GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:60
Tarih:17.01.2017

ADEM GEVERİ (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

(1/796) esas numaralı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 29'uncu maddesi üzerine Halkların Demokratik Partisi Grubu görüş ve önerilerini belirtmek üzere söz almış bulunmaktayım.

Değerli milletvekilleri, maalesef aceleyle çıkarılan kanunların neticesinde bu gibi düzenlemeler yapılarak kanunlar yeniden yazılmaktadır. Bugüne kadar birçok kez itiraz etmemize rağmen her defasında yasama faaliyetini ayaklar altına alan birçok farklı düzenlemeyi içeren, ilgili ihtisas komisyonlarından hiçbir görüş alınmadan gündeme getirilen bir torba yasa daha görüşüyoruz.

Evet, değerli milletvekilleri, torba kanun -bir diğer adıyla aslında "ucube kanunlar" bunlar- mantığıyla yapılan yasama faaliyetleri sonucunda idarede oldukça yanlış uygulamalar ortaya çıkmış ve bu yanlışları düzeltmek için yeniden bir yasa yapma zorunluluğu çok kısa sürede Parlamentonun gündemine gelmiştir. Bunun sebebi, Meclis ihtisas komisyonlarında torba tasarı ve teklif şeklinde gelen düzenlemelerin detaylı ve teknik incelemeler yapılmadan tamamen mevcut iktidarın popülist ve pragmatist yaklaşımıyla günü kurtarma ve kendi yandaşlarına rant sağlama anlayışının sonucu olarak kanunlaşmasıyla ilişkili bir durumdur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dış politikada yanlış hesapların Kobani'den ve Halep'ten döndüğü büyük iflasın iç politikaya olan yansıması kaos ve kargaşadan ibaret hâle gelmiştir. 7 Haziran seçimlerinin hemen öncesinde devreye alınan güvenlik stratejisi sonrasında devam ettirilen bu politikalar, 1 Kasım seçimlerine kadar giderek tırmandırılan her gerilim stratejisi AKP'yi yeniden tek başına iktidar olma fırsatı verirken bu fırsat maalesef barışın ve demokrasinin tesisi yönünde değil; aksine, içeride ve dışarıda gerilim tırmandırılarak darbe mekaniğinin önü açılmış oldu. 15 Temmuz darbe girişimini kendi iktidarını tahkim etmek için büyük bir fırsata çeviren AKP Hükûmeti, oluşan kaos ve kargaşayı dikkati almayarak maalesef bugün geldiğimiz kaotik duruma sebep olmuştur. Böylece parlamenter sistem, istisnai bir rejim olan OHAL'ler ve KHK'larla baypas edilerek siyasi bir krize ve aynı zamanda ekonomik bir istikrarsızlığa sebep olmuştur.

Değerli milletvekilleri, 15 Temmuzdan önce yaptığımız onca uyarıyı dikkate almayan iktidar, yanlışlarında ısrar ederek ve yanlışlarına yanlışlar ekleyerek, siyasal, ekonomik krizi büyüterek ve kaosa dönüştürerek ülkeyi yeni darbeler sürecine götürmüştür. Allah korusun, yarın yeni bir darbeyle karşı karşıya kalırsak bütün bu yanlışlarımızın temel sorumlusu olan Cumhurbaşkanı ve Hükûmet bu millete nasıl hesap verecek? Bu defa kimi sorumlu tutacaksınız? Bu defa kimi kurban gösterip kime sığınacaksınız? Üst akıl olarak kimi düşman ilan etmeyi düşünüyorsunuz? Yeni müttefik olarak kimden özür dileyip kapısını çalacağınız kimler olacaktır? Evet, o gün gelip çattığında, sebep olduğunuz bunca vebalin hesabını nasıl vereceksiniz?

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önemle altını çizmek gerekir ki AKP iktidarı, bugüne kadar yaptığı düzenlemelerde ve çıkardığı yasalarda sermayeyi önceleyen bir anlayışa sahip hareket etmiştir. AKP iktidarının içeride ve dışarıda yürüttüğü politikalar sonucunda ortaya çıkan siyasal kriz ve OHAL rejimlerinin yarattığı ekonomik kriz her geçen gün artmış ve böylece sözüm ona döviz kazandırıcı faaliyetlerle bu durum aşılmaya çalışılmıştır.

İktidar, ülkedeki siyasal ve ekonomik krizi aşmak istiyorsa Anayasa değişikliği teklifi ve rejim tartışmalarıyla ilgili daha da büyük bir kutuplaşmaya sürüklemek yerine, demokrasiyi güçlendirerek, toplumsal barışı sağlayarak, Kürt halkıyla eşitlik ve adalet temelinde bir müzakere sürecinin başlatılmasına dair somut adımları ivedilikle atmak zorundadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hem günlerdir üzerinde tartışmalar yürüttüğümüz Anayasa değişiklik teklifi hem de bu torba yasa tasarısı meşru ve demokratik olmayan bir zeminde hazırlandığı gibi, eş genel başkanlarımızla birlikte, 9 milletvekili arkadaşımızın, belediye eş başkanlarımızın, meclis üyemiz ve partili yöneticilerimizin esir alındığı bir ortamda bu düzenlemeler haklı, gerekli, faydalı ve meşru görebileceğimiz bir zeminde olmadığı için bunların tam karşısındayız ve reddediyoruz ve bunlara da saygı duymamız mümkün değil.

Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)