| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 12.01.2017 |
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, sıfatlarını layıkıyla taşıyan değerli milletvekilleri ve bizleri ekranları başında izleyen aziz ve kahraman milletimiz; AK PARTİ adına Anayasa değişiklik teklifinin 6'ncı maddesi üzerine söz almış bulunuyorum; saygıyla selamlıyorum yüce Meclisi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Çok önemli ve tarihî bir süreçten geçiyoruz. Atalarımızın 1919 ve 1923 yılları arasında yaşadıklarının bir benzerini yaşıyoruz. Bir taraftan yedi düvelin maşası olan terör örgütlerinin aziz milletimize ve vatanımıza karşı saldırılarıyla ilgili istiklal ve istikbal mücadelesi veriyoruz bir taraftan da yürütmeyi Cumhurbaşkanlığının teşkil ettiği bir sisteme geçişte Anayasa değişikliği yapıyoruz.
1921 ve 1924 Anayasası "Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir." şeklinde yönetim yetkisini millete vermiş ve aziz milletimiz de çok partili sisteme geçtikten sonra yöneticilerini kendisi seçmiştir. Bu şekilde seçilen Demokrat Parti milletimizi baskılardan kurtarmış, refah ve bolluğu getirmiş, kalkınmayı sağlamıştır ancak ülkemize âdeta çağ atlattıran şehit Başbakan Adnan Menderes'i şer güçler idama götürmüştür. Artık bu coğrafyada özgür, bağımsız, şeffaf bir demokrasiyle iktidara gelemeyeceğini bilenler 1961 Anayasası'yla millî egemenliğe ortaklar türetmiş, "Anayasa'nın koyduğu esaslar dâhilinde ve yetkili organlar" ibaresini de Anayasa'ya dercederek yeni vesayet makamları ihdas etmiştir. Aziz milletimiz, demokrasiyi tam manasıyla özümsemiş olduğu için, darbecilerin dipçik baskısı altında 1961 yılında yapılan seçimlerde onları iktidara getirmemiş ve doğruyu seçmiştir. Bu millet, her türlü diktaya karşıdır. Seçimle iktidara gelemeyeceğini bilenler, her zaman vesayet organlarının aracılığıyla iktidarını garantiye almaya çalışmışlardır. Dün akşam Genel Kurulda yapılan siyasi eşkıyalık ve terör hareketleri de işte bu dikta zihniyetinin bir ürünüdür.
Değerli milletvekilleri, 1961 ve 1982 Anayasası'yla getirilen ve 367 garabetiyle de, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle âdeta yürütmede iki başlılığı oluşturan bu sistemi, cumhuriyetimizin yüz yıllık tecrübesi ışığında yeniden tek başlı bir yürütme organına getiriyoruz ve bu değişikliğin ana hedefi bu husustur. Aziz milletimizin yarısından fazlası, doğrudan, tek dereceli, hür iradesiyle beş yıllık süre için seçtiği Cumhurbaşkanı vasıtasıyla, yönetim krizlerinden uzak, hükûmet kuramama endişelerini taşımadığı ve Güneş Motel rezaletlerinin oluşmadığı bir Cumhurbaşkanı tarafından yürütülecektir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Milletimiz, egemenliğini hiç kimseyle paylaşmayacak, kendi seçtiği yöneticiler eliyle doğrudan kullanacak, beğenmediği yöneticiyi de seçim zamanı değiştirecektir. Yeni sistemde, milletvekilleriyle Türkiye Büyük Millet Meclisi kanun yapma hususunda mutlak yetkilidir. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, kanunlara aykırı olamayacak ve münhasıran kanunlara ait olan hususlarda da düzenlenemeyecektir.
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Şimdiki OHAL kararnameleri gibi mi?
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Bu sistemde Cumhurbaşkanıyla Meclis arasında bir denge sağlanmıştır. Eğer Cumhurbaşkanı Meclisi feshederse kendisinin de görev süresi bitecek. Ve hakem, millettir ve millet karar verecektir. Dolayısıyla bir denge sistemi kurulmuştur.
Cumhurbaşkanı, kamu kurumlarının üst yöneticileri, belli sayıdaki yüksek yargı mensuplarını, nitelikleri Anayasa'da ve kanunlarda belirtilen kamu görevlileri arasından atayacaktır. Anayasa'nın 68'inci maddesindeki, memurlara siyaset yapma yasağı devam ettiği için, eski CHP il başkanlarının vali olduğu bir sistem asla öngörülmemektedir.
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Hadi ya.
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Arkadaşlar, Cumhurbaşkanı, aynı zamanda devletin başkanı olduğu için elbette ki yüksek yargı organlarına da atama yapacaktır. Kaldı ki Almanya, Avusturya, İngiltere gibi birçok ülkede hâkim ve savcılar doğrudan Adalet Bakanı tarafından atanmaktadır. Bizde ise yeni ismi "HSYK" olan bağımsız üst kurul tarafından atanacaktır.
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Tam bağımsız...
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Yeni Anayasa'yla HSYK'ya tarihinde ilk defa ve daha fazlasıyla bu Meclise, bu Gazi Meclise görev verilerek 7 üyesinin Meclis tarafından seçilmesi kuralı getirilmiştir. Belki birden çok partinin Meclise girdiği bir durumda muhalefet partilerinin bile 7 üyeyi seçme olasılığı ihtimal dâhilinde olacaktır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - 2010'da değişti...
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Parlamenter rejimde olan güvenoyu ve gensoru bu sistemde yoktur çünkü bu sistemde güvenoyunu millet vermektedir, milletin dışında da hiç kimsenin güvenine ihtiyaç yoktur. Bu sistem, Cumhurbaşkanını, yoğun bir yargısal denetime tabi kılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin tamamı Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanının idari işlemleriyse Danıştay tarafından denetlenecektir ve dolayısıyla Danıştay, yargı kararıyla bu denetimini yapacaktır.
Bu düşüncelerle, yeni, müreffeh, mutlu, huzurlu, kalkınmış, kardeşlik ve barışın tesis edilmiş olduğu bir Türkiye'de yeni sistemde buluşmak dileğiyle, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)