| Konu: | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 7'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 12.12.2016 |
HDP GRUBU ADINA MEHMET ALİ ASLAN (Batman) - Evet, aslında komşu olmasalar söyleyeceğim bir şey olacaktı ama neyse bugün Peygamber (ASM)'ın da doğum günüdür, onun hakkı için, hatırı için sataşmayacağım.
Sayın Başkan ve Sayın Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bilindiği üzere, Beşiktaş'ta maalesef bir saldırı olmuştur ve insanlarımız hayatını kaybetmiştir, hepsine Allah'tan rahmet diliyoruz, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Ahsenitakvim suretinde yaratılan insana, canlıya doğru yapılan her türlü bütün saldırıları buradan kınıyorum.
Sayın Sağlık Bakanımız da burada, unutmadan söyleyeyim. Geçmişte güzel hizmetleri olmuştur, tebrik ediyorum, kutluyorum ama son bir buçuk yıldır özellikle 7 Hazirandan bu yana doğu illerinde maalesef çok aksaklıklar ve ihmaller olmuştur. Batman'da 250 yataklı bir hastane yapılacağına dair basından haberler okuduk, şayet doğruysa 250 yatak yetmeyecektir çünkü Batman'ın 600 bine yakın bir nüfusu vardır ve büyükşehir olmaya adaydır. Çevre il ve ilçelerden de Batman'a sağlık konusunda başvuranlar oluyor, en az 2.500 yataklı hastaneye ihtiyaç vardır. Batman'daki sivil toplum kuruluşları ve halk da bu yönde yatak sayısının artırılmasını talep etmektedir.
Tabii, Peygamber (ASM) doğmuştur, 1445'inci yılındayız. İnşallah bu 1445'inci yıl, sadece İslam âlemine değil, bütün insanlığa ve bütün mahlukat ve mevcudata sulh ve selamete sebep olur.
Bu arada, şu anda İsrail'in zalim yönetimi altında zalimane bir şekilde, halkın reyleriyle seçilmiş, tutuklu, zindanlarda bulunan Filistin Meclis Başkanı Aziz Duveyk'e, yine aynı şekilde Filistin Milletvekili Mervan Barguti'ye, yine aynı şekilde Ahmed Sedat'a, yine aynı şekilde Azzam Salhab'a, Riad Raddad'a, kadın milletvekili Halide Cerrar'a, yine Mısır'da Firavun'u aratmayacak bir zulümle, hukuksuzlukla içeride bulunan Mısır Parlamento Başkanı Doktor Muhammed Saad el-Katatni'ye, Muhammed Beltaci'ye, Essam el-Erian'a ve Osama Yassin'e buradan selamlarımızı gönderip, Mevlit Kandillerini kutladığımız gibi, 12 Eylülü ve 28 Şubatı aratmayan zulümlerle, baskılarla, hukuksuzluklarla şu anda içeride bulunan Eş Genel Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş'a, Eş Başkanımız Sayın Figen Yüksekdağ'a, Grup Başkan Vekilimiz Sayın İdris Baluken'e, Sayın Vekilimiz Abdullah Zeydan'a, Sayın Vekilimiz Selma Irmak'a, Sayın Vekilimiz Ferhat Encu'ye, zorla evimizden alınan Sayın Vekilimiz Leyla Birlik'e, Sayın Vekilimiz Nursel Aydoğan'a, Sayın Vekilimiz Nihat Akdoğan'a ve Sayın Vekilimiz Gülser Yıldırım'a da buradan selamlarımızı gönderip, Peygamber (ASM)'ın vilâdetini kutluyoruz. "..."(x)
Az önce AK PARTİ'den bir hatip güzel bir ifadede bulundu. Ben kendisine katılıyorum, kendisini de kutluyorum. Sayın Cemil Yaman "En kıymetli ilim kitabı olan Kur'an-ı Kerim'in izinde bilimsel çalışmalara her türlü destek ve hız vererek ecdadımızın bıraktığı yerden Kur'an'ı sahiplenelim ve Kur'an'ın öngördüğü bir şekilde çalışmalara girelim." diye bir paragraf sarf etti. Biz de bunu istiyoruz ve bugün, burada, Türkiye'de oluk oluk kan akarken aslında bütçeyle ilgili konuşmayı da ben gerçekten çok manasız ve gereksiz buluyorum yoksa bütçeyle ilgili hazırlığı yapmıştım ama insan hayatının üzerinde hiçbir değer kabul etmediğimizden ve her yıl bütçe görüşmeleri mümkün olduğundan ama giden insanların geri gelmesinin mümkün olmadığından bu kanı durduracak çalışmalara girmeliyiz.
