GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:41
Tarih:15.12.2016

ERTUĞRUL SOYSAL (Yozgat) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın 3'üncü maddesi üzerinde şahsım adına söz aldım. Bu vesileyle sizleri ve sizlerin nezdinde aziz milletimizi saygıyla, sevgiyle, hürmetle selamlıyorum.

Sözlerimin başında, 10 Aralıkta alçak teröristlerin yapmış olduğu menfur saldırı neticesinde şehit olan yiğit insanlara yüce Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılara yine yüce Allah'tan acil şifalar diliyorum.

Yine, içimizi acıtan, ciğerlerimizi dağlayan Halep'te yapılan zulmü şiddetle kınıyor, bu zulmü yapanları da lanetliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ'nin, on dört yıl boyunca yapmış olduğu hizmetlerle, üretmiş olduğu eserlerle ülkeyi nereden nereye getirdiği hepinizin malumu. Tabii, kurulduğu günden, iktidara geldiği günden itibaren bugünlere gelirken nelerle karşılaştığımızı, nasıl ön kesmelerin olduğunu, nasıl önümüzü tıkamak isteyenlerin olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Ben, kısaca kronolojik olarak, kurulduğumuz andan itibaren nelerle karşılaştığımızı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Evet, değerli milletvekilleri, daha iktidar olduğumuzun beşinci ayında, Genelkurmay Başkanı normal, mutat görüşmesini yaptığı günde bir gazeteci çıkıyor ve bir başlık atıyor "Genç subaylar tedirgin, rahatsız." diye. Tabii, bu sözün ne manaya geldiği hepinizin malumu.

Yine, biz hizmet üretmeye devam ederken yıl 2007, 2007'de ne olacak? Cumhurbaşkanı seçimi yapılacak. Tabii, Cumhurbaşkanı mevcut iktidar içerisinden millî görüşe sahip, eşleri başörtülü olan birisi Cumhurbaşkanı olacak; bu, birilerini rahatsız etti tabii. Ve bunun önüne geçmek, engellemek, hatta ve hatta Hükûmetimizi, devletimizi, iktidarımızı erken seçime götürmek adına düzenlenen cumhuriyet mitinglerini de unutmayacağız değerli kardeşlerim.

Yine, kendisini hukuk büyüğü farz eden Sabih Kanadoğlu'nun 2006 Aralığında ortaya attığı 367 ucubesini de unutmayacağız. Ne demişti Kanadoğlu? "Karar yeter sayısı 367 doğru ama bu, aynı zamanda toplantı yeter sayısı." demişti ve bu sözün arkasına düşen, bu sözü önceleyen o zamanki muhalefet partisi ne dedi: "Eğer bizimle uzlaşmadan aday çıkarırsanız biz Meclisi terk edeceğiz." Ve dediğini de yaptı. 27 Nisan günü yapılan oylamada 357 oy alındı ve aynı gün, yine muhalefet partisi aldı, Anayasa Mahkemesine götürdü. Anayasa Mahkemesi, 30 Nisandan itibaren otuz gün beklemek suretiyle 30 Mayısta bir karar verdi ve dedi ki: "Doğru, toplantı yeter sayısı da 367 olacak." O zamanki muhalefet partisi lideri aynen şunu demişti, ben hiç unutmuyorum: "367 önerisini ortaya atan Sabih Kanadoğlu'nu dikkate alın."

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - O dönemdeki muhalefet partisi lideri Tayyip Erdoğan'ı milletvekili yaptı. Niye onu söylemiyorsun? Niye söylemiyorsun?

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Zoruna mı gitti? Zoruna mı gidiyor? Ne oldu? Çok mu zoruna gitti?

ERTUĞRUL SOYSAL (Devamla) - O gün de Anayasa Mahkemesi bunu kabul etti ve Meclis, Cumhurbaşkanını seçemedi ve bir kaos oluştu.

NİYAZİ NEFİ KARA (Antalya) - Siz o dönemde Ergenekon, Balyoz'u yargılayanlardan mıydınız? Siz o zamanki FETÖ'cülerden miydiniz?

ERTUĞRUL SOYSAL (Devamla) - Biz de ne yaptık? İktidar olarak millete başvurduk, milletimize sorduk, referanduma gittik.

NİYAZİ NEFİ KARA (Antalya) - Söylesene hadi. Kumpası yapanlardan değil miydiniz? İtiraf et!

ERTUĞRUL SOYSAL (Devamla) - Ezici bir çoğunlukla, yüzde 68 oyla milletimiz "Biz seçeceğiz Cumhurbaşkanımızı." dedi ve bu kaosu da önce Allah'ın, sonra milletimizin desteğiyle aşmış olduk.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - FETÖ'yle beraber kumpas kuruyordunuz.

NİYAZİ NEFİ KARA (Antalya) - Kumpasları yapan siz miydiniz? Söyle bakalım, içinde miydin?

ERTUĞRUL SOYSAL (Devamla) - Bütün bunlardan sonra, yine 27 Nisan günü -biliyorsunuz- e-bildiri -bana göre muhtıra idi- muhtıra yayınlandı, Türk Silahlı Kuvvetleri kendine göre ifadeler kullandı ve AK PARTİ Hükûmetinin sözcüsü de muhtıraya karşı muhtıra verdi, "Herkes görevinin başına." dedi ve herkes görevinin başına geçti, elhamdülillah. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sonra, hız alınamadı tabii. Ne oldu? Artık baktılar, yapacak bir şey kalmadı, "Bari, o kadar çoğunluktaki AK PARTİ'yi kapatalım." dediler. Bir Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı çıktı, gazete kupürleri ve internetteki haberleri bir araya getirdi ve AK PARTİ'yi temelli kapatma davası açarak yokluğa terk etti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SALİH CORA (Trabzon) - Ek süre verebilir miyiz Sayın Başkan?

ERTUĞRUL SOYSAL (Devamla) - Ama, tabii, bilmiyordu ki bu millet bizimle beraber, Yüce Allah bizimle beraber. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Netice itibarıyla muvaffak olamadılar.

ERDİN BİRCAN (Edirne) - Zekeriya Öz nerede, Zekeriya Öz?

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - FETÖ'cüler nerede, FETÖ'cüler?

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Soysal.

ERTUĞRUL SOYSAL (Devamla) - Yani, aslında daha yarıya gelmedik ama Sayın Başkanım...

Ben bu vesileyle, inşallah, ileriki oturumlarda kaldığım yerden devam etmek üzere hepinizi saygıyla, sevgiyle, hürmetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum, sağ olun.