| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 08.02.2017 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi tarafından verilen grup önerisi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmamın başında, 169'uncu gününe giren Fırat Kalkanı harekâtında şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar, milletimize de başsağlığı diliyorum.
Yine, 8-9 Şubat 1969'da kurulan partimizin 48'inci kuruluş yıl dönümünün hayırlı olmasını temenni ediyor, kurucu Genel Başkanımız, Başbuğumuz Alparslan Türkeş'e, bütün şehitlerimize, dava büyüklerimize Allah'tan rahmet, hayatta bulunanlara sağlıklı, uzun ömür diliyorum.
Liderimiz Devlet Bahçeli'nin dediği gibi, bıraktıkları miras emin ve ehil ellerdedir. Milliyetçi hareket, Türklüğün bekası, devletin devamlılığı ve milletin varlığı konusunda tavizsiz şekilde sürdürdüğü onurlu duruşunu her şartta muhafaza edecektir. Yarım asra yaklaşan zorlu mücadelemiz, tertemiz ülkücü vicdanların ihlas, iddia ve iradesiyle tarihsel yolculuğunu sürdürecektir. Yol doğru, yolcu inanmış, yolculuk ise mübarektir.
Değerli milletvekilleri, CHP grup önerisinde, son olarak çıkarılan 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname özelinde, OHAL süresi içinde kanun hükmünde kararnamelerle yapılan işlemlere ilişkin değerlendirmeler ve eleştiriler dile getirilmiştir.
Bilindiği gibi, 15 Temmuz hain darbe girişimi, parti ayrımı gözetmeksizin bütün siyaset kurumlarına, Türk devletinin kuruluş esaslarına ve milletimizin tamamına yapılmıştır. Yıllarca Türk Silahlı Kuvvetlerine ve diğer kurumlara sirayet eden FETÖ'cü hainler, Türkiye'yi ateşe vermek, vatana ve millete kastetmek amacıyla Türk milletine silah doğrultmuş, Türk tarihinde nadir görülebilecek bir ihanete imza atmışlardır. Türkiye'nin siyasi alanda yalnızlaştırılması, ekonomik alanda zorda kalması ve bir iç savaşa sürüklenmesi hedeflenmiştir. Bu nedenle, 15 Temmuzdaki FETÖ'cü kalkışmaya karışan kim varsa ismi, unvanı, sıfatı ve mevkisi ne olursa olsun hesap vermeli ve bedelini ödemelidir. Kimsenin de 15 Temmuz yaşanmamış gibi davranmaya, bu hain kalkışmayı görmezden gelmeye hakkı bulunmamaktadır.
Yaşanan bu olağandışı gelişmeler sonucu, Anayasa'nın 120'nci maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu 21 Temmuz 2016'dan itibaren ülkenin bütününde doksan gün süreyle olağanüstü hâl ilan etmiş, olağanüstü hâl kararı önce 19 Ekim 2016'dan itibaren doksan gün süreyle, daha sonrasında da 19 Ocak 2017'den itibaren üç ay daha uzatılmış; her 3 karar da Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bilindiği gibi, olağanüstü hâl uygulamasına ilişkin her 3 karara da terörün kökü kazınana, FETÖ'yle hesaplaşma bitene kadar devletin elini güçlendirmek için destek verdik.
Alınan olağanüstü hâl kararı çerçevesinde, bugüne kadar toplam 20 adet kanun hükmünde kararname çıkarılmıştır. Kararnamelerle, FETÖ'yle mücadele kapsamında gerekli önlemlerin alınması maksadıyla FETÖ'yle irtibatı ve iltisakı bulunan bazı eğitim ve sağlık kurumları, öğrenci yurtları, üniversite, vakıf, dernek ve sendikalar kapatılırken yargı ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile üniversite ve diğer kurumlardaki kamu çalışanlarının kamu görevlerinden çıkarılmalarına yönelik tedbirler uygulanmıştır. Kanun hükmünde kararnamelerle bugüne kadar asker, hâkim, öğretim görevlisi ve memur olmak üzere 99.284 kamu görevlisi görevinden çıkarılmıştır, 725 kişi ise görevine iade edilmiştir. İadeler düşüldükten sonra net olarak ihraç edilen kamu görevlisi sayısı 98.559'dur.
Türk Silahlı Kuvvetleri ve kamu kurumları içinde 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine adı karışan, göz yuman veya görevinin sorumluluklarına riayet etmeyen kim varsa ayıklanması şarttır ve bunda bir tereddüt yoktur. Bununla birlikte, bu tespitlerin bir soruşturmaya dayanması ve soruşturma süreçleriyle somutlaştırılması gerekmektedir. Yeterli inceleme ve soruşturma yapılmadığı için bir isnada dayalı olarak kimsenin itibar ve saygınlıklarıyla oynanmamalı, mağduriyet yaratılmamalıdır. İtiraz mekanizmaları sağlıklı bir şekilde ve talepler ciddiye alınarak işletilmelidir. Yanlış ve yanlı uygulamalar nedeniyle devlete olan inanç zedelenmemeli, güven kaybı yaşanmamalıdır. Haksız ve mesnetsiz yere açığa alınan veya ihraç edilenler daha fazla mağdur olmadan görevlerine döndürülmelidir.
