GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:61
Tarih:18.01.2017

ALTAN TAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Arapça çok meşhur bir deyim var, tekerleme var: "..."x Konuş konuş, hiçbir faydası yok. Bu konuşacaklarımın da özellikle iktidar grubu üzerinde hiçbir etkisinin olmayacağını biliyorum. Peki, niye konuşuyorum? Yüzyıl sonra da olsa neticede bu zabıtlar açılacak, bu tarihî süreçte kimler nerede durdu, ne söyledi, neyi savundu, ne yaptı, gelecek nesillerin önüne serilecek.

Değerli arkadaşlar, ben geçen dönem yani 24'üncü Dönem, Anayasa Uzlaşma Komisyonunun içinde iki yıl görev yaptım. İki yıl boyunca bazen haftada üç gün, dört gün olmak üzere çok uzun toplantılar yaptık ve konuşulması gereken ne varsa aşağı yukarı, bunların hepsini konuştuk ama maalesef, AKP, o günkü noktadan bile fersah fersah gerilerde bugün.

Anayasalar niçin yapılır? Anayasalar keyif olsun diye yapılmaz. Özellikle demokratik ülkelerde anayasalar bir toplumun sorunlarını çözmek için, ihtiyaçlarını karşılamak için; özellikle, çatışmalı süreçlerde bulunan toplumlardaki gerilimleri azaltmak için, problemlerini çözmek için yapılır. Şimdi, Allah'ınızı severseniz, bu Anayasa'nın 18 maddesi Türkiye'nin hangi sorununu çözecek? Kürt sorununu çözecek mi? Laik-dindar gerilimini çözecek mi? Adaleti rayına oturtacak mı? Yargı bir şekle girecek mi? Ekonomiye hangi faydaları getirecek? Yerel yönetimlerle ilgili ne söylüyor? Bu soruları artırabiliriz. Hangi soruna, hangi ihtiyaca binaen bu Anayasa değişikliği yapılıyor ve bu 18 madde oylandığı vakit Türkiye'nin hangi kronik sorunu çözülebilecek? Bunun cevabı yok. Bu, şahsa ısmarlama, ihtiyaca binaen bütün yetkileri bir yerde toplayan, ne olduğu belli olmayan ve dünyada da örneği bulunmayan bir düzenleme. Bakın, 2010 senesinde de "Ölüleri mezardan çıkarıp getirin, oylayın." dediğiniz Anayasa döndü dolaştı, üç yıl sonra, dört yıl sonra feryat figan başımıza bela oldu. Bu da çok kısa bir müddet sonra tekrar feryat figan değiştirilecek bir düzenleme.

Değerli arkadaşlar, bu Anayasa'da ilk 4 madde aynen kalıyor; 42'nci madde kalıyor, 66'ncı madde kalıyor yani vatandaşlık tanımından tutun, ana dille eğitimi düzenleyen maddelere kadar geçen Anayasa Uzlaşma Komisyonunda aylarca tartıştığımız ve bugünden çok daha ileri bir noktaya geldiğimiz hiçbir problemi çözmüyor. Bu Komisyonun içinde bulunan arkadaşlar var, o dönemin Sayın Meclis Başkanı var ve bu iki yıllık bütün Uzlaşma Komisyonunun 10 bin sayfanın üzerinde tutanakları var. Bunlara bakıldığı vakit, bu söylediklerimin ne anlama geldiği çok daha açık ve seçik bir şekilde anlaşılacak.

Değerli arkadaşlar, tabii, bu dönemde o kadar şanssız şeyler oldu ki, Sayın Bekir Bozdağ -Hükûmetin yıllardır üyesi bir arkadaşımız- bu değişiklikleri savunurken dedi ki: "Atatürk'ün, İnönü'nün yaptıklarını yapıyoruz. Onlar da hem partiliydiler hem milletvekiliydiler hem de partilerinin genel başkanlarıydılar. Ne oldu; Atatürk'ün, İnönü'nün tarafsızlığına halel mi geldi?"

Değerli arkadaşlar, Allah'ınızı severseniz, hangi felsefeden bakarsanız bakın; İslami yönden bakın, sosyalizmden bakın, liberal demokrasiden bakın, bugün bu savunmanın elle tutulur bir yanı var mı bugünün şartlarında? Maalesef, yüz yıllık İslami fikriyatın ve kırk yıllık mücadeleden gelen arkadaşlarımızın vardıkları nokta bu. Ha, bir de istiklal mahkemelerini kurun -zaten bugünkü mahkemeler de aşağı yukarı ona benzer bir noktada- eksik kalmaz. Yoksa milletvekili sayısı 600 olmuş, 800 olmuş; seçilme yaşı 18 olmuş, isterseniz 12'ye de insin, 80'e de çıksın, bir şey değişmeyecek.

Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tan.