| Konu: | 3 Ocak Mersin'in düşman işgalinden kurtuluşunun 95'inci yıl dönümüne ve Mersin'de yaşanan sel felaketine ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 03.01.2017 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Mersin, 3 Ocak 1922'de, doksan beş yıl önce bugün düşman işgalinden kurtuldu. Düşman Mersin'i nasıl işgal etti? Tarihi anlamadan bugünü anlamamız mümkün değil.
1918 yılında tüm yetkileri elinde toplayan bir kişi yani padişah Osmanlı'nın teslim anlaşmasını imzalamış ve yabancı devletlerin istedikleri yerleri işgal etmesini kabul ederek fiilen kendi devletinin tarih sahnesinden silinmesini imzalamıştır. O bir kişi ki halkın tüm bütçesine tek başına karar veriyordu, o bir kişi ki tek başına savaş kararı alıyordu, o bir kişi ki yabancılarla tek başına her türlü anlaşmayı imzalıyordu, o bir kişi ki tüm yöneticileri tek başına atıyor ve görevlerine son veriyordu. Bu anlattıklarım bugün için de size bir yerlerden tanıdık geliyor mu? Anadolu halkı yetkilerin tümünü kendisinde toplayan ve bu yetkiye dayanarak ordusunu dağıtan, silahlarını teslim eden, topraklarını bırakıp kaçan tek kişi yani padişahtan bir umut olmayacağını anlamıştır. Ardından halkımız tek kişinin iradesine isyan etmiş, kendi geleceğini kendi eline almış ve kurtuluş ateşini Anadolu'da yakmıştır. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın ateşi Anadolu'muzun her köşesinde olduğu gibi Mersin'de de yaşanmış ve kurtuluş başarılmıştır. Mersin'in kurtuluşu aklın, özgürlük istencinin ve halkın dayanışması sonucunda Gözne yaylasında kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin örgütlü mücadelesiyle başarılmıştır. Mersin'in yiğit evlatları emperyal güçlere kafa tutmuş, her ırktan, her inançtan, her cinsten vatandaşlar vatanlarına sahip çıkmışlardır. Karanlık bir dönemi muzaffer orduların komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde geride bırakan halkımız, kurtuluş sonrası yeni bir anlayışla tüm yetkilerin yani egemenliğin bir kişide toplanmadığı yeni bir devlet sistemi kurmuştur. Tarihi anlamanın önemi tam da burada ortaya çıkmaktadır. Halkımız tüm yetkilerin yani egemenliğin bir kişiye devrinin ne demek olduğunu, kanı, canı, malı ile çok ağır bedeller ödeyerek yaşamış ve anlamıştır. Halkımız, ağır bedellerle eline aldığı yönetme yetkisini Türkiye Büyük Millet Meclisinde parlamenter sistemle kurumsallaştırıp kullanmıştır. Doksan beş yıl sonra yönetme yetkisini tek elde toplayıp tarih akışını tersine çevirmek isteyenler bilsinler ki bu yol karanlıktır, halkımız bu karanlığa asla teslim olmayacaktır. Kurtuluş ve çağdaş bir kuruluşun lideri büyük önder devrimci Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kahraman gazilerimizi minnetle, vatanı uğruna hayatlarını feda eden ve bu güzel ülkeyi bizlere armağan eden bütün şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyorum.
Değerli milletvekilleri, doksan beş yıl sonra Mersin'in düşman işgalinden kurtuluşunu kutladığımız bu özel günde, ne yazık ki Mersin halkı acı günler yaşamaktadır. Mersin'de bir yandan yoğun kar yağışı bir yandan sel felaketi dolayısıyla Mersin'in düşman işgalinden kurtuluşunu maalesef buruk kutluyoruz. Resmî açıklamalara göre Mersin'e, 30 Aralık 2016'da, altı yedi saat içinde yılın toplamında yağan yağmurun üçte 1'i yağmış ve sel felaketi meydana gelmiştir. Selde 5 canımızı kaybettik. Mersin halkı, elektriksiz, susuz, evsiz ve işsiz kaldı, milyonlarca metrekare sera ve tarla sular altında. Tarsus'ta özellikle Kelahmet, Kulak, Bahşiş, Atalar, Yeşiltepe köyleri çiftçileri, Akdeniz ilçemizde Kazanlı ve Adanalıoğlu çiftçileri ile şehir merkezindeki bütün esnaf perişan durumdadır. Yoğun kardan etkilenen Gülnar, Mut, Çamlıyayla, Silifke, Erdemli ilçeleri ve seraları yerle bir olan Anamur, Bozyazı ve Aydıncık ilçelerinde köylü ve çiftçilerimiz zor durumdadır. Ülkeyi yönetemeyen Hükûmet, hiç değilse, derhâl tüm Mersin'i afet bölgesi ilan ederek yaraların hızla sarılmasına yardımcı olmalıdır. Acilen çiftçi, esnaf ve selden etkilenen tüm vatandaşların tüm kredi borçları faizsiz olarak ertelenmeli ve zarar gören çiftçi, köylü ve esnafa maddi yardım yapılmalıdır. İnsanlar sizlerden "Geçmiş olsun" dileği değil yardım beklemektedir. Türkiye'nin ekonomisine ciddi katkılar sağlayan ve vergi ödeme sıralamasında 7'nci olan Mersin, hiç olmazsa bu zor günlerde devletin şefkatini beklemektedir.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Atıcı.