Bilgi eksikliği ya da yanlışlığına dayalı olarak yapılan işlemlerin düzeltiliyor olmasını ve bunun süreklilik kazanmasını önemsiyoruz. Bununla birlikte, suç kriteri ve tasnifinin de kurumlar arasında bir kriter ve uygulama birliği oluşturacak tarzda düzenlenmesine ihtiyaç bulunmaktadır. 685 sayılı Kanunu Hükmünde Kararname'yle oluşturulması öngörülen ve 23 Şubata kadar teşekkül ettirilmesi gereken komisyonun bu anlamda önemli bir işlevi yerine getirebilecek şekilde yapılandırılması şarttır. 15 Temmuzun elebaşları, siyasettekiler dâhil, her kesimdeki ayağı bir an önce açığa çıkarılmalıdır. Aksi durum, FETÖ mücadelesinin istismarına ve sulandırılmasına yol açacak, suçlunun suçsuzdan ayrılmasını zorlaştıracak ve terör örgütüyle mücadeleye zarar verecektir.
Milliyetçi Hareket Partisi hukukun üstünlüğüne inanmakta, demokrasi ve insan hakları gibi vazgeçilmez ilkeleri savunmaktadır. Bu anlayış çerçevesinde adaletin gecikmeden tecelli etmesini ve adil yargılanma hakkına titizlikle uyulmasını gerekli görmektedir.
Olağanüstü hâl uygulamasının hukuk çerçevesinde yapılması gereği açıktır. Bu süreçte vatandaşlarımızın uygulamadan dolayı kaygı duydukları ve bizlere yansıyan hususların başında, adaletin tesisi gelmektedir. Hak arama özgürlüğünün kısıtlanması, kamu görevlilerinin somut bulgulara dayanmadan görevine son verilmesi, savunma hakkının göz ardı edilmesi, asılsız ihbar ve şikâyetlere dayalı işlem yapılması ve yapılan hataların düzeltilmesinde geç kalınması endişe duyulan diğer hususlardır. Her gün anneler, babalar ve eşlerden yüzlerce telefon ve mesaj alıyoruz. Askerî öğrenciler, er ve erbaşlar, uzman erbaşlar ve birçok alt rütbeli askerin tatbikat, teröre müdahale ve benzeri emirlerle nereye gittiklerini ve neye hizmet ettiklerini bilmeden o gece dışarı çıkarılmış oldukları; yine, kamu kurumlarında çalışanlardan, asılsız ihbar ve şikâyetlere dayalı olarak şüphe üzerine ihraç edilenler bulunduğu gibi hususlar, ifade edilen ortak mağduriyet noktaları olarak dikkat çekmektedir.
Öte yandan, olağanüstü hâl ilanı sonrasında çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin, yer yer olağanüstü hâl ilanını gerektiren konular dışındaki hususları da düzenlediği görülmektedir. Artık, bütün bunlarla ilgili bir düzenin tesis edilmiş, soruşturmaların yapılmış, ilgililerin durumlarının net olarak ortaya çıkmış olması; bu doğrultuda, suçsuz olan varsa mağduriyetlerinin bir an evvel giderilmesi gerekmektedir. Zira, bu insanların maaşına, evine, arabasına, her şeyine tedbir konulmaktadır ve şayet bu işlemler yanlışlığa dayalı olarak yapılmışsa telafisi imkânsız mağduriyetlere yol açmaktadır.
Olağanüstü hâl, şartlarının gerektirdiği durumlarda başvurulması gereken anayasal bir kurumdur. Bununla birlikte, uygulamanın hukuk esas alınarak, adalet anlayışını egemen kılarak ve haklı ile haksızı, suçlu ile suçsuzu birbirinden ayıracak adil bir yönetim anlayışı ortaya koyarak sürdürülmesi zorunludur. Bu durumda, vatandaşlarımızda oluşan soru işaretleri giderilmiş, topyekûn bir mücadele anlayışı hâkim kılınmış olacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi, her gelişmeyi, devlet ve millet yararına, hak, hukuk ve adalet adına titizlikle izleyip doğru gördüklerini desteklerken yanlış bulduklarını da eleştirmeyi sürdürecektir. FETÖ kalkışması ve artçı terör saldırıları, ne yazık ki millî birlik ve kardeşliğimiz üzerinde telafisi ve tamiri zaman alacak yıkım ve yaralar açmıştır. Her türlü mülahazanın üzerinde olan, Türk devletinin ve milletinin birlik, bütünlük ve bekasının temini için kuşkusuz ki devlet tüm unsurlarıyla çaba sarf edecektir. Beklentimiz, bu çabanın, hukukun üstünlüğüne riayet edilerek ve demokrasinin kılavuzluğunda yapılmasıdır.
Bu düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Aksu.