GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:58
Tarih:14.01.2017

MHP GRUBU ADINA ŞEFKAT ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin olağanüstü hâl yönetimini düzenleyen 12'nci maddesi hakkındaki parti Meclis grubumuzun görüş ve düşüncelerini açıklamak üzere söz aldım. Değerlendirmelere geçmeden önce muhterem heyetinizi şahsım ve partim adına saygılarımla selamlıyorum.

Son dönemde Türkiye'nin içinden geçtiği olağanüstü sürecin bir zorunluluk olarak ortaya çıkardığı OHAL uygulamaları Anayasa teklifinde yeniden tarif edilmektedir. Türkiye'nin son bir yıl içerisinde yaşadığı kanlı darbe girişimi, bir konsorsiyum kurdukları anlaşılan terör örgütlerinin saldırıları ve sınırlarımızda süren savaş hâli dikkate alındığında, olağanüstü hâlin gerekliliği ve kapsamının yeniden tarif edilmesi daha iyi anlaşılacaktır.

Siyasi krizler, tehditler ya da doğal afetler gibi pek çok gerekçeyle dünyada OHAL uygulamaları söz konusudur. Kamu düzeni ve güvenliği tehdit altında olan her devlet, ihtiyaç olduğunda OHAL uygulamasını başlatabilmektedir. Fransa gibi tek bir terör saldırısı sonrası OHAL başlatacak kadar ulusal güvenliğine önem veren bir Avrupa ülkesi örneği gözlerimizin önündedir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehditler Fransa'daki terör saldırısından çok daha ciddi bir girifttir. Türkiye bugün PKK, FETÖ, IŞİD başta olmak üzere irili ufaklı sayısız terör örgütüyle aynı anda savaş vermektedir. Kahraman ordumuz "bataklık" diye tabir edilen Orta Doğu'da fiilen savaş hâlindedir. Dolayısıyla, OHAL şartları ve uygulamalarının, yaşanan sıkıntının ve mücadelenin büyüklüğüne göre değişmesi gayet doğaldır. Yaşanan, sıradan terör eylemleri değil, örgütler aracılığıyla yürütülen vekâlet savaşlarının uygulamalarıdır. Hiçbir kural tanımayan bu yeni, kirli savaşın tarafları büyük devletler; taşeronlarıysa terör örgütleridir. Terör örgütlerinin kitlesel katliamlarıyla korku iklimi oluşturularak Türk milleti sindirilmeye çalışılmaktadır. Terör faaliyetleriyle ülkenin istikrarsızlığa sürüklenmesi, toplumun kamplara bölünerek iç çatışmaların körüklenmesi amaçlanmaktadır. Emperyalizmin son yıllardaki en yaygın metodu, etnik ve mezhep ayrıştırması yaparak, yeni düşmanlıklar ve çatışmalar üreterek yaratılacak kaos ortamından faydalanmaktır. Bu metodun uygulandığı hiçbir ülkede kazançlı çıkmış yerli bir halk yoktur.

Bir devletin öncelikli görevi, vatandaşın can ve mal güvenliği ile iç huzurunu sağlamaktır. Bizler yıllardır, güvenlik istikrarı sağlanmadan ekonomik ve siyasi istikrarın sağlanamayacağı gerçeğini defalarca dile getirdik. 15 Temmuzun acı tecrübesi, devlet içerisine sızan ihanet çetelerinin on binlerce ihracına rağmen devam eden tehdidi ve terör örgütlerinin artan eylemleri, devletimizin her an tetikte ve hazırlıklı olmasını gerekli kılmaktadır. Türkiye, çepeçevre sarıldığı ihanet çemberinden kurtulmak için olağanüstü tedbirler almak zorunda olduğu bir dönemden geçmektedir. Birçok masum insanımızın, askerimizin ve polisimizin canına kasteden terör olayları, Türk milleti ve devleti için bir beka sorunu hâline dönüşmüştür. Ülkemizin sadece 2016 yılında verdiği 839 şehit, tehdidin büyüklüğünü anlatmaya yeterlidir. Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu tehdidi, terör örgütleri aracılığıyla devletler yapmaktadır. Türkiye'yi tehdide cüret eden hangi örgüt ya da devlet olursa olsun mutlaka bedeli ödetilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti, sınırları cetvelle değil, kanla çizilmiş bir büyük milletin eseridir. Türk milleti, tarihi boyunca bağımsızlığına hiçbir zaman gölge düşürmemiştir, bugün de buna müsaade etmeyecektir. Gazi Meclisimizi bombalatanların, binlerce vatan evladımızın canına kastedenlerin daha fazlasına cüret etmemesi için anladıkları dilden mücadele kararlılığımızı göstermek bir zorunluluktur. Ülkemizin yeniden huzura ve güvene kavuşması için öncelikle küresel hesaplara taşeronluk yapan içimizdeki ayrık otları, ihanet şebekeleri süratle temizlenmelidir.

