| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 11.01.2017 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET ALİ ŞAHİN (Karabük) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; AK PARTİ Grubu adına görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin 4'üncü maddesi üzerindeki görüşlerimizi sizlerle paylaşmak için huzurunuzdayım. Bu vesileyle tüm milletvekili arkadaşlarımı sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.
Biraz önce konuşan arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi, üzerinde görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin 4'üncü maddesi mevcut Anayasa'nın 77'nci maddesinde değişiklik öngörmektedir. 77'nci madde Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçim dönemini ifade eden bir başlıkla düzenlenmiş olan bir maddedir, aslında bu kanun teklifinin belki de en önemli maddelerinden biridir getirilen yeni madde. Çünkü, bu teklifle Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimleri cumhurbaşkanlığı seçimleriyle aynı gün yapılacağı için 101'inci maddede düzenlenmiş olan Cumhurbaşkanının seçimiyle ilgili düzenleme de buraya taşınmıştır. Biraz önce Muharrem Bey burayı eleştirdi. Çünkü, eğer siz milletvekili seçimi ile cumhurbaşkanlığı seçimini aynı gün yapacaksanız bunu birlikte yapmanın en mantıki yolu, böyle bir düzenleme yapmaktır.
Saygıdeğer arkadaşlarım, peki ne değişiyor yeni maddede? Türkiye Büyük Millet Meclisinin dönem süresi biliyorsunuz dört yıl şu anda. Bu süre şu anda bu değişiklikle beş yıla çıkıyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Kim dörde düşürdü Sayın Bakanım?
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Değişikliği siz yapmıştınız değil mi, dörde siz düşürmüştünüz?
MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) - Niçin dört yıldan beş yıla çıkarmak durumundayız?
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Peki, neden beşten dörde düşürdünüz?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 367 garabetinden.
MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) - Çok teşekkür ederim. "Neden beşten dörde düşürdünüz?" Evet, onu biz düşürdük. Çok teşekkür ederim, ben de tam bu soruya cevap verecektim.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Niye düşürdünüz, niye çıkarmaya çalışıyorsunuz?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, müdahale etmeyelim lütfen.
MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) - Bundan on yıl kadar önce Türkiye Büyük Millet Meclisinin iki dönem arasındaki süresi beş yılken biz on yıl kadar önce bir Anayasa değişikliği paketi içerisinde bu süreyi dört yıla indirdik. Bu değişiklik 7 maddelik bir Anayasa değişikliğiydi, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören bir kanun teklifiydi, bir Anayasa değişikliğiydi. Bunun Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçebilmesi için ve 367 oyla geçebilmesi için sayımız yetmediğinden o sırada Parlamentoda bulunan Anavatan Partisiyle bir iş birliği zarureti doğdu ve beş yıldan dört yıla indirme, Anavatan Partisi Genel Başkanı Sevgili Dostum Erkan Mumcu Bey'in teklifi olarak bu metne girmiştir. Siyaseti yakinen takip eden arkadaşlarımız hatırlayacaklardır, Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakanken yaptığımız yasal düzenlemelerden içine sinmeyen bu düzenlemenin Parlamentonun görev süresinin beş yıldan dört yıla indirilmesi olduğunu ifade etmiştir. Ben de aynı görüşteyim çünkü dönemin Cumhurbaşkanı bu Anayasa değişikliğini veto edeceği izlenimini verdiği için biz mutlaka 367'nin üstüne çıkması gerektiğini düşünüyorduk. Bunun için 352 milletvekilimiz vardı, 20 milletvekili de Anavatan Partisinin vardı, bu nedenle Anayasa'da bize destek veren partinin bu talebini yerine getirdik. Şimdi bunu düzeltmenin fırsatı doğdu. İşte şimdi Cumhurbaşkanlığı seçiminin süresi de beş yıldı, milletvekili seçimi süresini de bu düzenlemeyle beş yıla çıkarıyoruz. Tabii, önemli bir değişiklik de biraz önce ifade ettiğim gibi, Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili, 101'inci maddedeki düzenlemeyi de, seçim düzenlemesini de buraya getiriyoruz. Artık, millî irade aynı gün hem yürütme organını hem de yasama organını seçmiş olacaktır.
Değerli arkadaşlarım, bunun ne gibi sonuçları olabilir, yani aynı gün seçimin yapılmış olmasının, iki seçimin aynı gün yapılmış olmasının ne gibi sonuçları olabilir? Bunun seçim ekonomisi bakımından birtakım faydaları olabilir ama artık eğer bu teklif yasalaşırsa ve yürürlüğe girerse ve Cumhurbaşkanı da partili olacağı için sanıyorum siyaset bakımından da önemli sonuçları olacak bir değişikliktir bu. Dolayısıyla, 2019 3 Kasımında yapılması bu Anayasa'ya göre öngörülen seçimlere doğru giderken tabii ki siyasi partiler kendi genel başkanlarının Cumhurbaşkanı olmasını, Cumhurbaşkanı adayı olmasını arzu edeceklerdir. Öyleyse bu noktada bazı siyasi partiler için böyle bir düzenleme risk oluşturuyor olabilir. Çünkü genel başkanını Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiğinizde, seçilemediği takdirde, milletvekili olamayan bir genel başkan durumuna düşecektir. Bu, siyasette yenileşmenin, yeni isimlerin siyasete girmesinin yolunu açacak, bana göre siyasi sonuçları olacak olan önemli bir değişikliktir.
