GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:67
Tarih:08.02.2017

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP grup önerisinin aleyhinde söz aldım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Sayın Bekaroğlu konuşmasında "AK PARTİ'nin savunamayacağı icraatlar var." dedi. AK PARTİ'nin on beş yıllık iktidar süresi içerisinde savunamayacağı icraatları yoktur, bütün icraatlarının arkasındadır ve bu icraatları sayesinde de zaten cumhuriyet tarihi, demokrasi tarihimiz boyunca oylarını artırarak iktidara gelmiştir ve bu icraatları sayesinde de 15 Temmuz gecesi milletimiz canını vererek bu icraatlara sahip çıkmıştır. Bunu öncelikle belirtmek istiyorum.

HDP grup önerisi, OHAL kanun hükmünde kararnameleriyle kamu çalışanlarına yönelik ihraçların hukuksuzluklara yol açtığı iddiası ve bunun yarattığı iddia edilen tahribatın tüm boyutlarıyla araştırılması amacıyla bir Meclis araştırma komisyonu kurulması talebinden ibarettir.

Değerli milletvekilleri, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında 20 Temmuzda gerçekleştirilen Millî Güvenlik Kurulu toplantısında alınan tavsiye kararı ve ardından gerçekleştirilen Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısıyla birlikte Anayasa'nın 120'nci maddesi çerçevesi içerisinde ilan edilen OHAL kararı 21 Temmuzda da yüce Meclis tarafından onaylanmış ve bu OHAL kararı çerçevesi içerisinde de 21 tane kanun hükmünde kararname yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Öncelikle şunu ifade etmemiz lazım: 15 Temmuz darbe girişimi, cumhuriyetimize yönelik, demokrasimize yönelik bir saldırıdır, ülkemize karşı bir işgal girişimidir, millî iradeye, Türkiye Büyük Millet Meclisine saldırıdır, temel hak ve özgürlükleri yok etme girişimidir. Milletimiz 15 Temmuz gecesi gösterdiği kahramanlıkla bu hain girişimi bertaraf etmiş, ülkesine, bayrağına, istiklal ve istikbaline sahip çıkmış, tüm dünyaya demokrasi mücadelesinin nasıl verildiğini göstermiştir. Milletimizin bu mücadelesini akim bırakmamak için devletimizin tüm kurumları devreye girerek alınması gereken tedbirleri almaya başlamışlardır. Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca alınan OHAL kararının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmasıyla birlikte, darbeye teşebbüs eden FETÖ mensuplarının devletin kurumlarından temizlenmesi ve darbeye zemin hazırlayan mevzuatın değiştirilmesi, idari yapıya yönelik tedbirler süratle alınmaya başlanmıştır. Bu mücadelenin hukuki dayanağı; başta, Anayasa'mızın 119, 120, 121'inci maddeleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'dir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ilgili maddesinde, devletlerin kendilerini korumaya yönelik alacakları kararlar orada belirtilmektedir. Bu çerçevede OHAL kararı alınmış ve kanun hükmünde kararnameler de bu çerçevede yayımlanmakta ve yürürlüğe girmektedir.

Ülke olarak darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ mensuplarıyla mücadelemizi sürdürürken, darbeyi tüm unsurlarıyla bertaraf etmeye çalışırken diğer terör örgütleri de aynı anda düğmeye basmışlar, ülkemize karşı âdeta topyekûn bir saldırıya geçmişlerdir. O nedenle, ilan edilen OHAL tüm terör örgütleriyle, PKK'yla, PYD'yle, DAİŞ'le, DHKP-C ve diğer terör örgütleriyle mücadeleyi de kapsamaktadır. Nitekim, çıkarılan KHK'larda bu örgütlerle mücadelenin göstergesi olan kararların da alındığını ve uygulamaya konulduğunu görmekteyiz.

FETÖ terör örgütünün özellikle yargı, emniyet, askeriye, millî eğitim ve üniversiteler başta olmak üzere devletin tüm kurumlarından temizlenmesi, bu tehlikenin tamamen ortadan kaldırılması için bir mücadele verilmektedir. Bu mücadelede başarılı olmak zorundayız değerli milletvekilleri, ülkemizin aynı tehlikelerle bir daha karşılaşmaması için gerekli tedbirleri almak durumundayız; aksi takdirde geleceğimize, çocuklarımıza karşı sorumlu oluruz.

