| Konu: | Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım'ın 433 sıra sayılı 2017 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın altıncı tur görüşmelerinde HDP Grubu adına yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 11.12.2016 |
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; az önceki konunun özü şu: Anayasa gereğince kişilerle ilgili bir ceza soruşturması yapılırsa ve bu milletvekili olur ve Anayasa'nın 83'üncü maddesi gereğince eğer dokunulmazlığı kaldırılırsa, bundan sonraki kısım tamamıyla bir yargı sürecidir; yargı hangi kararı verirse hepimiz buna saygı göstermek durumundayız. Eğer bir tutuklama kararı vermişse 5275 sayılı Cezaların ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun gereğince tutuklulukla ilgili kısımda kişinin bir kısım hak ve hürriyetleri sınırlandırılır. Bu sınırlandırma... Cezanın infazı süresince cezaevinde bulunur. Cezaevindeki bir kişinin bu milletvekili de olsa Genel Kurul salonuna gelip oy kullanması diye bir husus söz konusu olamaz. Ancak, tutuklama ve tutuklamayı kaldırma tamamıyla yargının görevindedir. Yargı ne karar verirse hepimizin başı üzerinde yeri vardır. Ancak, yargı bugün bir karar vermiştir ve bu karar tutuklama yönündedir; tutuklu kişi de bu hakkını kullanamaz. Söylediğimiz sözün özü budur. Onun dışında, efendim, yok biz itiraf ettik, siyasal bir karar verildi, rehin alındı... Karar veren Türk mahkemesidir; yargı kararını veren, tutuklama kararını veren Türk mahkemesidir. Hepimiz bu mahkemeye uymak ve saygı göstermek zorundayız. 30, 40 canımız gidecek, orada insanlar paramparça olacak, bir sürü şehidimiz olacak, geleceğiz, aklımızla alay edeceksiniz burada! Böyle bir şey yok. Bu aziz millet hepimizi görüyor, her şeyi görüyor ve not ediyor; tarih de not alıyor. O sebeple, tutuklu olduğu müddetçe herkes sonucuna katlanacaktır. Bu vesileyle açıklamak istedim.
Hepinize saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.