GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:51
Tarih:05.01.2017

ERKAN HABERAL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 446 sıra sayılı Kanun kapsamında 11'inci madde için söz aldım.

Bu maddeye muhalefet yapacak değiliz. Bu maddeyi getiren Sayın Zonguldak milletvekiline de buradan teşekkür etmek istiyorum. Zaten Komisyonda da bizim, Milliyetçi Hareket Partisinin ve diğer partilerin oy birliğiyle geçen bir madde ama bu, maddeye muhalefet etmeyeceğimiz madenin, madencilerin, işverenlerin sorunlarını anlatmayacağımız anlamına da gelmiyor.

Bu ülkede maden ve maden işçilerinin sorunlarını incelerken maden işçilerini ayrı, maden işverenlerini -ki bunun büyük bir bölümü kamu ve diğerleri de kamudan redevans şekliyle alan işverenler- ayrı, ülkenin enerji açığını, enerji politikalarını ve ayrıca bu madenlerin çıkartıldıkları bölgeleri toplumsal olarak, ekonomik olarak, sosyolojik olarak ve çevresel etkileri olarak ayrı ayrı değerlendirmemiz gerekmektedir.

Maden işçileri dedik. Maden işçilerinin ciddi sorunları vardır, bu yasalara rağmen hâlen devam etmektedir. Madenlerde iş güvenliği ciddi bir sorun hâlindedir. 1983 yılından bugüne değin 2 binden fazla can kaybı vardır.

Taşeronlaşma ve dayıbaşı çalışma sistemi hâlen devam etmektedir, taşeron sistem "Daha çok iş, daha az ücret." ilkesiyle maalesef devam etmektedir.

İşçi sağlığı önlemleri alınmamaktadır. İşçiler sağlık koşullarından yoksun çalışmaktadırlar. Sermayenin üretim baskısı her geçen gün artmaktadır, performansa dayalı toplu sözleşmeler yapılmaktadır. İşçilere sağlanan çift asgari ücret, maaş hakkı -ki gene buradan hep beraber bizim de desteğimizle çıkan bir yasaydı bu- patronlar tarafından ihlal edilmekte; verdiğimiz haklar yol yemek gideri ya da elden geri ödeme olarak işçilerden tahsil edilmektedir. İşçilerin haftalık çalışma saatlerine uyulmaması, haftalık izinlerinin kullandırılmamasına devam edilmektedir. Toplu sözleşmeler işçilerin haklarını değil, redevans sahibi patronların haklarını gözetmektedir. İşçilerin örgütlenme hakları her geçen gün ellerinden alınmaktadır. "Ya işsizlik ya ölüm." zorlamasıyla karşı karşıya kalan işçiler, patronların, iş güvenliğini sağlamaktansa madenleri kapatmasını tercih etmişlerdir. Sadece Soma katliamından sonra 3 binden fazla işçi işten atılmıştır.

Enerji politikaları açısından dedik. Petrolün dünyada kırk yıl, doğal gazın altmış yıl, kömürün iki yüz yıldan fazla ömrü var. Türkiye doğal gaz ihtiyacının yüzde 97'sini, petrol ihtiyacının yüzde 87'sini ithalat yoluyla almakta. Türkiye'de bilinen taş kömürü rezervi -linyiti söylemiyorum- sadece taş kömürü rezervi 1,3 milyar ton, bu da yüz seksen yıllık bir üretim ama ısrarla ve ısrarla ithal kömür alıyoruz, ısrarla ithal kömür dağıtıyoruz, ısrarla enerji santrallerinde ithal kömür kullanıyoruz.

"İthal kömür" dediğimiz zaman Zonguldak'ı konuşmamak olmaz, bölgesel etkilerinin en fazla değerlendirildiği yer Zonguldak, en fazla zararı gören bölge Zonguldak. Zonguldak Türkiye'nin ilk vilayeti, cumhuriyetin ilk vilayeti. 2002 yılında 15.774 olan çalışan sayısı 8 bine düşmüş ama biz gene ithal kömür alıyoruz. Norm kadroyu 14 bin sizin Hükûmetiniz vermiş ama çalışan sayısı 8 bin. Üretilen kömür 2 milyon 245 bin tondan 1 milyon tonun altına düşmüş ama hâlen ithal kömür alıyoruz. Zonguldak'ın yıllık kapasitesi 5 milyon ton ama hâlen ithal kömür alıyoruz, hâlen Zonguldak'taki termik santrallere Ukrayna'dan kömür getiriliyor. Zonguldak'ta -bölgesel değerlendirme dedim- bir sürü termik santral var ve verilen ÇED'lerle 80 kilometrelik bir hatta 13 tane termik santral olması öngörülmüş ama Ukrayna'dan ithal kömür alıyoruz.

Zonguldak'taki hava kirliliği, Dünya Sağlık Örgütünün belirlemelerine göre dünya ortalamasının 3 katı ama hâlâ ithal kömür alıyoruz. Zonguldak'ta göç kaybı Türkiye'nin nüfus artışına göre çok fazlalaşmış, her sene göç vermiş, çalışan sayısı azalmış, TTK'daki işçilerimiz azalmış ama hâlâ ithal kömür alıyoruz. Kömür: Yüz seksen yıllık rezervi var. Kömür: 5 milyon ton Hükûmetinizce tespit edilen kapasite var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN HABERAL (Devamla) - Ama, 1 milyon tonun altında kömür çıkartıyoruz ve yurt dışından kömür ithal ediyoruz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Haberal.