergileri azaltmadan, temel tüketim mallarından alınan KDV'yi düşürmeden, ücretli emekçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayacak ücret politikaları uygulamadan, kayıt dışı ekonomiye ciddi bir neşter vurmadan, emeğe düşman, sermayeye dost torba yasalarla ekonominin düzelmesi mümkün değildir. Rektöründen kaymakamına, futbolcusundan yandaş yazarına, herkesin oyunun rengini açıklayabildiği fakat öteki mahallede olanların itiraz ettikleri an en ufak bir yaşam alanının dahi bırakılmadığı, referandum döneminin eşit şartlarda yaşanmadığı, iktidar partisinin devletin tüm imkânlarını kendi lehine kullandığı bir ortamda böyle bir teklifin seçim rüşveti olmadığını görmek veya dile getirmek yanılsama dahi olamaz.
Değerli milletvekilleri, bu yasama mantığı devam ettiği müddetçe, sadece, belki günü kurtarmış olacaksınız ancak ekonomideki derin gedikleri kapatacak, işçiyi, emekçiyi, yoksulu önemseyen, önceleyen politika üretilmediği müddetçe ülkeye, halka çok daha büyük zararlar vermiş olacaksınız diyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Özgökçe Ertan.