GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:29
Tarih:30.11.2016

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, maalesef, eş genel başkanlarımız Selahattin Demirtaş'ın, Figen Yüksekdağ'ın, Grup Başkan Vekilimiz İdris Baluken'in ve 7 milletvekili arkadaşımızın tutsak tutulduğu bir Mecliste konuşmak zorundayım.

AKP Grubundan bir arkadaşımız sabah "Bağımsız yargının onları tutukladığını" söyledi. Kendisi dâhil hepimiz güldük, bütün AKP Grubu güldü, hepinizin yüzlerine baktım çünkü söylediğine inanmıyordu. Bağımsız bir yargımız yok, hiç de olmadı. Sizin döneminize özel değil.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Öyle bir şey yok. Sen gülmüş olabilirsin ama burası gülmedi.

GARO PAYLAN (Devamla) - Hiçbir dönemde bağımsız yargımız olmadı. Yani, cumhuriyet tarihinde hiçbir dönemde bağımsız yargımız olmadı hep güçlünün hukuku oldu, gücün hukuku oldu.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Hep düşmansın bu cumhuriyete ya! Nereden geliyor bu düşmanlık bu kadar?

GARO PAYLAN (Devamla) - Kim güçlüyse onun hukuku uygulandı. AKP'nin ilk dönemlerinde de "Dokunulmazlıkları kaldırın." diye bastırıldığı zaman, o zaman yargı başka bir vesayetin elindeyken Sayın Cumhurbaşkanı "Siyasallaşmış bir yargıya kendimi emanet edecek kadar enayi değilim." diye defalarca söyledi.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Kendiniz dilekçe verdiniz, grup adına dilekçe.

GARO PAYLAN (Devamla) - AKP grubunun pek çoğu bunu dillendirdi.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Kof kabadayılık yaptınız. Niye şimdi şey yapıyorsunuz? Kendiniz verdiniz dilekçeyi.

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, 4 ayrı şehirde, o gece "4 Kasım darbesi gecesi" diyeceğim, 4 ayrı şehirde 4 ayrı cumhuriyet başsavcısı eşzamanlı olarak -Ne hikmetse, herhâlde vahiy indi kendilerine- gece saat birde eş zamanlı olarak düğmeye bastılar. Sonra bize diyeceksiniz ki... Hani bunları koordine edecek Türkiye'de herhangi bir mekanizma da olmadığını düşünüyoruz Anayasal olarak. 4 ayrı şehirde 4 ayrı cumhuriyet başsavcısının aynı saatte, gece saat birde düğmeye basıp milletvekili arkadaşlarımızı, eş başkanlarımızı tutsak alacak bir operasyona imza nasıl atılır? Hadi hep beraber sorgulayalım. Nasıl olabilir 4 ayrı cumhuriyet başsavcısı? Nasıl olduğunu söyleyeyim:

CEYHUN İRGİL (Bursa) - İçlerine doğmuş.

GARO PAYLAN (Devamla) - Evet, içlerine doğmuş olabilir ya da...

LEZGİN BOTAN (Van) - ByLock'tan yazışarak...

GARO PAYLAN (Devamla) - 4 Kasımın bir önceki günü, 3 Kasım günü sarayda Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sayın Bahçeli'yle bir toplantı yaptı.

LEZGİN BOTAN (Van) - ByLock'ta yazışmış(!)

GARO PAYLAN (Devamla) - Büyük bir tesadüf, değil mi? O gün, operasyonun olduğu gün bir toplantı yaptı. O toplantıda, muhtemeldir ki yeni koalisyon ortağına o gece yapacağı operasyonu anlattı, rızalarını aldı ve düğmeye bastı. Talimatı muhtemelen Bekir Bozdağ üzerinden cumhuriyet başsavcılarına iletti ve düğmeye basıldı gece saat birde. 10 milletvekili arkadaşımız, eş başkanlarımız dâhil tutsak alındı. Bu mudur bağımsız yargı, sorun kendinize bakalım. Bu hukuku bugün bize uygulayabilirsiniz, buna göz yumabilirsiniz ama şunu unutmayın arkadaşlar: Bugün bize, yarın size; hep böyle olmuş.

Yakın tarihimize bakalım: Abdülhamit zannetmiş ki istibdadını kurduğunda hep kendine kalacak. Evet, uzun yıllar da istibdadını sürdürmüş ama eninde sonunda bir devrimle veya bir darbeyle görevden alınmış.

HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Kendisi bırakıyor.

GARO PAYLAN (Devamla) - Ondan sonra, ittihatçılar zannetmişler ki devran bize kalacak, bu devran böyle sürecek; ittihatçıların yargısına da kalmamış. Cumhuriyet kurulduktan sonra çoğulcu bir demokrasi yok, istiklal mahkemelerinde -biliyorsunuz, hepsi ayrı ayrı sosyolojiler- pek çok hukuksuzluk uygulanmış, zannetmişler ki devran hep böyle sürecek. Hayır, sürmemiş.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yani, sözün kısası...

GARO PAYLAN (Devamla) - Adnan Menderes'i asan irade hep orada kalacağını zannetti. 12 Eylül hukuku bin yıl sürecek zannedildi. 28 Şubatçılar "Bu devran bin yıl böyle gidecek." dediler, sürmedi. Bu devran da sürmeyecek arkadaşlar.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - PKK'yı destekliyor musunuz, desteklemiyor musunuz?

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, cemaate emanet ettiniz yargıyı, zannettiniz ki yargı artık bizde. Meğer sizde değilmiş ki gelip kapınıza dayandı. Doğru veya yanlış, şimdi de yargı sizde zannediyorsunuz, bu devran böyle sürer zannediyorsunuz; sürmez arkadaşlar. Üç ay sürer, üç yıl sürer, on üç yıl sürer; sonra ya sizden ya çocuğunuzdan hesabını sorar. Gelin, tezelden bu yoldan dönün. Bu yol karanlık yol. Eninde sonunda bu devran dönecek. Gelin, tezelden dönün. (HDP sıralarından alkışlar)

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Muhtemelen sen göremeyeceksin.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sen de göremeyeceksin.

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Paylan.