GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:30
Tarih:01.12.2016

ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 405 sıra sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 72'nci maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ben ısrarla bu kürsüye çıktığımda aynı soruyu soracağım; dün de sordum, cevap alamadım -yoğunluğuna denk geldi diye düşünüyorum- bugün tekrar Sayın Bakana soruyorum: Sayın Bakan, 1.709 şube müdürüyle ilgili Danıştay kararının uygulanması konusunda Gazi Meclis çatısı altında vermiş olduğunuz sözü tekrar hatırlatmak istiyorum. Sizin sözünüz aziz milletimiz için bir teminattı, bu konuyla ilgili bir açıklama beklerler, tekrar etmiş olayım. Teşekkür ederim.

Evet, bol bol okul yapıldı, haklısınız ama okullara öğretmen atamalarıyla ilgili eksikler var. Bununla ilgili çalışmalarımızı yaptığımızda sayısal olarak da bu ortaya çıkmıştır. 2016, öğretmenler açısından, özellikle eğitim sistemindeki sorunların yansımasıyla talihsiz bir sene olarak nitelendirilebilir. Öğretmenlerin kaybolan inançlarının tazelenmesi için problemlerinin ivedi olarak çözülmesi gerekmektedir.

Eğitim sistemimizin problemlerinden biri de öğretmen atamalarıdır. 2016 yılında farklı alanlarda KPSS eğitim bilimleri sınavına yaklaşık 471 bin öğretmen adayı girmiştir. Bu veri Türkiye'de öğretmen adayı havuzunun 400 binin üzerinde olduğunu göstermektedir. Buna karşın 2016 yılı şubat ayı itibarıyla kurum bazlı öğretmen ihtiyacı 130 bin civarındadır. Norm fazlası öğretmen adayı bu sayıdan düşülecek olursa net öğretmen ihtiyacı yaklaşık 90 bin olarak hesaplanabilmektedir.

Değerli milletvekilleri, mevcut durumun yanı sıra eğitim fakültelerindeki mevcut öğrenci sayıları, yeni kayıt öğrenci sayıları ve mezun sayıları birlikte değerlendirildiğinde ve ayrıca fen edebiyat mezunlarının almış olduğu pedagojik formasyon sertifikalarının sayıları da göz önünde bulundurulduğunda önümüzdeki yıllarda da öğretmen arzının birçok alanda öğretmen talebinden fazla olacağı görülmektedir. Yıllara göre KPSS eğitim bilimleri ve öğretmenlik alan bilgisi sınavına giren öğretmen sayılarına baktığımızda sizler de göreceksiniz ki atama bekleyen öğretmen sayıları gün geçtikçe ve çok hızlı bir şekilde artmaktadır. Bunun önüne geçmenin en önemli yollarından biri ise Millî Eğitim Bakanlığı tarafından da kabul edilen açık kadar atama yapılmasıdır ki bu açıklama Sayın Bakan tarafından da yapılmıştır. Gerek atama bekleyen öğretmenler gerekse öğrencilerimiz adına elzem olan bu durumun ivedi olarak çözülmesi gerekmektedir. Buradan Sayın Bakana seslenmek istiyorum, öğretmenlerimiz atama beklemektedir.

Değerli milletvekilleri, 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle getirilen düzenlemeyle KPSS puan sırasına konulmak kaydıyla alım yapılacaktır. Her bir pozisyonun 3 katı kadar aday arasından sözlü sınavla atama yapılması öngörülmektedir. Böylelikle mülakat puanı nihai atama puanı olarak baz alınacaktır. KPSS puanı ise sadece mülakat puanı eşitliğini kazandıracaktır. Özetle, daha önce KPSS puanıyla öğretmen kadrolarına atanan öğretmen adaylarının puanları sembolik birer sayı olarak kalacaktır, ondan öteye gidemeyecektir. Millî Eğitim Bakanlığının yaptığı mülakatlar beş on dakika sürmektedir. Beş on dakikada yapılacak olan değerlendirmeler ne kadar sağlıklıdır, bunun mutlaka tartışılıp bir yerlere oturtulması gerekmektedir. Bir süredir aday öğretmenlik ve adaylık sonunda yapılan mülakat sistemi uygulanmaktadır. Bu mülakatlarda adayla bir yıl geçiren, adayın gelişimini yakından takip eden, adayı şahsi olarak tanıyan, yeteneklerini ve kısıtlılıklarını bilen yetkililer bulunmaktadır. Bu durum, aslında mülakatın güvenilirliği ve geçerliliği açısından olumlu bir durum ancak alım yapılırken uygulanan mülakatlar denilince öğretmenlerimizin ve tabii ki hemen hemen herkesin aklına torpil gelmektedir. Bu yüzden, mülakatlara katılanların büyük bir kısmı bu manada bir arayışa girmektedir ve güvensizlik hissetmektedir.

Değerli milletvekilleri, özellikle belirtmek isterim ki milletimizin devlete olan güvenini tazelemek adına gerçekleştirilecek olan tüm sözlü sınavlarda -eğer devam edecekse mülakatlar- elektronik görüntüleme sistemleri kullanılmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bu konuyla ilgili verdiğimiz kanun teklifinin değerlendirilmesi şart. Bu kayıtlar sınavın geçmesinden itibaren on sene süreyle saklanmalıdır. Bunu da bilgilerinize sunmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, çok mu zor mülakata düzenleme getirmek? Aklın yolu birdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ARZU ERDEM (Devamla) - Gelin, bu sorunu çözelim, aradaki güvensizliği de ortadan kaldıralım.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)