GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 1'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:32
Tarih:06.12.2016

HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ekonomi nasıl gidiyor arkadaşlar? Ben İstanbul'da esnafı gezdim, şimdi de Ankara'da esnafı gezdim; bazı esnafı gezemedik çünkü caddeler yine devren kiralık ilanlarıyla, kiralık ilanlarıyla dolmaya başladı.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Elinize ne geçecek bu şekilde?

GARO PAYLAN (Devamla) - Eskiden, bir iki yıl önceye kadar satılık ev ilanını az görürdünüz, şimdi hangi semti gezseniz satılık ilanları caddeler boyu, sokaklar boyu var; evler satılmıyor, esnafın durumu kötü.

MURAT DEMİR (Kastamonu) - Bu kadar da abartı olur mu?

GARO PAYLAN (Devamla) - Tüketici güveni yerlerde sürünüyor. Tüketici güvenini kaybetti ve ciddi anlamda "Yarın ne olacak?" duygusuna kapıldı. Yatırımcı güveni yerlerde sürünüyor. Bakın, özel sektör yatırımları artışı negatife doğru gidiyor. Kamu ancak biraz pompalamaya çalışıyor "Köprü yapacağız, yol yapacağız." diye ama özel sektör güvenini kaybetmiş durumda. İşsizlik rakamları yükseliyor ve her işçi işini kaybetme korkusuyla karşı karşıya.

1976'dan beri, bakın, ilk kez G20'den düştük arkadaşlar, gelişmiş 20 ülkeden düştük, Arjantin'in altına düştük. Eğer dolar kuru buralarda kalırsa artık G20 ülkesi değiliz ve ekonomimiz üçüncü ve dördüncü çeyreklerde küçülme rakamları açıklayacak, ortaya çıkacak. Bu çerçevede G20'de artık değiliz. Bilmiyorum, Sayın Cumhurbaşkanının bundan haberi var mı, G20 toplantılarına gidemeyeceğinden haberi var mı?

Bakın, neden 4 bin dolardan aldıkları ekonomiyi AKP... 4 bin dolardan aldılar ekonomiyi "11 bin dolara getirdik." diye övünüyorlardı. Bugün kaç dolar gayri safi yurt içi hasıla ve kişi başına düşen millî gelir? 7 bin dolar, 7 bin küsur dolarlarda. 7 bin dolarlara düştük ve baş aşağı gidiyor. Dolar kuru yukarı çıktıkça ve küçülme rakamları ortaya kondukça 7 bin dolarlara düştük, o da işi olanlara 7 bin dolar. O da gelirin çok büyük bir bölümünü yüzde 1 aldığı için dar gelirli daha da büyük bir yoksulluğa doğru sürükleniyor.

Arkadaşlar, ben size neden olduğunu söyleyeyim. Türkiye'nin bir hikâyesi vardı. Hikâyesi neydi AKP'nin ilk geldiği dönemde? Daha Sayın Cumhurbaşkanı da Başbakan olmamışken Avrupa Birliği ülkelerini gezdi, "Ben statükoya karşı olacağım, ben ülkeyi demokrasiye doğru götüreceğim, Avrupa Birliği değerlerine doğru taşıyacağım, şeffaflaşmayı getireceğim, hukuk devletini hâkim kılacağım AKP olarak. Çok sesli bir Türkiye, demokratik bir Türkiye yaratacağım." dedi. Avrupa Birliği bunu duydu. 2004 sonunda "Evet, evet, biz Türkiye'yi istiyoruz." naralarıyla Avrupa Parlamentosu müzakereleri başlattı.

Hemen sonrasında, bakın, tam on dört yılda Türkiye'ye 500 milyar dolar girdi. Bakın, 470 milyar dolar cari açık verdik, net hata noksan olarak da 50-60 milyar dolar... 500 milyar doların üzerinde para girdi ama son iki yıldır arkasına bakmadan kaçmaya çalışıyor, "Ben nasıl yaparım da paramı bu ülkeden, bu karanlık ülkeden kurtarırım." derdine düştü sermaye, özellikle son aylarda. Darbeden sonra yine toparlayabilirdik, bakın ama tek adam olma iddiası bu iddiayı da geriye düşürüyor ve sermayenin arkasına bakmadan kaçmaya çalıştığı bir ülke hâline geldik.

