GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:45
Tarih:22.12.2016

SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün yine kayyumları konuşacağız çünkü bu kayyumların, demokratik yaşam biçimine, demokratik ülke esasına bir darbe olduğunu burada olduğumuz süre içerisinde bıkmadan, usanmadan anlatacağız.

Bakın, bugün Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine atanan kayyumun marifetlerini size anlatayım. Önce şuraya bakarsanız, bu, güya Sur Belediyesi ama önüne baktığınızda ne var? Güvenlik, kolluk güçleri var. Burayı kapattığınızda ne düşünür insan, ne görür? Bir Emniyet teşkilatı olarak görür, bir karakol görür; asla bir belediye hizmet binası olarak görmez. Yine, bunun gibi onlarca resim size gösterebiliriz. Bu da Büyükşehrin. Şimdi, burayı kapattığımızda, bakın, şurayı kapatınca ne görüyorsunuz? Karakol, Emniyet binası. Oysa burası, Amed Büyükşehir Belediyesi ve burası, halkın binbir emek ve zahmetlerle, ağır bedeller ödeyerek her türlü kıt imkânlara rağmen bütün çabasıyla kazanılmış olan demokratik hakkını, kendi iradesini bu şekilde darbeleyerek, kendince, orada AKP'nin kendi iktidarını oluşturma gibi gayrimeşru yollarla oluşturmuş olduğu politikaların eseri.

Bugün büyükşehir belediyesine atanan kayyum kalkmış, çok iyi bir şeymiş gibi, bu kadar gayrimeşru bir görevdeyken, görev yapmaya çalışırken "Amed"i kaldırmış, üstüne de "Diyarbakır" yazdırarak sanıyor ki bununla büyük bir hizmet vermiş. Şimdi, insanın ufku, vizyonu budur. Yani oraya atanmış olan kayyumların vizyonu ancak bu kadar olabilir. "Amed"i silip yerine "Diyarbakır"ı yazarsan, sanıyorsun ki oradaki hakikati kaybedeceksin.

Şimdi, işin en ilginç tarafı da Hükûmet sözcüsünün bugün yapmış olduğu bir itiraf var. Diyor ki: "Milletvekillerinin tutuklanması toplumda bir teselli oluşturuyor." Seçilmiş olanları tutuklamak ne zamandan beri teselli oluşturuyor? Bakın, milletvekillerini tutuklamak kime teselli oluyor arkadaşlar? Ben AKP'ye soruyorum. Bir Hükûmet sözcüsü nasıl olur da böyle bir cümle sarf eder? Yani bizim arkadaşlarımızın tutuklanmış olması kimleri teselli ediyor? Kimler bizim tutuklanmamızdan dolayı mutlu oluyor? Eğer bizim tutuklanmamız birilerini teselli ediyorsa, bizim seçmenlerimiz de kalkar kendine göre bir teselli mekanizması oluşturur. Bu kadar talihsizce, bu kadar gayriciddi bir yaklaşımla cümle kurulabilir mi? Bu ülkenin bir yasası, bir adliyesi, bir yargısı, bir emniyeti yok mu? Yani siz buradan şunu söyleyebilir misiniz: "Biz, aslında siyaset olarak yargıya müdahale etmiyoruz, yargı işini yapıyor." Bu cümle nedir? Bunu soruyorum. "HDP'li milletvekillerinin tutuklanması bir tesellidir." cümlesini gerçekten açıklayabilecek cesur, yürekli bir AKP'li milletvekili varsa açıklasın, ama bundan da hiç şeyim yok, onu da söylemiş olayım.

Bunun dışında, bugün, yine Ağrı'ya bir kayyum atandı ve buradan şuraya gelmeye çalışıyorum: Her gün oraya kayyum atayarak, kadınların kazanımlarını yok sayarak, kadın kurumlarını kapatarak, hatta kadın çalışanların bir kısmını görevden alarak, bir kısmını da pasif görevlere atayarak eril bakış açısını yani o savaşçı bakış açısını hayata geçirmeye çalışıyorsunuz.

Bakın, bir halk -tarihte görülmemiştir- gelecek, kendi belediyesine, kendi iradesine kayyum atanacağını görecek ve o kayyum da büyük emniyet, güvenlik güçleriyle kendini koruma altına alacak. Peki, sormak istiyorum... Oraya bir vatandaş gittiğinde, su faturasını ödemek istediğinde veya bir işi olup gittiğinde onlarca GBT noktasından geçecek, hâlen gidecek, belediyeyi geçmiş olacak ve bunun arkasından da siz gelip bize hâlen burada ağır suçlamalarda bulunmuş olacaksınız. Hiç kusura bakmayın, yapmış olduğunuz bunca usulsüzlük, antidemokratik uygulamalar ve siyaseten yapmış olduğunuz darbeler sizin önünüze çıkacak ve buradan da şuraya geleceğim: Bu yapmış olduğunuz bütün darbeler siyasetin tamamen önünü kapattığı gibi... Hani, Mehmet Ağar gibi faili meçhullerle adı anılan biri bile zamanında şunu demişti: "Düz ovaya gelsinler, siyaset yapsınlar." Peki, sorarım size: Siyasetin önünü kapatın, belediyelere kayyum atayın, bütün seçilmişleri tutuklayın, bir günde 40 tane il ve ilçe örgütümüzü kundaklayın, sonra da gelip deyin ki: "Kürt halkı vardır." ya da "Bu partinin iradesine saygı duyuyoruz." Bunu deseniz kimse size inanır mı? Bunun hiçbir sahici yönü yoktur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bunun ısrarla ve inatla altını çizerek söylüyorum: Bugün bu Hükûmet sözcüsünün "HDP'li milletvekillerinin tutuklanması bir tesellidir." demesinin açıklanmasını istiyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yiğitalp.