| Konu: | AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 14.02.2017 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bugün burada bir anlamda Meclisin bu haftaki çalışmasına ilişkin yeni gündem önerisiyle geliyor Adalet ve Kalkınma Partisi. Tabii bunlar çok önceden tasarlanmış, bilinen şeyler değildi. Hep eleştirdiğimiz husus, yani Meclis plansız programsız çalışıyor; bugün yine aslında onun bir örneğini yaşıyoruz. Ama diğer taraftan, toplumun bekleyen sorunları var, daha doğrusu çözüm bekleyen sorunları var, ciddi sorunlarımız var. Bu uluslararası anlaşmalar meselesi önemli, hatta bizim bunların bir çoğunda muhalefet şerhimiz yok, hızlıca da geçirilmesinden yanayız; orada tamam, bir problem yok. Ancak, bu kadar çok ekonomik ve sosyal sorunlarımız varken bu hafta hiçbir kanunun görüşülmemesi, daha doğrusu Hükûmetin hiçbir kanun teklif veya tasarısıyla gelmemesi, bu, çok doğru bir şey değil. Yani bu sorunları başka nasıl çözeceğiz? Mecliste kanun yaparak bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Dolayısıyla Hükûmet, bekleyen sorunlarla ilgili buraya kanun tasarısı getirmek durumunda. Eğer Hükûmet kanun tasarısı getiremiyorsa bizim bekleyen kanun tekliflerimiz var; ee, bunları görüşelim o zaman. Aylardır, yıllardır bekleyen kanun tekliflerimiz var burada. Nedir mesela onlar, Milliyetçi Hareket Partisi olarak verdiğimiz kanun teklifleri? Örneğin, devlet memurlarının sorunlarının çözümüne yönelik olarak verdiğimiz onlarca kanun teklifi var. Belli mesleklerde, işte, adaletsizlik, özlük haklarında iyileştirme, çalışma koşullarıyla ilgili, izin, aylık düzenlemeleriyle ilgili verdiğimiz kanun teklifleri var. Bunları niye gündeme almıyoruz?
Diğer taraftan, örneğin taşeron işçilerle ilgili verdiğimiz kanun teklifleri var. "Burada bir hak kaybı var, bu sıkıntıları çözelim; 700 bin kişiyi ilgilendiriyor." diyoruz. "Toplumun sevgiye ihtiyacı var." diyoruz, "Toplumun hoşgörüye, uzlaşıya ihtiyacı var." diyoruz ama toplumun kocaman bir kesiminin sorunlarını bekletiyoruz ve bununla ilgili, Mecliste bu hafta görüşeceğimiz hiçbir şey yok.
Emekli aylıkları aynı şekilde. Az önce konuştuk, eğitimle ilgili dünya kadar ciddi sorunlarımız var. Öğretmenlerin özlük haklarından öğretmen kalitesine kadar, öğrencilerin durumuna kadar yapılması gereken, düzenlenmesi gereken o kadar çok alan var ki bunların hiçbirisini görüşmeyip sanki böyle Meclis tatildeymiş gibi veya Türkiye'nin bütün sorunları çözülmüş gibi bir tutum içerisinde olmanın ben doğru olduğunu düşünmüyorum.
Büyükşehir yasasıyla ilgili ciddi sorunlar yaşıyoruz. Bu yasa değişikliği yapıldı, bugün Türkiye'yi ne hâle getirdiğini hep beraber görüyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız var, bekleyen kanun teklifimiz var fakat bunların gündeme alınması diye hiçbir tutum maalesef sergilenmiyor.
Yine, tarım sektörüyle ilgili "tarımsal girdi" diyoruz, "tarımda üretim kalitesindeki, verimlilikteki sorunlar" diyoruz. İşte, mazotla ilgili indirim ihtiyacı var; elektrik fiyatlarıyla ilgili düzenlemeler, ihtiyaçlar var. Bunların yapılması lazım ama bunlarla ilgili olarak da verdiğimiz önergelerin, verdiğimiz kanun tekliflerinin hiçbirisini gündeme alma konusunda iktidar grubunun bir iradesi yok ve bu haftayı, böyle, hiçbir kanun teklifi olmadan geçirelim diyoruz. Uluslararası anlaşmaları yine yapalım, bizim bunlara bir itirazımız yok, itirazımız olanlar zaten ayrı ama itirazımız olmayan uluslararası anlaşmaları hiç konuşma yapmadan buradan geçirmeye razıyız ama bu Meclis Türkiye'nin sorunlarını çözecek kanunları görüşmek durumunda.
Yine, sanayi kesimiyle ilgili ciddi sorunlar var, yapılması gereken işler var, reform mahiyetinde bekleyen kanun tekliflerimiz var. Yükseköğretim Kanunu'yla ilgili, rüşvet ve yolsuzlukların önlenmesiyle ilgili -artık hangi birini sayayım, yani burada listesi elimde- dünya kadar kanun teklifimiz var, bunların hiçbirisi maalesef gündeme alınmıyor. Dolayısıyla, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclisi daha verimli, daha planlı çalıştırmak zorundayız.
Bakın, bugün bir konu daha gündeme geldi: Çocuk haklarının korunması. Şimdi, anlaşıldı ki konuşmadan -bizim Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına konuşan milletvekilimiz ifade ettiler, işte bizim bununla ilgili bir kanun teklifimiz var- böyle bir olay yaşandıkça Meclis araştırması yapılması sağlıklı bir yöntem değil. Hoş, o da, zaten araştırma da çoğu zaman açılmıyor, öyle bir komisyon da oluşturulmuyor ama oluşturulsa bile bunlar "İş olmuş bitmiş, eyvah!" anlamındaki işlerdir. Dolayısıyla, burada sorunlar oluşmadan veya ortaya birtakım olaylar çıkmadan sorunları çözmeye yönelik bir daimî komisyon teklifimiz var bizim. Diğer partilerin de benzer teklifleri varmış, hatta iktidar partisinin de teklifi varmış ama biz Mecliste bunları görüşmek yerine... Bugün, bu hafta veya gelecek hafta da muhtemelen böyle olacak. Meclisi böyle sağlıksız bir şekilde çalıştırmanın bir anlamı yok. Böyle çok acil işleri, böyle hemen birilerine bir şey vermeye yönelik veya artık olay ortaya çıktıktan sonra yapılacak işleri torba kanun mantığıyla çözüp ama kalıcı işlerin, esas reform mahiyetli işlerin veya biraz daha böyle etraflıca yapılması gereken işlerin hepsini erteleyen bir Türkiye Büyük Millet Meclisi kabul edilemez. O yüzden, tabii ki, bu grup önerisi iktidar grubu tarafından getirildiği için bu geçecek elbette ancak biz, yine... Ben süreyi de fazla uzatmak istemiyorum, anlaşmalara biraz vakit kalsın diye süremin tamamını kullanmayacağım ancak söylemek istediğim şey; arkadaşlar, daha planlı programlı çalışmamız lazım ve Türkiye sorunlar yumağı hâline geldi, bu sorunları çözecek iradeyi Türkiye Büyük Millet Meclisinin göstermesi lazım.
Ben Genel Kurulu ve sizleri saygıyla selamlarım.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Usta.