Arkadaşlar, biz 500 milyar doları aldık da ne yaptık peki, buna bakalım. 500 milyar dolar girmiş bir ülke gerçekten çağ atlayabilirdi ama biz parayı neye yatırdık? Konuta, inşaat sektörüne "İnşaat ya Resulallah." söylemleriyle yatırdık. Devlet köprü yaptı, yol yaptı, çok önemliydi ama bakın, bunlar sürdürülebilir şeyler değil, önce insanımıza yatırım yapmamız gerekiyordu.

"Eğitimde rakamları artırdık." diyorsunuz. Kişi başına düşen, öğrenci başına düşen harcamalar 2 bin dolarlarda; gelişmiş ülkelerde bu, 10-15 bin dolar öğrenci başına harcanıyor. Bilimsel bir eğitim ortaya koyamadınız, bakın. Patent üretiliyor mu ülkede? Fikir üretiliyor mu? Gelişmiş bir ülke olmak için bunlara ihtiyaç var.

MURAT DEMİR (Kastamonu) - Başka ülkede yaşadığınız çok belli zaten, dünyadan haberin yok.

GARO PAYLAN (Devamla) - Yunanistan da bütün paralarını köprüye, yola harcadı; nitekim İspanya da benzer hataları yaptı, inşaata harcadı, inşaata harcadı; krizler yaşadılar geçmiş yıllarda. Ülkemiz de maalesef bunun arifesinde.

Ama, ne yapabilirdik? Bakın, üretim sektörü gayrisafi yurt içi hasıla içinde yüzde 14'e düşmüş durumda Sayın Bakan. Yüzde 14'lük bir üretim sektörüyle, imalat sektörüyle ülke büyüyemez. Bütün gayrisafi yurt içi hasılayı siz ranta, rant ekonomisine harcarsanız ülke büyüyemez.

Ne yapabilirdik? Üretim ekonomisi yaratabilirdik, tarımımızı, hayvancılığımızı geliştirebilirdik, üniversitelerimizi geliştirebilirdik, böylece yaratıcı çocuklar geliştirip ülkemizi o bahsettiğiniz 2023 hedeflerine gerçekten taşıyabilirdik. Bilimsel eğitime yatırım yapabilirdik ve en önemlisi barışa ve demokrasimize yatırım yapabilirdik ama son birkaç yıldır AKP dümeni Şanghay Beşlisine doğru kırdığı için...

Şanghay değerlerinin ne olduğu belli arkadaşlar ama Şanghay ülkelerinin petrolü var, doğal gazı var. Onlar diktatörlük sürdürebildiler, Putin ambargolara rağmen sürdürebildi. Biz sürdüremeyiz. Biz bu politikaları devam ettirdiğimiz sürece daha fakir ve daha içe kapanan, daha karanlık bir ülke olma yolunda yürüyoruz arkadaşlar.

Peki, ekonomi nasıl yönetiliyor? Sayın Şimşek burada. Kendisini çok dertli görüyorum geçen yıla göre. Bakın, Sayın Ali Babacan'ın Başkanlığında Ekonomi Koordinasyon Kurulu vardı, herkes bilirdi ki -sermaye; yabancı, içeride ve dışarıda- Ali Babacan ekonomiyi yönetiyor. Şimdi bakalım, Sayın Mehmet Şimşek yönetiyor diyebiliyor musunuz? Sayın Mehmet Şimşek'in yüzüne karalar düşmüş.

Bir Nurettin Canikli var, bir o lağımlardan sorumlu devlet bakanı var -"lağım, lağım" diyor ya- o arada konuşuyor. Şimdi, Ekonomi Koordinasyon Kuruluna Mehmet Şimşek başkanlık yapamıyor. Başbakan dedi ki: "Ben başkanlık yapacağım bu Hükûmette."

ŞAHİN TİN (Denizli) - Sana ne ya! O Hükûmetin sorunu, sana ne! Kim, kimi yönetirse yönetir.

GARO PAYLAN (Devamla) - Başbakan da yapamadı geçenlerde.

MURAT DEMİR (Kastamonu) - Sen mi yapacaksın?

GARO PAYLAN (Devamla) - Bir toplantı açıkladı, Sayın Cumhurbaşkanı hemen o toplantıyı iptal ettirdi ve ertesi gün saraya aldı.

