Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 73 |
Tarih: | 22.02.2017 |
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün bu Meclis tarihî bir lekeye daha imza attı ve hep birlikte izledi. Türkiye'nin ve bu Meclisin 3'üncü büyük partisinin Eş Genel Başkanının vekilliği düştü, yangından mal kaçırır gibi alelacele okundu ve hızlıca, sessiz sedasız geçirilmeye çalışıldı.
HDP kimdir? Sadece seçmeni 6 milyon ama bir araya geldiğinde 20 milyon insana tekabül eden bir partidir. Burada açıklamalar yaparken çok zorlama hukuksal açıklamalar yapıldı. Kendilerinin bile inanmadığı, kendilerinin bile konuşurken sahicilikten çok uzak, sahte gerçeklik yaratarak kendilerince kamuoyu oluşturma gibi bir çabaya girdiler. Dün bu olurken bakıyorsunuz AKP'nin ilçe teşkilatlarına, ne var burada? Göstermek istiyorum, bir bakın; ben özellikle yanımda olan fotoğrafı göstermek istemedim kişinin resmi görünmesin diye. İlçe örgütünde ne var? Uzun namlulu silah var. Ne oldu? Koca bir hiç. Ondan önce ne olmuştu? Avusturya AKP Temsilcisi "İç savaş olacak eğer 'hayır' çıkarsa." demişti. Yine bu yetmedi, Manisa İl Başkan Yardımcısı yine iç savaş çağrısı yaptı. Tabii, onlar için hukuksal bir sorun yok çünkü muktedirler, çünkü zorun gücüyle bütün yargıyı ele geçirmişler, çünkü kendilerinin dışında hiçbir iktidarı, hiçbir gücü tanımıyorlar, çünkü kendilerini her şeyin üstünde görüyorlar; öyle görüyorlar ki, milyonlarca seçmenin iradesini yok sayacak kadar cüretkâr davranıyorlar ama kendileri için konuşma zamanı geldiğinde "Biz millî iradeyle çıktık, biz sandıktan çıktık, biz her şeyi yapabiliriz." derken geri kalan yüzde 50'yi tanımayan, yüzde 50'yi kriminalize eden, yüzde 50'yi sürekli terörize eden, kendi dışında hiçbir gücü tanımayan bir iktidar var. Peki, biz bunu kabul edecek miyiz? Şunu iyi bilin: Dün Sayın Eş Başkanımız Figen Yüksekdağ'ın vekilliğini burada düşürerek bu işi oldubittiye getirdiğinizi mi sanıyorsunuz? Bu olmayacak bir şey, asla olmayacak. Peki, sizin ilçe teşkilatlarınızda o ağır uzun namlulu silahların ne işi var? Neden bununla ilgili bir tane yürekli bir savcı işlem yapmıyor? Hukuk var ya hani... Anayasal suç işliyor, yasal suç işliyor normalde size göre, propagandadan vekillik düşüyor ama uzun namlulu silahlarla gövde gösterisi yapıyor...
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Nerede ya? Öyle bir şey yok. Sibel Hanım, yok öyle bir şey.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - ...ve sokaklara çıkıp "Bakın, biz burada 'hayır'cıları karşılıyoruz." diye silahlarla bekleniyor.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Yok öyle bir şey.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - "Eğer bizim dediğimizi yapmazsa kan banyosunu da yapacağız." diyor.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Yok öyle bir şey.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Peki, bu ülkenin yargıçları nerede? Nerede bu ülkenin yargıçları?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - O algı operasyonu, yok öyle bir şey.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Neden bu ülkenin yargıçları mevzu sadece muhalefet olunca kendine göre sahte gerçeklik yaratarak tutuklama, yargılama, kriminalize etme, itibarsızlaştırmaya gidiyor? Şunu unutmayın: Adalet herkese lazım.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Lazım da öyle bir şey yok, algı operasyonu yapıyorlar.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Siz bu ülkede ilk iktidara geldiğinizde mağdurdunuz ve hatta zaman zaman çok ağlıyordunuz. O mağduriyetinizden çok da oy topladınız. Şimdi mağrur oldunuz, şimdi muktedir olmanın kibriyle herkese meydan okuyorsunuz. O kadar meydan okuyorsunuz ki gerçekliği görmekten uzaklaşmışsınız.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Hiçbir zaman kibrimiz olmadı, hep milletle beraberiz.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bir genel başkanın vekilliğini düşürmenin nasıl bir siyasal faturası olacağını hiç düşündünüz mü? Milyonlarca insanın iradesini yok saymanın siyasal faturasını, toplumsal faturasını hiç düşündünüz mü? Tabii, sizin düşünme gibi bir sorumluluğunuz yok çünkü siz sadece karar verenin uygulayıcısı olarak burada görev alıyorsunuz. Birileri karar veriyor, size "Onu uygulayın." diyor ve siz de burada ölümüne uygulamaya çalışıyorsunuz. Kendi başınıza, kendi kendinize muhasebe yaptığınızda eminim bunun ne kadar yanlış olduğunun farkındasınız.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Anayasa'da belli.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Şu da zor bir şey aslında: İnsanın bulunduğu yerde kendini ifade edememesi, itiraz edememesi, tartışamaması ve gerçekten yanlışa "yanlış" dememesi çok acı bir şeydir. Bu sizin açınızdan çok dramatik bir durumdur. Bunu çok iyi anlıyorum. Emin olun, biz sizi de bu dramatik durumdan kurtaracağız ve sizin bu ne kadar zorun gücünü kullanırsanız kullanın, "evet"i örgütlemek adına her türlü zorluğu, her türlü gayrimeşru araçları kullanırsanız kullanın hiç kimse sizin bu zorun gücünüze "evet" demeyecektir. 7 Hazirandan 1 Kasıma kadar bunu zorladınız, kontrollü şiddet uygulamaya çalıştınız ve aynı yöntemi tekrar devam ettirmeye çalışıyorsunuz ama şunu unutmayın: Türkiye halkları bu şiddet sarmalından yoruldu, sıkıldı ve artık bu ülkeye çözüm ve barış gelmesini istiyor. Bir iç barış, bir dış barış gelmesini istiyor. Her gün saatte bir düşman üreterek kimseyi kendinize mahkûm edemezsiniz.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Güneydoğuda PKK'dan sıkıntı var. PKK'yı atıyorlar. Halk atıyor PKK'yı, kapısına sokmuyor.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Şimdi siz, önce, bu yapılan şeyi bir oturun, beş dakika bir düşünün.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yiğitalp.