Bugüne kadar yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerle, dünkü 686 sayılı KHK'yla birlikte toplam 98.058 kamu çalışanı ihraç edilmiştir. Yine, ülke genelindeki toplam 110 bin dernekten 1.401 tanesi bu KHK'larla kapatılmıştır. Terör örgütüne destek olan özel şirketlere kayyum atanarak terör örgütünün finans kaynaklarına el konulmuş, özel okullar, yurtlar kapatılarak mülkiyetleri millete iade edilmiştir. FETÖ'yle aidiyeti, irtibatı, iltisakı olan kişilerin tespitinde kılı kırk yaran bir inceleme yapılmaktadır. Kamu kurumlarında öncelikle açığa alma işlemi yapılarak bir araştırma neticesinde ihracın gerçekleştiğini görüyoruz. 100 bin kişiden bahsediyoruz değerli milletvekilleri, bu sayı daha da artabilir çünkü soruşturmalar devam ediyor. Bu kadar büyük bir sayı içerisinde hatalar da olabilir ama bu hataların zaman içerisinde düzeltildiğini, KHK'lar yayınlanırken iade kararlarının da verildiğini hep birlikte görüyoruz. İtirazlar için oluşturulan mekanizmada başvuru sayısının yoğunluğu, mükerrer başvurular, bu kadar yoğun bir başvuru neticesinde, tabii ki soruşturmalar neticesinde alınacak kararlarda elbette ki gecikmeler olmaktadır; bunları da olumlu karşılamak gerekir çünkü 15 Temmuzun ülkemize verdiği hasar çok büyüktür, bu hasarı giderirken de biraz sabır gerekmektedir. Bu hasarı gidermekte de siyasi partilerimiz birlik ve beraberlik içerisinde olmalıdır.

OHAL KHK'larının halkımıza yönelik olmadığını hep söylüyoruz, terör örgütüyle irtibatlı kişiler için olduğunu söylüyoruz. Bu mücadele yapılırken de elbette ki hukuk içerisinde kalınmasına azami gayret gösterilmektedir ve gösterilmelidir, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmemesine özen gösterilmelidir. Bu konuda Hükûmetimizin hassasiyetinin en önemli göstergesi nedir? 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'dir. 23 Ocak 2017 tarihli bu Kararname'yle Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonunun kurulmasına karar verilmiştir. Bu Komisyon, olağanüstü hâl kapsamında terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla irtibatı olduğu gerekçesiyle, başka bir idari işlem tesis edilmeksizin, doğrudan kanun hükmünde kararname hükümleri tesis edilerek gerçekleştirilen ihraç ya da kayyum atanan diğer idari işlemlerle ilgili, kanun hükmünde kararname kararlarıyla alakalı bu Komisyona başvuru yapılabilecektir.

Bu Komisyon 7 kişiden oluşacak. 3'ünü Başbakanımız atayacak, 1'isi Adalet Bakanlığınca hâkim ve savcılar arasından atanacak, 1 üyesi İçişleri Bakanlığınca mülki amirler arasından atanacak, 2 üyesi de HSYK tarafından Yargıtaydan ve Danıştaydan olmak üzere Danıştay tetkik hâkimleri arasından oluşturulacak 7 kişilik Komisyon iki yıl süreyle görev yapacak. Bunların teminatı olacak; aynı şekilde, hâkimlik teminatı gibi bu süre içerisinde bunlar görevden alınamayacak. OHAL kanun hükmünde kararnameleri nedeniyle işlemin haksız olduğunu iddia edenler bu Komisyona başvurabilecekler. Komisyonunun kararına itiraz etmek isteyenler Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenecek Ankara İdare Mahkemesinde iptal davası açabilecek. Böylece Komisyon kararlarına yargı denetimi de getirilmiş oluyor.

Ayrıca, meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilenler kararın kesinleşmesinden itibaren altmış gün içinde de ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştaya dava açabilecekler. Bu nedenle araştırma önergesinde yargı yolunun kapalı olduğuna ilişkin görüşlere katılmak mümkün değildir. OHAL Komisyonunun kurulmasıyla birlikte OHAL Komisyonu kararlarına karşı yargı yolu açılmaktadır.

MURAT EMİR (Ankara) - Komisyon yargı yeri mi?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Komisyon idari bir karar verecek. Bu idari karara karşı Ankara İdare Mahkemesinde ya da Danıştayda dava açabileceksiniz.

MURAT EMİR (Ankara) - O kadar.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Mevcut düzenlemede OHAL KHK'ları...

Bakın, değerli arkadaşlar, AK PARTİ'nin ve özellikle Anayasa değişikliği teklifini okuduğumuzda 18 maddeden bir tanesi de OHAL'le ilgili düzenlemedir. Mevcut Anayasa'mızda OHAL düzenlemesi nasıldır? Olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnameleri yayımlandığı gün Meclise sevk edilir. Meclis görüşme usulü İç Tüzük'te belirlenir. İç Tüzük'te ne diyor? "Üç ay içerisinde görüşülür." diyor. Görüşülmezse ne olur? Bunun sonucu yok. Burada bir hukuki boşluk var. Şimdi, sizin "hayır" verdiğiniz Anayasa değişikliği, "hayır" vermek istediğiniz Anayasa değişikliğinin en önemli maddelerinden bir tanesi de bu. OHAL kanun hükmünde kararnameleri eğer Mecliste üç ay içerisinde görüşülmezse hükümsüz kalacak. İşte, demokratik hukuk devletini güçlendiren Anayasa değişikliği maddelerinden bir tanesi de budur. Buna "Evet." demeye davet ediyoruz sizleri. Eğer samimiyseniz bunu yapmanız gerekir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bu duygu ve düşüncelerle HDP grup önerisinin aleyhinde olduğumu belirtiyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Tunç.