Her yıl yaklaşık iki hafta, on beş gün bütçe görüşmelerini görüşüyoruz ama her yıl maalesef bir günümüzde, bir haftamızda "Bu akan kanı nasıl durdururuz"un hesabına, çalışmalarına maalesef girmiyoruz ve üzülerek söylüyorum ki on yedi aydır yaklaşık 5 bin insanımızı kaybettik. Bu, günde 10 insana tekabül etmektedir yani yazıktır, günahtır. Evet, rahmet okuyabiliriz ama burası gerçekten kınama yeri değil. Kınama, bir âcizliğin ifadesidir. Neden? Çünkü bize burada bu kanı durdurma yetkisi vermiş toplum. Bu Parlamento toplumun yüzde 100'ünü temsil etmektedir. Dolayısıyla bizim sözel duaya değil fiilî duaya ihtiyacımız vardır. Biz eğer irademiz doğrultusunda hareket edersek bu akan kanı durdurabiliriz.
Peygamber'in doğum günü diyoruz. Mehmet Akif'in güzel bir sözü var, diyor ki: "Kur'an-ı Kerim ayetleri sadece ölülere okumak için ya da ezberlemek için değildir, inmemiştir." Bakın, Peygamber'le ilgili ayetlerde ne deniyor, Ahzab suresi 21:
(Hatip tarafından Ahzab suresinin 21'inci ayetinin okunması)
MEHMET ALİ ASLAN (Devamla) - "Allah'ın Resulü'nde sizin için güzel, ibretlik örnekler vardır." Ve bakınız Allah'ın Resulü ne buyurmuş: "İnsanlar arasında en çok sevmediğim kimse barışa yanaşmayan inatçı hasımdır." Hadisi Buharî nakletmiş, Ahkaf 34'te geçiyor. "Kıyamet günü insanların Allah'a en sevgili ve mekân olarak en yakın olanı adil yöneticidir. Allah'a en menfur ve en uzak olanı da zalim sultandır." diye buyurmuş, yine Tirmizî bunu nakletmiş. Bir hadisişerifte de "İnsanların arasını bulmak için hayırlı haber getiren kimse yalancı sayılmaz." demiş. Yani yalana orada bir cevaz vardır. Oysaki Peygamber (ASV)'ın en sevmediği davranış, söylem yalandır. Ama sırf insanlar arasında barış tesis edilecekse ona da dinimiz, Peygamberimiz cevaz vermektedir.
Ama maalesef, bu son bir buçuk yıldır, hele hele bu son iki gündür etkili ve yetkili bazı kişiler ve edepli olması gerekirken edipler, gazeteciler edepsizce HDP'yi hedef göstermektedirler. Ya, Allah'tan korkun, ilk kınayan ve dört partiye ilk çağrı yapan Sırrı Süreyya Önder Vekilimizdi. Ve hepimiz kınadığımız hâlde esas sorunu bırakıp hedef göstermek bir algı operasyonudur, bir zulümdür. Enfal 73'üncü ayet "Eğer siz aranızda dost olmazsanız, yeryüzünde kargaşa, fitne ve büyük bozgun çıkar." diyor. Ya, bu ayetler ölülere okumamız için inmemiş ki, bize inmiş. Biz bunları uygularsak, emin olunuz ki, hiçbir problem kalmayacaktır ve bu akan kanı durdurmamız gerekiyor. 550 vekilin bu anlamda sorumluluğu vardır, her yerde biz barışı haykırmaya devam edeceğiz; her ne kadar, maalesef, bazı hatipler barış söylemlerimizi, barış girişim ve istemlerimizi farklı yorumlamışlarsa da, maske olarak yorumlamışlarsa da ayetikerimede diyor: "Ves sulhu hayrun", "Barış daha hayırlıdır." O hatipleri de o ayetin muhatabiyetine sevk ediyoruz ve inanın, Bediüzzaman'ın İttihat Terakkiye söylediği bir şey var, "Bu hâl muhal, ya yeni hâl ya izmihlal." diyor. Bu gidiş izmihlale götürüyor. Gelin, hep beraber, insanımıza, ülkemize, toprağımıza, gençlerimize, çocuklarımıza sahip çıkalım.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)