Olağanüstü dönemlerin olağanüstü tedbirlerinin alınmasından doğal bir şey yoktur. Milletimizin ve devletimizin daha fazla tehdit altında kalmaması ve büyük felaketlerden korunması için gerekli olağanüstü tedbirlerin alınmasını Milliyetçi Hareket Partisi doğru bulmaktadır. Huzur ve güvenin sağlanması, başta PKK olmak üzere bütün terör örgütlerinin yok edilmesini sağlayacak mücadele şartlarını oluşturmakla mümkün olacaktır. Terörle mücadeleyi ve millî güvenliği siyaset malzemesi yapmanın ülkemizin ve milletimizin hayrına olmadığına inanan partimiz, terörle mücadelede daha güçlü ve hızlı adımlar atılmasına ihtiyaç hissetmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi, henüz öncü sarsıntılarını hissettiğimiz türbülanstan ülkemizi kurtarabilmek için sahip olduğu bütün birikimlerini devletimizin ve milletimizin hizmetine sunmaktan geri durmayacaktır. MHP'nin tavrı, Türkiye'de Irak ya da Suriye gibi bir kaos, kargaşa programının uygulanmasına asla fırsat vermemekten yanadır.

Terör hadiseleri, Türk milletinin bekasını ve devletimizin güvenliğini ilgilendiren bir konudur. Devletin yok edilmesi ve milletin parçalanması amacıyla yapılan saldırılar, ancak birlik, beraberlik ruhunun, yani millî şuurun canlanmasıyla önlenir. Milliyetçi Hareket Partisi, terörü herhangi bir siyasi partinin değil, bütün Türkiye'nin ve Türk milletinin sorunu olarak görmektedir. Bizim arzumuz, ebedi vatan tuttuğumuz bu topraklarda Türk milletinin huzur ve refah içinde yaşamasını temin edecek tedbirlerin alınmasıdır. Etrafımızdaki ateş çemberi ülkemize sıçramaya başladığında, millî güvenliğimiz ve toplumsal huzurumuz tehdit edildiğinde devletimizin tedbirleri hazır olmalı ve kararlar süratle alınarak uygulanabilmelidir. Milletimize yeni bir 15 Temmuz karanlığı yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Söz konusu olan yetki ise, Milliyetçi Hareket Partisi, terörle mücadele başta olmak üzere bütün millî meselelerde yürütmenin elini güçlendirecek yetkileri vermeye hazırdır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Türkiye'nin güvenliğini ve bekasını temin etmekle görevli kurumların ve kişilerin, ihtiyaç hâlinde, yasal ve idari tasarrufları süratle uygulayabilecekleri düzenlemeleri, içinden geçtiğimiz olağanüstü dönemin bir gereği olarak doğru buluyoruz.

Milliyetçi Hareket Partisi, terörün ülkemiz için tehdit unsuru olmaktan çıkarılması, yeni 15 Temmuz ihanetlerinin yaşanmaması, terör örgütleriyle bir kere daha müzakere kapısının açılmaması, vatan topraklarında yeni hendekler ve kurtarılmış bölgelere rıza gösterilmemesi için...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

ŞEFKAT ÇETİN (Devamla) - ...OHAL uygulamalarına destek verdiği gibi, Anayasa değişikliğiyle OHAL sınırlarının yeniden belirlenmesine de onay verecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle büyük Türk milletini ve yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)