| Konu: | 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'ne, basın-yayın mesleğinin demokratik toplumların olmazsa olmaz unsurlarından birisi olduğuna ve zaman zaman bazı vekillerin konuşmalar içerisinde maksadını aşan, kastını aşan, hakarete varan ifadeleri olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 10.01.2017 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla, basında görev yapan arkadaşların gününü tebrik ediyorum, kutluyorum.
Basın-yayın mesleği demokratik toplumların olmazsa olmaz unsurlarından birisidir. Medya "aracı" demektir, "medyum"dan gelir, "Halk ile siyaset kurumu arasında, güç merkezleri arasında iletişimi sağlayan ve halkın çıkarlarını temsil eden insanlar." anlamına gelir.
Pratiğe baktığımızda, gazetecilerin tarafsız olmasına ilişkin bir ideal norm vardır fakat gazeteciler de insandır; çalıştıkları sermayenin organize ettiği bir gazete, bir televizyon vardır, o sermayenin talepleri vardır; gazetecilerin kendi ideolojileri, ahlak anlayışları vardır; gazetecilerin ilişki kurdukları insanlar, sosyal çevreler vardır, dolayısıyla angajmanları vardır. Gazetecilerden ideal anlamda, tıpkı diğer insanlar için olduğu gibi ideal anlamda bir tarafsızlık beklenmez. Gazeteciler için beklenmesi gereken, bir toplumda her kesimin gazetecisinin olmasıdır, her kesimin medya alanında örgütlenmesi ve sesini duyurabilmesidir. İdeal olan budur ve nihai olarak tarafsızlığı sağlayacak olan, bizim her bir gazeteciden tarafsızlığı beklememiz değil, toplam gazeteciliğe ilişkin üretilen haberler içerisinde toplumun tüm kesimlerinin sesinin duyulmasıdır, tarafsızlığı sağlayacak olan budur.
Biz gazetecilerden şunu bekleriz: Hakkaniyetli ve adil olmayı, "nomos" anlamında namuslu olmayı bekleriz. Haber yaparken, temsil ettikleri kesimlerin fikirlerini ifade ederken adil ve hakkaniyetli olmalarını bekleriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ama ağır konuşuyorsun, yandaş medya size dava açar vallahi!
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen bir dakikada.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Türkiye demokratik bir ülkedir, basın ve ifade özgürlüğü mevcuttur. Yargı hiçbir meslek kesimine olmadığı gibi gazetecilere yönelik olarak da hukukta tadat edilmiş konular var ise bunları soruşturur. Ben yargıç değilim, buradaki hiç kimse yargıç değil. Yargıya konu olmuş meseleler muhakkak o süreç içerisinde neticelendirilir. İlke düzeyinde bizim yaklaşımımız, gazetecilerin serbestçe mesleklerini yapabileceği şartların sağlanmasına yöneliktir; bunu demokratik toplumun temel unsurlarından birisi olarak görürüz.
Ayrıca, burada şu bir dakikalık konuşmalar içerisinde zaman zaman bazı vekillerin maksadını aşan, kastını aşan, hakarete varan ifadelerini görüyoruz. Burada tekrar bazı örneklere dönmek istemiyorum ama şunu unutmayalım...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (İstanbul) - İki dakika daha verin Başkanım, konuşsun dinleyelim.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - ...hakaret çaresizlerin silahıdır, çaresizlerin. Siyaset bir imkân sanatıdır. Siyaset zemininde kendisine her zaman yol ve yöntem bulabileceğini düşünenler hakaret diline başvurmazlar.
Teşekkür ederim.