| Konu: | Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım'ın 433 sıra sayılı 2017 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 434 sıra sayılı 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın altıncı tur görüşmelerinde HDP Grubu adına yaptığı konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 11.12.2016 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) -Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; tutuklanan vekillere ilişkin Meclisin -altını çiziyorum- bir sorumluluğu var. Bu sorumluluk, Anayasa değişikliği çerçevesinde dokunulmazlıkları kaldırması ve yargılamanın önünü açmasıdır. Onun ötesinde, Meclisin yahut da Meclisteki iktidar grubunun yargının ne yapacağına ilişkin arka plan ilişkileri, bir tahakkümü söz konusu değildir. Hukukun işleyişine ilişkin itirazlarınız olabilir, hukukun yanlış yaptığını söyleyebilirsiniz ama sürekli hukukun iktidar tarafından siyasi bir baskı altında olduğu iddiası esasen savcıları ve mahkemeleri başka türden bir siyasal baskı altına alma, "Sizin aldığınız kararlar hukuki değil, bizim ümit ettiğimiz ve beklediğimiz şekilde karar almak zorundasınız." tahakkümüdür, bunun altını çizmek isterim; bırakın, hukuk kendi işini yapsın.
Vekilimizin söylediği husus bir hukuki mütalaadır, bir siyasal tavır değildir. Şu anda, siz de biliyorsunuz, Meclis Başkanı bu tutuklanmış olan vekillerin yasama faaliyetleri konusundaki durumları nedir, buna ilişkin bir çalışma yapıyor, bu çalışma şekillendiğinde muhakkak bu durum açıklığa kavuşacaktır. Bu konuya ilişkin farklı kanaatlerimiz olur, olabilir ama Meclis Başkanlığı netice olarak bunun nasıl bir güzergâhta halledileceğine ilişkin nihai bir kararla herhalde bunun yolunu açacaktır; katılırlar mı, katılamazlar mı, bu çalışmanın sonucunu beklemek gerekir.
Öte yandan, Sayın Yıldırım burada bazı gazetelere atıfla "Onlar başkanlık manşetiyle çıktılar, oysaki olay olmuştu. Başkanlığı her şeyin önüne koyuyorlar." derken, sanki gazetelere yönelik bir eleştiri yapıyormuş gibi nihai ihaleyi bize çıkartan yaklaşımını da esefle karşılıyorum çünkü o gazetelerin büyük bir kısmı, basını bilenler bilirler, sekiz dokuz civarında bunu yayınlarlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Esasen, kaç şehit olduğu meselesi de yasaklar dolayısıyla ancak gece yarısından sonra anlaşılmıştı.
Hiçbir durum insan hayatından daha değerli değildir ama yürüttüğümüz siyasi tartışmalar elbette olacak. Yaşanan birtakım dramatik olayları siyasi tartışmaların üstünde bir tahakküm gibi kullanma alışkanlığı da yanlış bir alışkanlık.
Saygılarımla. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.