Şimdi, saate baktım, zamanım da çok azalmış.
Şimdi, biraz önce arkadaşlarımız, her iki muhalefete mensup arkadaşlarımız önemli şeyler söylediler, diyorlar ki: "Bu teklif diktatörlük getirecek, tek adam diktasını getirecektir. Niçin getirecektir? Çünkü Cumhurbaşkanı hem yürütmeyi hem yasamayı hem de yargıyı eline geçirecektir." Değerli arkadaşlarım, bir kişinin Cumhurbaşkanı seçileceğine karar verecek olan milletin kendisidir, millet karar verecek. Parlamentoda kimin çoğunluğu alacağına millet karar verecektir.
Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu bu yasayla Hâkimler Savcılar Kurulu hâline geliyor. Peki, şu anda bu kurulun üyelerini kim seçiyor? 4 tanesini şu andaki Anayasa'ya göre zaten Cumhurbaşkanı seçiyor. Şimdi, bu değişiklikle yine Cumhurbaşkanı 4 tanesini seçecek. Nereden seçecek arkadaşlar? Sokaktan mı seçecek? Kendi partisinin il başkanlarından, ilçe başkanlarından mı atayacak? Hayır, birinci sınıfa ayrılmış hâkim ve savcılar arasından seçecek. Kürsüde yer almış, on beş yirmi yıl bu görevi yapmış olan hâkim ve savcılar arasından seçecek.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Başkanım, ya millet seçmesini bilmezse(!)
MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) - Ayrıca, 7 tane üyeyi de Türkiye Büyük Millet Meclisi seçecek. Nereden seçecek? Yargıtaydan seçecek, Yargıtay üyelerinden seçecek, Danıştay üyelerinden seçecek, avukatlar arasından seçecek ve öğretim üyeleri arasından seçecek. Nerede seçecek? Burada seçecek. Hangi çoğunlukla seçecek? Değerli arkadaşlar, bakın, biz şu andaki Meclisteki çoğunluğumuza rağmen, ne komisyonda ne Genel Kurulda istediğimiz kişiyi seçtirme imkânına sahip değiliz. Dikkatlice okunduğunda orada getirilen oranlar, bizim tek başımıza istediğimiz bir HSK üyesini, Hâkimler Savcılar Kurulu üyesini seçtirmek mümkün değildir; mutlaka uzlaşma arayacağız, mutlaka siyasi partilerin bir araya gelerek en isabetli isimleri seçmesi konusunda bir uzlaşma zemini yakalamaya çalışacağız.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Hâkimlerin, savcıların kendilerini seçme yeteneği yok mu Sayın Bakanım, Sayın Başkanım? Hâkimler, savcılar niye kendilerini seçmiyorlar, bir kişi seçiyor onları?
MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bu paket yani 18 maddeden ibaret olan bu Anayasa değişikliği paketi, inanıyorum ki ben siyasi kutuplaşmayı azaltacak, uzlaşmayı hızlandıracak olan bir pakettir. Şimdi, yüzde 50'yi geçerek oy almak kolay kolay mümkün mü arkadaşlar? Dolayısıyla, siyasi partiler bu paket yürürlüğe girdiğinde merkeze yakın siyaset yapma ihtiyacını duyacaklar, ittifak arayışları içerisinde olacaklar, başka siyasi parti tabanlarıyla da ilişkiye geçme ihtiyacını duyacaklar. Böylece Türkiye'de var olduğu iddia edilen kutuplaşmayı azaltıcı olan bir pakettir bu paket. Aynı zamanda, biraz önce ifade ettiğim gibi, uzlaşmayı da teşvik edecek olan bir pakettir.
O bakımdan, ben bu paketin, getirilen 4'üncü maddenin yani 77'nci maddedeki düzenlemenin ülke için yararlı sonuçlar doğuracağını, siyaset kurumunu daha da güçlendireceğini ve ülkemizde bu yeni anlayışla millet egemenliğinin daha da pekişeceğini düşünüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) - O nedenle hem şahsi olarak hem de grup olarak hem bu maddeye hem diğer maddelerine bütün olarak desteğimiz sonuna kadar devam edecektir. Sonunda kararı verecek olan yine millettir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, biraz önce de ifade etmiştim, deniyor ki: "Bu paket, bu Anayasa değişikliği diktatörlük getirecek, diktatör seçeceğiz." Değerli arkadaşlarım, bu millet hiçbir diktatöre izin vermez. Bu millet diktatörlük getirecek olan hiçbir yasal düzenlemenin arkasında durmaz. (AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar) Dolayısıyla, milletimize güveneceğiz, izah edeceğiz. Buradan çıktıktan sonra millete gideceğiz, siz aleyhinde olan düşünceleri söyleyeceksiniz, biz bu paketin faydalarını anlatmaya çalışacağız, en sonunda millet kararını verecek.
MURAT EMİR (Ankara) - Ama bizi kimse duymayacak.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Eşit şartlarda değiliz Sayın Başkanım, bizi susturuyorsunuz, konuşturmuyorsunuz, eşit haklarda değiliz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Milletten kimse korkmayacak.
MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) - O hâlde, millet kararını verecek olduğuna göre, bu kadar stresli olmanın, tansiyonu yükseltmenin hiçbir anlamı yoktur. O nedenle, bu görüşmelerin, buradaki görüşmelerin barış ve huzur içinde geçmesini diliyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Şahin.