GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:63
Tarih:20.01.2017

ZİYA PİR (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir varmış bir yokmuş, bir ülke varmış. Bir gün o ülkenin parlamentosu yakılmış yıkılmış, hemen akabinde bir KHK'yla kişi ve hak ve özgürlükleri kaldırılmış, ifade ve basın özgürlüğü kaldırılmış, toplanma ve toplantı özgürlüğü kaldırılmış, örgütlenme hakkı kaldırılmış, ev ve iş yeri aramaları artırılmış, mal varlıklarına el koymalar artırılmış ve bu kararname sayesinde bir sonraki seçimlerde yeni bir sistemin kurulmasına muhalefet edebilecek herkes ve her şey ya tutuklanmış ya da yasaklanmıştır.

Hemen bundan sonra parlamentonun iç tüzüğü değiştirilmiş çünkü bir muhalefet partisinin bütün milletvekilleri ya tutuklanmış ya da parlamentoya giremez hâle getirilmiştir ve yapılacak oylamada o oylamanın geçerli olabilmesi için bu iç tüzük değişikliği yapılmıştır.

En güçlü olan partinin lideri başkan olarak bütün gücü tek elde toplamak istiyormuş ve bunun için bir yasa çıkarmak istemiş ve çıkarmış da. Hedefini ise şöyle ifade ediyor o başkan: "Bu denli zor bir dönemde ülkenin ve milletin bekası için hükûmetin daha etkin ve hızlı çalışması gerekiyor." Bunun için mecliste polislerin ve yandaş vekillerin zorbalığı altında bir yasa çıkarılmış ve onunla meclisin yasama yetkilerinin önemli bir kısmı başkana devredilmiş, meclis denetimi kaldırılmış, yargı denetimi defakto kaldırılmış yani güçler ayrılığı tamamen bertaraf edilmiş.

Değerli milletvekilleri, "bir varmış bir yokmuş" dedik ama bu anlattıklarım tam da bu şekilde 1933 Almanya'sında gerçekleşmiş ve Hitler bu şekilde gücü ele geçirmiştir.

Kararname dediğim meşhur Reichstagsbrandverordnung'dur. Bahsi geçen yasa ise onların meşhur Ermachtigungsgesetz'idir.

Ne korkunçtur ki bu olaylar ve bu yasa değişiklikleri son aylarda bizim ülkemizde de gerçekleşmiştir, biz onları yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz.

Sonra ne oldu Hitler Almanyası'nda daha 1933 senesinde, İkinci Dünya Savaşı öncesi? Basın yasaklandı veya sansürlendi, memurların büyük bir kısmı işten atıldı, 2 Mayısta -hemen 1 Mayıstan sonra- sendikalar yasaklandı, mallarına el kondu, yöneticileri tutuklandı. Mayıs-Temmuz ayları içinde de NSDAP partisi hariç, onun ortağı dâhil olan bütün partiler ya yasaklandı ya da lağvedildi. Gerisi malum, Almanya, kendisini ve dünyayı İkinci Dünya Savaşı'na, büyük bir felaketin içine sürükledi. Neden? Çünkü bir şahsa bütün güç verildi ve o gücü dengeleyecek, denetleyecek ne varsa yok edildi, işte bundan.

"Tarih tekerrür eder." deriz biz Türkçede, Nietzsche de "Tarih aynı olayın, aynı olanın süreklilik içinde tekrarıdır." der. Nietzsche'yle devam etmek istiyorum, şunu da umuyorum: Umarım, Türkiye'de, bu yetkilendirme anayasasını eline verdiğimiz ve o anayasayla karar verecek olanlar, o kararların altına, bir gün umarım "Dionysos" diye imza atma durumuna düşmezler deyip, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Pir.