GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:70
Tarih:15.02.2017

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Milliyetçi Hareket Partisinin verdiği "Evlilik programlarının toplumun çekirdeği olan aile kurumuna olumsuz etkilerinin araştırılarak alınacak önlemlerin tespiti" konulu Meclis araştırması önergesi üzerinde görüşümü belirtmek üzere söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kendine ve ülkeye faydalı nesillerin yetiştirilmesinin yegâne dayanak noktasının aile olduğu şüphesiz herkes tarafından kabul edilmektedir. Bu nedenle aile kurumunun kurulması ve devamlılığının sağlanması hususu büyük önem arz etmektedir. Ailenin huzur ve refahının sağlanması devletin başlıca görevleri arasında olduğundan biz konuyu oldukça önemsiyoruz. Son günlerde televizyon kanallarında "evlilik programları" adı altında yayınlanan programlar tartışmaların odak noktasında bulunmaktadır. Çıkış noktası aile kurulmasının sağlanması gibi olumlu bir temelden başlasa da bugüne gelinen nokta ne yazık ki toplumu ve bizi derinden rahatsız eden bir hâl almıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Diyanet İşleri Başkanlığının cuma hutbelerinde de belirttiği üzere nikâh, eşlerin yüce Allah'ın adını şahit tutarak bir ömrü paylaşmak üzere birbirlerine verdikleri sözdür. Nikâh, hem bir ahit hem bir akit hem bir misaktır. Ahit ve muahede yani sözleşme olması itibarıyla nikâh bize hem hukuki hem ahlaki bir sorumluluk yükler. Ancak üzülerek görmekteyiz ki bu programlar kadın erkek ilişkilerini ve aile kurumunu itibarsızlaştırmaktadır. Evlilik birliğini maddiyata indirmek, kişilerin fiziksel özellikleri ve kusurlarıyla alay etmek, daha fazla reyting alma uğruna profesyonel kişiler tarafından kurgulanmış senaryoları halka gerçekmiş gibi izletmek, bu programların olağan akışı hâline gelmiştir. Bu durum, öncelikle bir kadın, bir anne ve bir siyasetçi olarak beni çok fazlasıyla derinden üzmekte, yaralamakta ve büyük bir sorumluluk bilinci de üstüme yüklemektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de bir vatandaşın günlük ortalama televizyon izleme süresi 4,3 saat, internet kullanımı ise 1 saatten fazladır. Bu süreler aslında insanın medyayla ne kadar yakın bir ilişki içinde olduğunu bize göstermekte, aileleriyle ve arkadaşlarıyla geçirdiği zamandan çok daha fazlasını bu alanlarda medyayla geçirebildiğini ortaya koymaktadır. Böylelikle, günümüzde bireylerin medyayla kurduğu ilişkilenme biçimi kişisel ilişkilerin bile önünde yer alabilmektedir. Bu sebeple çok etkin bir işlevi olan medyanın daha etik kullanılması gerekliliği bir zaruret olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu da aynı hassasiyetle ve bu düşüncelerle 24'üncü Dönemde konunun önemine binaen Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinde Medyanın Rolü adlı bir alt komisyon kurmuş ve bir rapor hazırlamıştır. Bu rapor, 2012 yılının Haziran ayında yayınlanmıştır. Etik medya nasıl olmalıdır konusunda medyada da kadınlara yönelik ayrımcılıkla mücadele nasıl olur gibi birçok konu ele alınmış, medyanın kadına bir meta olarak bakışının getirdiği olumsuzluklara kadar birçok konu ele alınmış, derinlemesine incelenmiştir. Bu raporumuzun sonuç ve öneriler kısmında ise medyada öz denetim sağlanması, ayrımcılıkla mücadele, farkındalık çalışmaları, yeni hukuki düzenleme gerekliliğine ilişkin birçok öneride bulunulmuştur ve yapılması gereken çalışmalar hakkında da bir yol haritası çizilmiştir.

Tüm bunlarla birlikte, 26'ncı Dönem Birinci Yasama Yılında kurulan Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar İle Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması Komisyonu raporu hazırlanırken de başta ilgili bakanlıklar olmak üzere sivil toplum örgütleri, medya kuruluş temsilcileri, medya izleme kurumları ve üniversitelerin konuya ilişkin sunumları dinlenmiş ve bu kurumların bu tür programlara yönelik görüşlerine Meclis araştırma komisyonu raporunun sonuç bölümünde yer verilmiştir.

Konu bu kadar hassasiyetle hem bağlı olduğum, Başkanlığını yürüttüğüm Komisyon hem araştırma komisyonu tarafından detaylıca ele alınmıştır ve sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarımızın işbirliğiyle birlikte kamuoyu araştırmalarını destekleyecek farkındalık çalışmalarıyla birlikte mevcut olan denetim mekanizmalarının da harekete geçirilmesinin çok önemli olduğunu ifade etmek istiyorum.