Sayın Bakan, kimdir Ekonomi Koordinasyon Kurulunun Başkanı? Kim koordine eder ekonomiyi? Ekonomi işin uzmanına verilir, işin ehline verilir. Ya, o Cemil Ertem, girdiği her işi batırmış biri. "Ekonomistim." diyor ama nasıl bir ekonomistse? Yiğit Bulut, hayatta girdiği her işi batırmış; kendisine "ekonomist" diyor ama ekonomiden anlamayan bir insan.

Bakın, ekonomi rasyonalite üzerinedir. Ben, Sayın Mehmet Şimşek'in ekonomi politikalarına katılmıyorum ama rasyonel bakan bir ekonomist olduğunu biliyorum ama irrasyonel bakış, maalesef ekonomimizi, işte 2002-2014 döneminde 1,5 olan dolardan, bakın -ekonomimizi 11 bin dolara taşıdı ya- 3,5'a taşıdı arkadaşlar iki yılda. Cemil Ertem ve Yiğit Bulut aklı, 1,5'tan aldı, doları 3,5'a götürdü arkadaşlar. Bu muydu bizim hayallerimiz?

ŞAHİN TİN (Denizli) - Sizin hayaliniz başka. Sizin hayalleriniz olmaz yani, onu söyleyeyim.

GARO PAYLAN (Devamla) - Ama bakın, Hükûmeti uyarıyorum: İvedilikle, Cemil Ertem ve Yiğit Bulut'tan alıp iradeyi Mehmet Şimşek'e vermezseniz -Ekonomi Koordinasyon Kurulunun başındaki- o dolar daha da çıkar arkadaşlar.

Peki, Sayın Cumhurbaşkanı "Faizi düşürün." diyor. Sayın Mehmet Şimşek, Hazine kaçla borçlanıyor? 11'le borçlanıyor. Niye düşürmüyorsunuz? "Ben 6'yla borçlanıyorum, 5'le borçlanıyorum." niye demiyorsunuz? Talimatla mı ekonomi yönetiliyor? Faiz talimatla mı düşer?

Bunu daha önce kim denemişti? Çiller denemişti arkadaşlar 1994'te. Talimat vermişti "Şu oranın üstünde borçlanmayacaksın." diye, dolar 15 bin liradan kalktı, 40 bin liraya yükseldi, 3 katına çıktı.

Yine aynı riskle karşı karşıyayız. Bakın, faiz elbette yükselmez ama faiz de sonuç olarak ekonomideki enstrümanlardan birisidir. Merkez Bankasını özgür bırakmazsanız, Merkez Bankası elinde o silah olduğunu bilmezse, faizleri yükseltmeyeceğini bilen piyasa, alır doları 2,5'tan, 3,5'a yükseltir ama Merkez Bankası araç özgürlüğüne kavuşursa, para politikalarında özgür olursa istediği gibi bu politikaları sürdürür ama maalesef bu özgürlük yok.

Arkadaşlar, ben iddia ediyorum, eğer ki eş başkanlarımızı bırakın, milletvekillerimizi bırakın...

MURAT DEMİR (Kastamonu) - Her şey düzelir(!)

GARO PAYLAN (Devamla) - ...hukukun üstünlüğünü esas kılalım -ülkemiz 99'uncu sırada 113 ülke içinde- gazetecileri serbest bırakın, muhalif gazetecileri serbest bırakın, Meclise yargıya olan güvenle ilgili beyanda bulunun...

ŞAHİN TİN (Denizli) - Bağırmadan, elini sallamadan konuş ya.

GARO PAYLAN (Devamla) - ...Merkez Bankasını özgür bırakın, Cemil Ertem ve Yiğit Bulut'tan kurtulun, Şanghay Beşlisi söyleminden vazgeçin...

MURAT DEMİR (Kastamonu) - Aklını kendini sakla.

GARO PAYLAN (Devamla) - ...kapitalizmin bir numaralı kuralıdır, mülkiyete dokunulmaz, "Yargı kararı olmadan mülkiyete dokunacağım." demeyin, o dolar 3,5'tan iner 2,5'lara gelir tekrar ama bu kafayla maalesef...

ŞAHİN TİN (Denizli) - Sizin kafayla da Türkiye olmaz, Türkiye bölünür sizin kafayla.

MURAT DEMİR (Kastamonu) - Kendi aklını kendine sakla, bizim aklımız bize yetiyor.

GARO PAYLAN (Devamla) - ...o dolar -tutamazsınız arkadaşlar- 4 liraya doğru yürür ve ülkemiz her anlamda daha fakir bir ülke olur.

Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)