GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:60
Tarih:17.01.2017

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Gazi Meclisimiz demokratik parlamenter sistemi yıllar içerisinde geliştirmeye çalışmış yüce ve büyük bir millet meclisi. Peki, bu Millet Meclisine şimdi siz ne yapmaya çalışıyorsunuz? Demokratik sistemi yok etmeye çalışıyorsunuz, cumhuriyeti yıkmaya gayret ediyorsunuz.

Neden her şeyin bedelini halk ödüyor ama hiç sesi çıkmıyor halkın? Çünkü her ses çıkaranı içeri tıkıyorsunuz. İktidara geldiğinizde dediniz ki: "Emniyettesiniz, güvendesiniz, merak etmeyin." İki cümle söyleyeni emniyete aldınız, siz herhâlde olayı baştan yanlış anladınız. Size göre bütün gazeteciler, sizin gibi düşünmeyenler terörist, hain; yazarlar, çizerler, gençler, ev hanımları hatta, kadınlar, erkekler hapishanede, hapishanelerde artık dönüşümlü yatılıyor. Türkiye açık bir cezaevi hâline dönüştürüldü. Düşünce özgürlüğü yok edilmiş durumda.

Peki, siz bu koşullarda ne yapıyorsunuz? OHAL sürecini getiriyorsunuz ve Anayasa'yı değiştirmek istiyorsunuz. Anayasa'yı değiştirerek ne yapmak istiyorsunuz? Egemenliği milletten alıp tek bir şahsa vermeye gayret ediyorsunuz. Önce değiştirme üzerine çalıştınız, şimdi dönüştürmeye gayret ediyorsunuz.

İnsanlarımız mutsuz. Şu sırça saraylarınızdan bir dışarı çıkın, sokağa gidin, görün; sokakta gülen insan yok. İnsanlar tek başına ve mutsuz, sabah uyandığında insanlarımız keyifle, huzurla güne başlayamıyor. Kimse birbirine para ödemiyor, küçük mafyatik tipler meydanda, çek senet mafyaları tekrar gündemde ve huzurla güne başlayamıyor.

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Milletten niye kaçıyorsunuz?

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - İnsanları korkutarak hiçbir şey yapamazsınız Beyefendi, oradan konuşarak da beni hiç korkutamazsınız.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - Hiç korkutamazsınız, hiçbirinizden korkmuyoruz, topunuz gelin, buradayız. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Kimse kimseden korkmuyor sayın konuşmacı, lütfen.

Sayın milletvekilleri...

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - Ülkemizde terör var, vatandaşlarımız tehlike altında; askerimiz, polisimiz can derdinde, esnafımız siftah derdinde, beyler başkanlık derdinde.

MEHMET DEMİR (Kırıkkale) - Sen ne derdindesin?

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - Türkiye'nin bu kadar çok sorunu varken, dünya başka şeylerle ilgiliyken -duymamışsınızdır sırça köşklerinizden, haberiniz olsun- faks gibi yeni bir dönem meydana geldi. (AK PARTİ sıralarından "Sırça köşk bizde yok Hanımefendi, kendinize bakın!" sesi) Sırça köşkleriniz var, hepinizin köşklerini gazetelerde görüyoruz. Şimdi, bana laf atacağınıza bir şey söyleyeceksiniz gelir, burada konuşursunuz, ben sizden korkmuyorum.

ADEM YEŞİLDAL (Hatay) - Kimse laf atmasın arkadaşlar.

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - Üç boyutlu printer'lar var. Mesela açlıkla mücadele etmek istiyorsak buradan Somali'ye ya da Diyarbakır'daki aç insanlarımıza ya da İstanbul'da Gazi Mahallesi'nde açlıkla mücadele eden vatandaşlarımıza printer'la yiyecek gönderebiliyorsunuz. Biliyorsunuz değil mi, teknoloji gelişiyor. Siz İsrail'in hibrit tohumlarını getirirken İsrail susuz ortamda tarım yapmaya çalışıyor. Bir ülkede ekonomi çökmüşse, ahlak çökmüşse, adalet çökmüşse, insanlar mutlu değilse, insanlar açlık, yoksulluk sınırının altında yaşıyorsa o ülkede demokrasi kurgulanmalıdır, dikta değil.

Meclisi yıkmak, demokrasiyi tarihe gömmek, kurumların içini boşaltmak istiyorsunuz. Niye? Hiç düşündünüz mü bunları niye yapıyorsunuz? Bunları size kim yaptırıyor? Bu metni sizin elinize verenlerin ağababalarını İzmir'de denize döktük, İstanbul Boğazı'nda "Yankee go home." dedik. Şimdi de "hayır" diyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)

ADNAN BOYNUKARA (Adıyaman) - Yuh ya yuh! Hayret bir şey be!

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - Ülkemizi bölecek olan, ülkemizi yok edecek olan, cumhuriyetimizi yıkacak olan, milletimizi birbirine düşürecek olan bu Anayasa teklifine "hayır" diyoruz.

ADNAN BOYNUKARA (Adıyaman) - Ayıp denen bir şey var ya!

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - Bu Anayasa teklifinde demokrasi yok, adalet yok, millet yok, insanımız yok; sadece bir kişi var, bir kişi.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz Fatih Sultan Mehmet'in, Mustafa Kemal Atatürk'ün torunlarıyız.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Biz de öyle.

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - Biz, hayat tarzımıza müdahale edildiğinde üç ağaca sarılıp Gezi eylemini yapanların ta kendisiyiz.

Dikta anayasasına boyun eğmeyin, erken seçimle size şantaj yapılmasına müsaade etmeyin.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ayıp, ayıp! Özgür Bey, konuşmacılarınızı uyarın ya.

GÜLAY YEDEKCİ (Devamla) - Yüreğinde birazcık vatan sevgisi olan, vicdanı olan, birazcık Allah korkusu olan bütün milletvekillerine sesleniyorum: Lütfen, bu Anayasa teklifine "hayır" deyin. Çoluğumuzu çocuğumuzu bir heves uğruna yok etmeyin, katletmeyin. Sayın Başbakan dedi ki: "İtaat edin, rahat edin." Ben de diyorum ki: İtiraz edin, ülkemiz rahat etsin.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)