GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: El Bab'daki şehitlere bir kez daha Allah'tan rahmet dilediğine, Fırat Kalkanı operasyonu hakkında yapılacak görüşmelerde süre konusunda bir istisna yapılabileceğine ve Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:45
Tarih:22.12.2016

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

El Bab'daki şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize şifa diliyorum. Çok önemli bir görevi ifa ediyorlar. Türkiye'nin sükûnu ve selameti bakımından, istikrarı bakımından bu coğrafyanın taşıdığı risklere ve tehlikelere dikkat çekecek olursak oradaki operasyonun anlamını çok daha iyi anlarız. Bugün burada etraflı bir şekilde bu meseleyi konuşacağız, Hükûmet konuşacak, siyasi parti grupları konuşacak. Yapılacak toplantının İç Tüzük çerçevesinde, belli süreler çerçevesinde, tayin edilmiş süreler çerçevesinde yürümesi öngörülüyor elbette. Fakat bir istisna olarak, meselenin önemi, El Bab'ın sadece Suriye'yle ilişkili olmaması, aynı zamanda, genel manada terörle bağlantılı bir arka planının bulunması sebebiyle Sayın Altay'ın ifade etmiş olduğu, biraz daha geniş bir zaman süresi içerisinde grupların bunu müzakere etmesi şeklindeki yaklaşımını esasen destekliyoruz. Bu süre kanaatimce -bir istisna olmak kaydıyla- eğer arkadaşlar da muvafık bulurlarsa, uygun bulurlarsa on beş dakika şeklinde uygulanabilir siyasi parti gruplarınca. Hükûmet kendi süresini kendisi takdir eder, konunun içeriği çerçevesinde süre tayininde bulunur.

Diğer taraftan, Sayın Yıldırım'ın ifade ettiği konulara ilişkin AK PARTİ'nin tutumu bellidir. Hukuk kendi mecrasında devam eder, siyaset de kendi mecrasında yürür. Siyaset ile hukuku birbirine karıştırmamak konusunda hepimizin dikkatli olması gerekir, iki hususu da birbirine karıştırmamak lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Bostancı.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti, hukukun işleyişine ilişkin itirazlarımız olabilir, yerli yerince görevini yapıp yapamadığına dair tartışmalarımız olabilir ama elimizdeki hukuk budur ve hukuk bu çerçevede, kendi şartları ve kendi itiraz mekanizmaları çerçevesinde işlemek durumundadır. Hukuka bırakılmış bir alanın siyaset marifetiyle biçimlendirilmeye çalışılması -her ne şekilde olursa olsun- bir tahakküm kurulması uygun değildir. Biz parti olarak HDP'nin parti binalarına birtakım çevrelerin yapmış olduğu saldırıları şiddetle reddederiz, bunun bir hukuk devletinde yeri olmadığını, bu binaların devlete emanet edilmiş olduğunu belirtiriz, devlet gereğini yapacaktır. Öte taraftan, hukuka bırakılmış işleri de yine siyasetin hukuka bırakmasında da fayda görürüz.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.