Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 50 |
Tarih: | 04.01.2017 |
MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, aslında ülkemiz torba yasalarla anılacak bir ülke hâline geldi. Maalesef, her defasında yasama işlevini baypas eden bu Meclis, AKP Hükûmetinin torbalarla doldurduğu değişiklikleri buraya getiren bir sistem hâline dönüştü. Buradan da şu eleştiriyi yapmak gerekiyor: Evet, aslında, birçok yasa tasarısını ilgilendiren, tek tek düzenlemeleri ilgilendiren, tartışılması gereken birçok konunun bir potada yani bir torba yasada buraya getirilmiş olması aslında ciddiyetten yoksun bir çalışmanın da yürütüldüğünün en önemli göstergesidir diye düşünüyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada birçok konu tartışıldı, bugün size çok çarpıcı bir örneği sunmak istiyorum: Bugün İstanbul'da yapılan bir yargılamada IŞİD üyesi olduğu iddia edilen bir kişi, serbest ikametgâh sahibi olması sebebiyle yani o gerekçeyle tahliye edildi. Yirmi dört gün önce gözaltına alınan, aralarında eş başkanlarımızın ve yöneticilerimizin de olduğu 8 kişi hakkında ise yine bugün, aynı gün tutuklama kararı verildi. Eş başkanımız -bir hukukçu, bir avukat- Sayın Doğan Erbaş ve diğer arkadaşlarımızın tamamı sabit ikametgâh sahibi ve Halkların Demokratik Partisinin üyesi.
Diğer taraftan, Urfa'da 31 kişinin içinde yer aldığı, aralarında ilçe eş başkanlarımız ve avukatların da olduğu bir grup hakkında da hakeza tutuklama kararı verildi. Aslında buradan yargıya yaptığımız birçok eleştirinin, birçok yorumun burada sizler tarafından kabul edilmediğini, itiraz edildiği iyi biliyoruz. Sadece dışarıda da değil, Mecliste de bir dizayn, tehdit dili, bir dil adı altında baskı unsurunu oluşturduğunuz bu sistem, aslında şu anda çürümeye ve yok olmaya gitmek üzere. Parlamenter sistem baypas edilerek OHAL'lerle, KHK'lerle yönetilmek istenen bu sistem, bir gün mutlak surette ortadan kalkmak durumundadır. Evet, konuştuğumuz madde ve yasa tasarısı bir grup sermayedara, taraflı, sizin yandaşlarınıza, yandaş olan kurumlara, yandaş olan belediyelere getirilmiş bir çalışmadır, bir tasarıdır. Yani bu tasarının içerisinde emekçiler yok, yoksullar yok, halkımız yok, bu ülkenin büyük çoğunluğu yok. Yat ve marinalara getirilen bu istisnaya baktığımızda buradan sormak isterim: Kaç yoksulun, kaç vatandaşın yatı ve limanı var ki siz kalkıp bu düzenlemeyi iyi bir şeymiş gibi burada Meclisten geçirilen bir yasa tasarısı boyutunda tartışıyorsunuz? Maalesef ki bu tasarının halkımız nezdinde bir karşılığı bulunmamaktadır.
Buradan, bu tasarıdan çıkardığım çok önemli bir cevap da var: DBP'li belediyelere getirilen, atanan kayyumların da bu tasarıyla bir bağını ben kurdum -tasarıyı okurken- kayyumlar yani bizim belediye başkanlarımızı görevinden alarak yerlerine atadığınız kayyumlar, bu yasa çerçevesinde o kurumu, belediyeyi, istediği kişiye, istediği kurumlara, istediği yerlere peşkeş çekecek. Demek ki siyasi bir anlamı vardı ama bir anlamı da bu yasa tasarısıydı çünkü siz yandaşlarınıza, sermayedarlara kendi politikalarınız üzerinden rant devşiriyorsunuz. Dolayısıyla bu yasa tasarısının, halkların, Türkiye'nin gerçekliğine uygun bir tasarı olmadığı çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz, bu halkın gerçek sorunlarının tartışıldığı, gerçekten hak ve özgürlükler temelinde yasama, yargı ve yürütmenin mutlak suretle ayrıştığı, bağımsız bir yasama faaliyetinin yürütüldüğü bir Meclisi görmek istiyoruz. Maalesef ki günbegün gittiğimiz doğrultu bu değildir; gittiğimiz doğrultu hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, keyfî tutuklamaların ayyuka çıktığı, maalesef yarın hangi güne uyanacağımızı bilmediğimiz, özgürlüklerin yok olduğu bir ülke hâline geldik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MİZGİN IRGAT (Devamla) - İçeride ve dışarıda istikrarsız bir politikayla yürüttüğümüz bu sistemin bu tasarılarla istikrar kazanamayacağını düşünüyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)