GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:44
Tarih:21.12.2016

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısı üzerinde söz almış bulunuyorum. Tabii, bu kanun, hepinizin bildiği gibi 23'üncü Dönemde, 24'üncü Dönemde, hatta 26'ncı Dönemin yani bu dönemin şubat ayında hep gündeme geldi. Mensubu olduğum Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda görüşüldü. Tabii, biz orada Komisyon üyelerimizle çok büyük bir mutabakat içerisinde bu kanunu geçirdik. Bugün de o mutabakat Parlamentoya yansımış durumda. Bu kanun çok önemli çünkü bir defa, bir malın kimliği patentiyle, markasıyla, tasarımıyla ölçülür. Bunların bugüne kadar kanun neticesinde ciddi bir somut delili bile yok gibi. 1995'te çıkarılan bir kararnameyle bugüne kadar getirmişiz ve hep kadük kalmış. Onun için son derece önemli bir kanun görüşüyoruz.

Tabii, bu kanunun geçmesine kolaylık gösteren tüm grup arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Bu kanunla birlikte Türkiye ihracatında ve dış politikasındaki birçok olayda bile... Biliyorsunuz, ticaret bazı yakınlıkları da beraberinde getiriyor, dostlukları da pekiştiriyor. Birçok ülkeyle daha çok mal satma, daha çok ticari ilişkilerde bulunma durumu söz konusu olacak diye düşünüyorum. Rusya'yla yüzde 50'lerde olan ticaret hacmimizin daha da artacağını... Ve dünyanın birçok ülkesinde, özellikle Körfez ülkelerinde 1,7 trilyon dolar -biliyorsunuz- ticaret hacmi var, oralara girmemiz lazım. Siyasi anlamda söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Mesela Şanghay bölgesinin 15 trilyon dolar ticaret hacmi var, oralara doğru girmemiz lazım. Afrika'ya girdik ve bunları artırmak için de malımızın kimliği olmalı. Tabii, bütün grupların temsilcilerine burada teşekkür ediyorum.

Hakikaten ortak bir acımız var. 14 şehit tabii ki az değil, 14 şehidimiz... Bugün El Bab bölgesinde maalesef, şehit verdik 14 kardeşimizi, askerimizi. Hemen çok ileri gitmeden...

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Niye verdik?

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - İşte, niye verdiğimizi anlatacağım müsaade edersen Kazım ağabey. O 45 şehidi İstanbul'da nasıl verdiysek, niye verdiysek bunu da öyle verdik.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Aynı değil ya, yapmayın!

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Hepsi aynı, eğer bunu dersek... Bakın, yarım kalır, sürem kısa, müsaade edin, tamamlayayım.

14 şehidi Kayseri'de niye verdiysek onun için verdik. Siirtli bir ailenin düğünü vardı Gaziantep'te. DAİŞ denen örgüt bombayı patlattı, 35'i çocuk 56 masum insan öldü ve bu Suriye meselesinin kararı da, El Bab kararı da o gün alındı.

Burada bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Yani şu zannedilmesin: Türkiye Suriye'ye toprak için girse altı yıldır girerdi. Ancak ne zaman girdik? Örgütlerin topyekûn Türkiye'ye karşı bir savaş açması var. DHKP-C neyse, PKK aynısını yapıyor, DAİŞ aynısını yapıyor. 15 Temmuzu ne çabuk unutuyoruz arkadaşlar. İşgal planı koydular ve bu işgal planını koyan Stratfor diye CIA'nın yan kuruluşunun olan strateji kuruluşunun yayınladığı haritayı görmedik mi? Hiç bakmadık mı? Haritada açık açık İstanbul'da bir şehir devleti kuruyorlar, metropoliten bir devlet. Ege işgal altında. Doğu ve güneydoğuda 2 tane devlet ve yine, İç Anadolu'ya sıkıştırılmış bir Türkiye. Şimdi, bunları görürken...

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Esad'a müdahale etmeseydik olacak mıydı bunlar?

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Esad'a gelince, Esad'ı dilinize dolamışsınız da...

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Müdahale etmeseydik olacak mıydı Allah aşkına ya?

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Biz Esad'la da, biz İran'la da, biz komşularımızla da sıfır toleransta bunları hep savunduk, iyi ilişkiler içinde bulunduk. Ne zaman Esad'ı karşımıza aldık? Halkını bombaladığı gün karşımıza aldık, sarin gazını attığı gün karşımıza aldık. Biz bölgemizde, coğrafyamızda her zaman barıştan yana olduk, her zaman kardeşlikten yana olduk. Ama, adam 15 Temmuzda ülkeyi işgal ederken müsaade edin biz de sessiz kalmayalım yani ve bütün örgütlerin ne oldu da bugün tamamı birden hareket geçti. Bunu niye sorgulamıyorsunuz?

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sorguluyoruz, cevap bulamıyoruz.

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Cevabı biraz sonra çıkar, verirsin.

Şimdi, bir bakın, hangi örgüt sessiz duruyor? Örgütlerin hepsinin elinde silah, her biri bir kesimde bombalıyor. Bakın, sekiz ay önce, on ay önce, iki yıl önce bu kürsüde söylediklerimizin tamamı bugün uygulanıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - Küresel güçler istediğini yapıyor. Onun için, arkadaşlar, birbirimize laf atacağımıza birbirimizle empati yapalım, bu olayları hep ele ele vererek aşalım.

Hepinize teşekkür ediyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)