| Konu: | Parlamentonun görevinin, kurallar dâhilinde, milletten almış olduğu temsil çerçevesinde meseleleri müzakere etmek olduğuna ve Meclisin vazifesini yapmasını temin etmenin herkesin ortak hukuku ve ahlakı olduğuna, dün Genel Kurulda yaşanan olayların üzüntü verici olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 12.01.2017 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; burası Parlamento. Bu Parlamentoyu bu şekilde oluşturan, dört partiden müteşekkil temsilciler marifetiyle var eden bizatihi milletin kendisi. Parlamentonun görevi, kurallar dâhilinde milletten almış olduğu temsil çerçevesinde meseleleri konuşmak, müzakere etmek ve bir yere bağlamak. Bunu kurallar çerçevesinde yapacaktır. Esasen, Parlamento görüşmelerinde kürsü, milletten aldığı yetkiyle müzakerelere ilişkin kanaatlerini vekillerin aktarma yeridir.
Burada insanların elbette aynı fikirde olmaları beklenmez. Görüşmüş olduğumuz Anayasa değişiklik teklifi konusunda partilerin farklı yaklaşımları söz konusu ama milletin vermiş olduğu yetki çerçevesinde bu müzakerelerin yapıldığı, parti konumlarının bu şekilde oluştuğunu unutmayalım.
Kürsü masuniyeti dediğimiz hadise milletin buraya göndermiş olduğu temsilcilerinin kürsüde konuşabilme haklarının varlığıdır. Hiç kimse kural harici "Ben öyle görüyorum, ben öyle düşünüyorum, benim kanaatim bu şekilde." diyerek milletin kendisine vermemiş olduğu bir yetkiyle "Kürsüye millet adına el koyuyorum." diyemez. Burada bütün partiler milletten yetki alarak geldiler ve millet adına konuşuyorlar. Eğer kürsüye yönelik bir problem söz konusuysa bu problemi gidermesi gereken, kurallar çerçevesinde Meclis Başkanlık Divanıdır, Meclis başkan vekilidir. Onun dışında hiç kimse "Benim kanaatim bu şekilde, ben de kürsüye el koyuyorum." dediğinde o zaman kim erken kalkarsa kürsüye el koyup "Buradan ben konuşacağım." şeklinde garip bir durum ortaya çıkar ve bu demokratik bir tavır olmaz.
Burada faşizme ilişkin olarak birçok değerlendirme yapılıyor. Faşizm nedir biliyor musunuz en temelde? "Ben şöyle düşünüyorum, sen de böyle düşünüyorsun. Benim dediğim doğrudur, yetmez, ben bu doğruluğumu fiilî olarak sana göstereceğim." şeklinde kural harici davranmaktır, faşizm budur. Bundan kaçınmak ve kurallar çerçevesinde bu Meclisin vazifesini yapmasını temin etmek hepimizin ortak hukuku ve ahlakıdır ve esasen partiler buna uymakta muhakkak büyük bir ciddiyet ve mesai sergiliyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Zaman zaman yaşanan problemlere, gerilimlere, birtakım tartışmalara ilişkin olarak şunu belirtmem gerekir: Evet, bunlar yaşanıyor, insanız ama bunları gidermek ve milletin bizi burada var ettiği hukuka bağlı bir şekilde bu Meclisin çalışmalarını temin etmek hepimizin boynunun borcu; benim de boynumun borcu, CHP Grubunun da, HDP ve MHP Grubunun da aynı zamanda borcu. O kürsüde konuşma hakkını, CHP'lilerin de konuşma hakkını, AK PARTİ'lilerin de konuşma hakkını, bütün partililerin konuşma hakkını korumak hepimizin görevi. Millet adına üstleneceğimiz görev ancak bu olabilir. Yoksa "Kürsüye ben el koyuyorum, bundan sonra benim dediğim olacak." tarzındaki bir yaklaşım, milletin talep ettiği bir yaklaşım olmaz.
Dün burada üzüntü verici hadiseler yaşandı. Eminim, bugün arkadaşların öfkesi de var, her partiden insanlar öfkelenebilirler muhakkak. Ama "Ortak ne var?" derseniz, benim gördüğüm, bütün partilerde ortak; dün bu işler yaşandığı için, bu trajik olaylar yaşandığı için üzüntüdür. Bu da bugünkü bizim ortaklığımızdır. Ümit ederim bundan sonra hep beraber üzüleceğimiz bu tür hadiselere meydan vermeyiz, kurallar dâhilinde ve milletin vermiş olduğu emanete uygun bir tarzda, demokrasinin de ruhuna, kurallarına, maddi şartlarına uygun bir şekilde bu müzakereleri yaparız.
Teşekkür ediyorum.