Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 51 |
Tarih: | 05.01.2017 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "..."(x) Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bugün benim için arife, yarın benim bayramım. Doğu Ortodoks Hristiyan halkların yarın Noel'i, 6 ve 7 Ocak bizlerin Noel'i. Yani Hazreti İsa'nın doğumunu ve vaftiz olmasını kutluyoruz. Ben bu gece aranızdan ayrılacağım, yarın çalışacak olursanız ne âlâ ama bakın, bir örnek vereyim: Osmanlı Meclis-i Mebusanı, biliyorsunuz, toplandığı yıllarda 6 ve 7 Ocakta çalışmazdı çünkü birbirimizin bayramını bilirdik. Anadolu'da yaşayan, Osmanlı coğrafyasında yaşayan her 5 kişiden 1'i Doğu Ortodoks'tu. Aynı şekilde, 24 Aralığı da bilirlerdi, birbirimizin bayramlarını bilirdik ve birbirimizin bayramlarına saygı duyardık. Ama arkadaşlar, bakın, son günlerde oluşan nefret söylemine bakın. Noel ve yılbaşıyla ilgili oluşan nefret söylemlerine bakın. Pankartlara bakın, Noel Babalar nasıl yumruklanıyor. Şişme Noel Baba bebeklerinin nasıl bıçaklandıklarına bakın. Noel Babaların nasıl kovalanıp başlarına silah dayandığına bakın. Yani bir nefret iklimi, nefret söylemi iklimi yaratıldı ve yılbaşı gecesi, maalesef, bir eğlence mekânı basıldı.
Bakın arkadaşlar, nefret suçları nefret söylemleriyle oluşur. Bir iklim yaratırsınız, bir şeyi olumsuz bir hâle sokarsınız ve maalesef nefret suçları oluşur. Eğer ki devlet de buna çanak tutarsa o nefret suçları daha kolay oluşur. Bakın, Diyanet İşleri Başkanlığı yılbaşıyla ilgili bir hutbe çıkardı, "değerlerimizle uyuşmayan" diyor yılbaşı için. "Gayrimeşru tutum ve davranışlar" olarak tanımlıyor Noel ve yılbaşıyla ilgili... Aynı şekilde, Millî Eğitim Bakanlığı bir genelge gönderdi bütün okullara, bakın aynen şöyle diyor Millî Eğitim Bakanlığı: "Kültürel değerlerimize uygun olmaması nedeniyle Noel ve yılbaşı etkinliklerinin yapılmaması..." Ne yazık! Oysa Hazreti İsa hepimizin peygamberi değil mi arkadaşlar; Müslümanlar, öyle kabul etmiyor musunuz? Neden doğum günü kültürel değerlerinize uygun olmamış olsun? Hem de Noel böyle ama yılbaşı da yeni bir yılın başlangıcı, birbirimize yeni bir yıl başlarken iyi dilekler dilemiyor muyuz? Ya, takvimimizin başlangıcı, kullandığımız takvimin başlangıcı, Hazreti İsa'nın doğumuyla da ilgisi yok, 31 Aralık gecesi yeni bir takvim yılının başlangıcı. Neden bunu bir nefret söylemi ve nefret iklimi hâline getiriyoruz? Bakın, devlet okullarında okuyan, özel okullarda okuyan Hristiyan arkadaşlar var, öğrenciler var. Neden Müslüman olan arkadaşlar Hristiyan arkadaşlarının Noel'ini ve birbirlerinin yeni yılını kutlamasınlar? Bu bizim kültürel değerimiz değil mi?
Sonra arkadaşlar, Noel Baba, Allah'ınızı severseniz, nereli ya? Noel Baba, Aziz Nikolas nereli? Antalya vekili var mı burada? Ya, başka bir memlekette olsa, inanın, bunu milyonlarca turist çekerek, ülkeye değer katarak kutlar o ülke. "Aziz Nikolas Türkiyeli" diye, "Antalyalı, Demreli" diye bunu kutlar. Buranın bir değeridir, niye kültürel değerlerimize uygun olmasın ki Aziz Nikolas? Üstelik de hayır yapan bir aziz, çocukları mutlu eden, hediyeler veren bir aziz, neden kültürel değerlerimize uygun olmasın?
Arkadaşlar, ezcümle şunu söyleyeceğim: Nefret söylemleri nefret suçlarına yol açar. Birbirimizin bayramlarını bilelim, kutlayalım. Bundan bir zarar görmeyiz; tam tersine, birbirimizin bayramlarını, birbirimizin değerlerini bilmezsek kutuplaşırız, kamplaşırız ve birbirimize de kendimize de saygımız olmaz.
Değerli arkadaşlar, Hazreti İsa'nın doğum gününü hep beraber kutlayalım. Ben de buradan kendimce onu kutlayacağım. Biz bayramlarımızda yarın birbirimize şöyle hitap edeceğiz: Hazreti İsa'nın doğum günü kutlu olsun. Türkçe olarak sizler söyleyebilirsiniz. Biz de "..." (x) diyerek kutlarız. Hepinize kutlu olsun diyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Paylan.