| Konu: | Üç aylık tutukluluk süresi içerisindeki sıkıntılardan dolayı herhangi bir kin, öfke, nefret duygusu taşımadığına, barışı, demokrasiyi ve kardeşliği savunmaya devam edeceğine ve Parlamentodaki üçüncü büyük siyasi parti grubunun eş başkanlarının ve 10 milletvekilinin tutuklu olmasının ülkenin demokrasi tarihine yakışmadığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 07.02.2017 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, gerek Başkanlık Divanı olarak yapmış olduğunuz değerlendirmelere gerekse bugünkü oturum boyunca grup başkan vekillerimizin, milletvekillerimizin yapmış olduğu olumlu değerlendirmelere teşekkür etmek için söz aldım.
Üç aylık ağır tecrit koşulları altında, zorlu bir süreçten sonra Meclis Genel Kuruluna geldim. Burada bireysel sıkıntılarımızı asla memleketin sıkıntılarının, halkımızın yaşadığı sıkıntıların önüne geçirecek bir pozisyonda olamayız. Bu süreç içerisinde dokunulmazlıkların kaldırılmasından başlayarak milletvekillerinin hukuksuz bir şekilde cezaevlerine, ağır tecrit koşullarına götürülmesine kadar giden o süreci uzun uzun tartışacak, sorumluluk sahibini burada arayacak değilim. Ancak gerek cezaevi sürecinde gerekse de tahliyeden sonra bizlere selam gönderen, dayanışma duygularını, geçmiş olsun dileklerini ileten her partiden sayın milletvekillerine teşekkür etmek istiyorum. Benim tahliyem buruk bir sevinç dışında maalesef çok farklı bir umuda yol açmadı. Temennim bir an önce bu burukluğun ortadan kaldırılmasıdır. Çünkü tahliye olduğum saatlerde, cezaevinden henüz dışarı çıkarken, 2 milletvekili arkadaşımın tutuklanmasıyla ilgili karar sürecinden haberdar oldum.
Aynı şekilde, şu anda 6 milyon oy almış, Parlamentodaki üçüncü büyük siyasi parti grubunun eş başkanlarının ve 10 milletvekilinin tutuklu olması ülkemize yakışmıyor, ülkemizin demokrasi tarihine yakışmıyor. Bu ayıbın bir an önce ortadan kalkması lazım. Ayrım yapmadan, bu konuda Parlamentonun, milletvekillerinin, siyaset kurumunun itibarını sağlayacak şekilde bir an önce bu Meclisin inisiyatif alması gerektiği kanaatindeyiz.
Ben tekrar altını çizerek ifade ediyorum: Bu yaşadığım üç aylık süre içerisindeki sıkıntılardan dolayı hiç kimseye karşı en küçük bir kin, öfke, nefret duygusu taşıyor değilim. Tek temennimiz yaşadığımız bu bireysel sıkıntıların ülkemizin ve halkımızın yaşamış olduğu sıkıntıların giderilmesine bir vesile olmasıdır. Biz cezaevine girerken de barışı, demokrasiyi, kardeşliği savunduk; cezaevindeyken de barışı, demokrasiyi ve kardeşliği savunduk; bugün çıktığımızda da aynı noktada, barışı, demokrasiyi, kardeşliği savunmaya devam ediyoruz.
Umarım ki ülkemiz açısından hiçbir şekilde olumlu karşılayamayacağımız bu tablo bir an önce ortadan kaldırılır. Umarım, bizimle ilgili, Sayın Ahmet Türk'le ilgili kamuoyunda oluşan umutlar berhava edilmez, bu tahliyeler, demokratik geleceğe, ortak vatan perspektifiyle bu ülkenin demokratikleşmesine katkı sunar, vesile olur diyorum.
Selam ve dayanışma duygularını gönderen bütün arkadaşlarımıza tekrar teşekkür ediyorum.
Sağ olun. (HDP sıralarından alkışlar)