Nitekim, yürütülen bu çalışmalarla birlikte, duyarlı halkımız olaylara seyirci kalmamış, Radyo Televizyon Üst Kurulunun web sayfasında 444 1 178 numaralı çağrı hattı ile elektronik posta adresine Ocak-Aralık 2016 dönemine ait olmak üzere, evlilik programlarına ilişkin toplam 75.190 şikâyet bildiriminde bulunulmuş, bunun üzerine de Üst Kurul, 4/1/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda izdivaç programlarını yayınlayan medya hizmet sağlayıcılarına 14 milyon 43 bin 393 TL'lik para cezası müeyyidesi uygulamıştır. Var olan, RTÜK'ün Alo 178 hattı ücretsizdir; bunun üzerinden kamuoyunun bu alanı çok daha aktif olarak kullanabilmesi noktasında da gerekli çalışmaların buradan yapılması gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Bu kürsüden, öncelikle medya kuruluşlarına seslenmek istiyorum: Temennimiz odur ki cezaların ardından program yapımcıları ve medya kuruluşları kendilerine gelir; kutsal aile birliğinin sağlanmasına katkıda bulunmak üzere programlarını yeniden gözden geçirerek, topluma faydalı olabilecek şekilde kullanmalarını, bu hâle getirmelerini umuyorum. Unutulmamalıdır ki hem halkımız hem de biz genel ahlaka, manevi değerlere ve ailenin korunması ilkesine aykırı her türlü yayının karşısında olmaya devam ettik, devam ediyoruz ve devam edeceğiz. Bu anlamda sivil toplum kuruluşlarımıza, bu tür programlara yönelik kamuoyu oluşturmak ve medya kuruluşlarını daha sorumlu davranmaya yönelik toplumsal baskı oluşturmak gerekliliği doğmaktadır.

Huzurlu geleceğimizin teminatı ailelerimizi ahlak erozyonundan korumayı görev edinmeyi öncelikle bir anne olarak -tekrar ediyorum- bir kadın olarak ve bir siyasetçi olarak sürdüreceğimi ve bunun takipçisi olacağımı ifade etmek istiyorum. Bu anlamda da MHP'nin verdiği bu grup önerisinin çok yerinde olduğunu ifade etmek istiyorum; aynı duygularla, aynı düşüncelerle ve aynı hassasiyetle bu soruna baktığımızı ifade etmek istiyorum.

Ancak, sadece siyaset kurumundan böyle bir sonuç beklemenin, davranış beklemenin yeterli olmadığını ifade etmek istiyorum. Hepimiz siyasetçiyiz, toplumsal meseleleri, toplumsal yaraları, sosyal yaraları sadece kanunlarla, kanun çalışmalarıyla, Anayasa düzenlemeleriyle hayata geçiremediğimizi, düzeltemediğimizi biliyoruz. Bu kanunları uygulayan insanlar bizleriz, toplumumuz. Burada bir farkındalık oluşturmak, içselleştirmek, bir zihin dönüşümü gerektiğini de ifade ederek konuya biraz daha toplumsal bilinçle, bütüncül bir bakış açısıyla, var olan sivil toplum örgütlerine burada yine sizlerin huzurunuzda seslenerek, kamuoyu bilincini oluşturmak, var olan kurumları daha aktif hâle getirerek bu konuda sadece kurumlardan bir sonuç beklemek yerine, bizler de toplumsal olarak bu süreçlere aktif olarak girmemiz gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Tüm bu bahsettiğim KEFEK'in çalışması, alt komisyonu ve raporları, araştırma komisyonunun sonuçları ve gerekli görülen yasal düzenlemeler, kamu bilinci, sivil toplum örgütleri burada ilk fırsatta Mecliste, Genel Kurulda -Komisyonum başta olmak üzere- ele alınacağını ifade etmek istiyorum. Bu önerge, gerçekten bizim çalışmalarımızın tam üstüne geldi. Dün RTÜK Başkanıyla bu konuyla ilgili konuştum, aynı bu programlar üzerinden. Neler yapılabileceğini, kendi kurumunun yaptığını... İşte bu verileri de o sırada kendisinden aldım. Bir eylem, bir çalışma içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Aynı zamanda, Dilekçe Komisyonumuza bu konuyla ilgili birçok dilekçe...

ERHAN USTA (Samsun) - Meclis olarak hep beraber çalışalım.

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Devamla) - Elbette, Meclis olarak bu süreçte ilerleyen günlerde bu konuyu aktif olarak ele alalım ki...

Bir şeyi ifade etmek istiyorum: Dilekçe Komisyonuna bu konuyla ilgili birçok dilekçe geliyor ve Dilekçe Komisyonu bu konuyla ilgili bir alt komisyon çalışması hazırlığı içinde. Epeyce bir ilerlenmiş. Bu konuyu da kendi bünyesinde bu alt komisyonla ele alacaktır.

Var olan raporlar ve araştırma komisyonlarının çıktıları ve bu yapılacak alt komisyonlar neticesinde çıktıları masaya yatırarak bir eylem planı hazırlayalım ve bunların üzerinden ilerleyen günlerde Meclisimize, Genel Kurulumuza bu gerekli görülen düzenlemeler, neyse hukuki düzenlemeler, onlar çerçevesinde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum, tamamlayınız Sayın Katırcıoğlu.

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Devamla) - Hemen gündeme alıp ilk iş olarak hayata geçirelim diyorum. Aynı hassasiyetimizi paylaştığımızı ifade etmek istiyorum.

Tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)