GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 2'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:33
Tarih:07.12.2016

AHMET GÜNDOĞDU (Ankara) - Değerli Başkan, değerli arkadaşlarım; şahsım adına 2017 yılı bütçe tasarısı lehinde söz almış bulunuyorum.

MUSA ÇAM (İzmir) - Başkan, bu sefer kırmızı kravat takmışsın.

AHMET GÜNDOĞDU (Devamla) - AK PARTİ kadrolarının bütün bütçeleri hazırlarken esas amacı insan onurudur. İnsan onuru mal emniyetini, can emniyetini, din emniyetini, akıl emniyetini, nesil emniyetini bünyesinde barındırır; dini, ırkı, cinsi ne olursa olsun, doğuştan gelen evrensel haklardandır. Darbeler ve terör de -tamamı- insan onurunu hedef almıştır: 1960 darbesi, 1971 darbesi, 1980 darbesi, 1997 darbesi, 2007 darbesi, en son 15 Temmuz darbesi ve bu arada onlarca darbe girişimi.

15 Temmuz darbe girişiminin püskürtülmesinde esasen sacayağı gibi 3 kavrama öncelik vermek lazım: Birincisi, darbe olduğunda milletinin önüne çıkan ve milleti alanlara davet eden bir liderin, Cumhurbaşkanımızın varlığı. İkincisi, bu lidere inanan millet gerçeği. Üçüncüsü, işgal kuvvetlerinin bile hedef almadığı Meclisin hedef olduğu gece 3 siyasi partimizin burada darbeye karşı koyması, 4'üncü partinin de ertesi gün darbe karşıtı bildiriye imza atmasıdır.

Dünkü konuşmalarda, Meclisin açılışıyla ilgili "Önce biz geldik...", "Falancılar geldi..." cümleleri vardı. Saat olarak içeriye kim girdi bilmiyorum ama Meclis Başkanımızın o gün Meclise Meclisi çalıştırmak için gelmiş olması, onun Başbakanlıktaki kriz toplantısına katıldığı esnada bizim, Jülide Sarıeroğlu ve Aydın Ünal'la Meclise Genel Kurulu açmak üzere gelmemiz hasebiyle güvenlik amiri ve arkadaşlarının "Genel Kurulu açamazsınız, can güvenliğinizi sağlayamayız." diye karşı koyduğu bir ortamda "Açacağız." kararlılığımız... Ama, Cumhuriyet Halk Partili milletvekili arkadaşlarımız bizden önce Meclise "Nasıl olsa AK PARTİ'liler darbeye meydan okur, Genel Kurulu açar, bize davette bulunur, biz de icabet ederek geliriz." düşüncesiyle gelmişlerse ki -eminim öyledir- onları da yürekten tebrik ediyorum.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne diyor ya?

BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Yok öyle bir şey!

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yok öyle bir şey ya!

TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Yok öyle bir şey!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sallıyor!

AHMET GÜNDOĞDU (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, o gecenin, 3 siyasi partinin burada bulunuşunda...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yok öyle bir şey!

TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Ayıp! Yakışmıyor.

AHMET GÜNDOĞDU (Devamla) - Sabırlı olun. Sabırlı olun arkadaşlar.

...biz, birbirimizi ayakta alkışladık ve o gecenin unutulmayan nüktelerinden birisi de Özgür Bey'le aramızda geçen olaydı. Başkanlık Divanını oluştururken ceketsiz geldiğini görmüştüm, millet bütünlük görsün diye ceketimi vermiştim, o da tereddüt etmeden giymişti. Birkaç saat sonra ceketi iade ederken teşekkür edip "Eninde sonunda millî görüş ceketini bana da giydirdiniz." esprisini yapmıştı ama o gece hepimiz Özgür Özel'dik, hepimiz Ahmet Gündoğdu'yduk, hepimiz İsmail Kahraman'dık, hepimiz Erkan Akçay'dık çünkü burada milletin seçtiği vekiller olarak Genel Kuruldaydık. Zaman zaman -hoşgörüsüne sığınarak- Özgür Bey'in konuşmalarını beğenmediğimde "Acaba o ceketi geri almasa mıydım?" dediğim de olmuyor değil.

Değerli arkadaşlar, bir, o gece darbeyi yapanlar boyutuyla farklılık vardı, bu ülkenin vatanını ve dinini istismar edenler darbeye kalkışmıştı; iki, ilk kez darbeye medyasıyla, sivil toplumuyla karşı koyan bir siyaset kurumu vardı ama üçüncüsü, darbecilerle mücadelede farklılık söz konusu.

Bu beş dakika nasıl hızlı geçti ya.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Devam et, devam et.

AHMET GÜNDOĞDU (Devamla) - Burada şunu söylemek istiyorum: Darbecilerle mücadelede -Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu'nun Adana'da gazetecileri alkışlatmasına girmeyeceğim, o CHP'nin iç sorunu ama- Ergenekon'u sulandıran bu sözde gazetecilerin içeride oluşuna, neden oluşuna bakmadan "Sözümün arkasındayım, ilkelerimizin arkasındayım." sözünün darbeyle mücadelede yeterli olmadığını düşünüyorum. Milletvekilimiz "Atatürk'ün ismini anmıyorsunuz." diyordu, Atatürk'ün partisine bu yakışıyor mu diye soruyorum ve siyasetçilerin darbeye ve teröre karşı olma fikri darbecilerle mücadeleyi, teröristlerle mücadeleyi de beraberinde getirmelidir diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum ve bütçemiz hayırlı olsun diyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın İnceöz, sisteme girmişsiniz, 60'a