| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 18.01.2017 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, Anayasa değişiklik önerisinin ikinci turunda yine Genel Kuruldayız ve bu kadar önemli, bu kadar tarihsel bir değişikliğin yeterince tartışılmadığını bir kez daha not olarak düşmek isterim. Gerçekten, biz burada konuşuyoruz ama halkın gündeminden çok uzakta, çok ırak bir yerde, sadece, Genel Kurulda eksik milletvekili sayısıyla, 11 milletvekilinin cezaevinde olduğu, millî iradenin Mecliste bile tamamlanmadığı bir ortamda Anayasa değişikliğini ve kökten bir sistem, rejim değişikliğini tartışıyoruz.
Değerli milletvekilleri, biraz önce Grup Başkan Vekilimiz 11 milletvekili arkadaşımızın ve eş başkanlarımızın Meclis Başkanlık Divanı tarafından, burada, Anayasa değişiklik teklifine dair oy kullanmasının yönteminin tespiti amacıyla bir toplantı talep etti. Meclis Başkanlık Divanının bu konuda bir çözüm üretmesi gerektiğine bütün ısrarına rağmen karşılık bulamadı, bir cevap alamadı. Şimdi, biz bunu hangi dille, hangi yöntemle anlatalım? Gerçekten biz de kaldık ortada. On gündür -komisyon aşaması dâhil- diyoruz ki: Her fırsatta millî irade diyen iktidar partisinin sayın milletvekilleri, halkın iradesini temsil eden milletvekillerinin cezaevinde olduğu, Anayasa değişiklik görüşmelerine katılamadığı bir ortamda, bir kere, kaynağında bir sakatlıkla başlıyor.
Şimdi şunu söylemek istiyorum: Anayasa 38, birçok madde... Okuyamayacağım çünkü zaman çok sınırlı. Anayasa 38'in dördüncü fıkrası: "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz." Bu, milletvekilleri için konulan bir düzenleme değil; bu, Türkiye'deki 80 milyon yurttaş için konulan bir düzenlemedir. Anayasa'nın hiçbir maddesinde, genel olarak söylüyorum... Milletvekillerinin tutuklu olduğu ya da başka bir nedenle bulunamadığı zamanlarda ne çözüm üretilir? Bakanlara ilişkin bir düzenleme var ama tutukluluk Anayasa'da düzenlenmemiş. Ceza yargılaması anlamında, bir mahkeme kararıyla, henüz hüküm verilmeden cezaevinde milletvekillerinin tutulması hâlinde milletvekillerinin Meclis çalışmalarına nasıl katılabileceği düzenlenmemiş. Bir boşluk var bu konuda. Bu konuda hukuken boşluk yok diyemiyorum. Peki, boşluk olunca ne yapılır? Boşluk olunca lehe yorum yapılır. Lehe yorum nedir? Şu anda cezaevinde bulunan milletvekillerinin ve bunların arkasında 6 milyon oy ve 20 milyon yurttaşın olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım. Bunların buraya gelmesi lazım ya da oy kullandırılmaları lazım.
Şimdi, 4 Kasımda özel uçaklarla 5 ilde operasyon yapan bir yönetim gidip cezaevinden, Kandıra'dan, Edirne'den ya da Silivri'den milletvekillerinin oy kullanmasını sağlayamaz mı? Böyle bir şey olabilir mi? Üniversite sınavlarında öğrenciler cezaevinde sınava girerler, genel seçimlerde oy kullanma sırasında vatandaşa sandık konur ve orada kendi özgür iradesiyle tercihini yapar. Sözünü ettiğimiz kimseler normal yurttaşlar şüphesiz ama onlar ayrıca halkı temsil ediyorlar. Şimdi, bu koşullarda bir kanun, sadece bir kanun yapmıyoruz; Anayasa'yı değiştiriyorsunuz. "Evet" oylarıyla Anayasa değişecek ve bu 11 milletvekilinin -hukukta şöyle bir kural vardır, sonucu değiştirip değiştirmeme ihtimali- oyu buradaki sonucu değiştirebilir, olumlu ya da olumsuz sonucu değiştirebilir. Şimdi, bu sakatlık kaynaktan oluşunca biz buna nasıl "Demokratik bir yöntemle Anayasa değişiyor." diyebiliriz? Bunlar, şu anda söylediklerimiz ezbere sözler değil.
Şimdi, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ -eş başkanlarımız- bugün cezaevinde tutuluyor olabilir ama bu onların suç işledikleri anlamına gelmez. Şu anda, siyasi saiklerle, başka sebeplerle -onları çok anlattık, daha anlatacağız- orada tutulmaları, bu Anayasa değişikliği çalışmalarına katılmalarını engellemez, engelleyemez. Hukukta bunu düzenleyen, gelemeyeceklerini düzenleyen, iradelerini ortaya koyamayacaklarını düzenleyen hiçbir hüküm yoktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Danış Beştaş, bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Anayasa en temel yasadır ve Anayasa'da bu konuda bir düzenleme yoktur. Zaten 83'e göre hüküm kesinleşse bile dönem sonuna kadar milletvekilliği devam eder. Şu anda, gerçekten bu konuya -Sayın Adalet Bakanı da burada, Meclis Başkan Vekili ve Divan da burada, başka Meclis Başkan vekillerimiz de burada- bir çözüm üretilmesi lazım -ikinci turdayız- çünkü Halkların Demokratik Partisine oy veren milyonlarca yurttaş, bu Anayasa değişikliğinde kendisini görmüyor, yarın da görmeyecek ve bu, sürekli tartışılacak bir meseledir.
Bunu, dikkatle, gerçekten, bir nokta olarak huzurunuzda tekrar tekrar söylemek istiyorum ve bunun değerlendirilmesi esasa dairdir. Bu, asla böyle gülüp geçilecek, dalgaya alınacak bir mesele değildir Sayın Milletvekilleri.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Danış Beştaş.